Kıymetli okurlar; Hoşgörü, biz insanların barış ve huzur ortamında yaşayabilmeleri için gereklidir
Hoşgörü; tahammül etmek, başkalarının görüşlerine saygı duyma,
Kendi görüşümüze aykırı diğer görüşlere de saygı duymak demektir…
Hoşgörülü olmak insanın özü ve kendini bilmesidir.
Bu kavram; tarih boyunca insan ilişkilerinin temeli, yani toplumun temel yapı taşı olmasıdır.
Diğeri ise siyasal alanda devletin topluma hoşgörüyle yaklaşması gereğidir.
Hoşgörünün esası; başka olana başka bakmamak ve onu ötekileştirmemektir.
Hoşgörü bireyler gruplar ve Devletler tarafından uygulanırsa toplumsal sorunların çoğu yok olur.
Oysa günümüz insanı için; “hoşgörülü olmayı” “küçük görünmek” le özdeşleştirmiştir maalesef!…
Sizce de öyle değil mi?
Hoşgörüsüzlük daha kolay,
Ve biz insanların kolayı seçmek gibi bir özelliği var sanki!…
İnsanlar hoşgörüyü; lütfetmek ve göz yummakla bir tutarak, kavram kargaşası yapar adeta…
Toplumun ve yönetenlerin ; İnsan haklarına saygılı bir profil çizmeleri ,toplumsal adaletsizliğin hoş görülmesi veya inançların terk edilmesi veya zayıflatılması anlamına gelmez.
Unutmayın ki dinimiz “Hoşgörü Dini” dir.
Demek ki hoşgörülü toplum saygılı bir toplumdur da aynı zamanda,
Demek ki hoşgörülü bir toplum olursak; toplumsal sorunlarımız azalacaktır.
Bunu görmek bu kadar zor mu?
Biz ne yapıyoruz; kendi görüşlerimizi başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmaktan başka…
Bu kavram biz insanları; bilgili, saygılı, sosyal, kültürlü bir toplum yapar…
Hoşgörünün ve sevginin olmadığı yerde bencillik, anlaşmazlık, çatışma ve kavga yaşanır…
Ve
Kültür seviyesi yüksek toplumlar refah içinde yaşar unutmayalım.
Toplumsal hoşgörünün sosyolojik bir öge olarak ,topluma yerleşmesi zaman alır.
Bunun içindir ki; toplumumuzun yediden yetmiş yediye, hoşgörü ile eğitilmesi gerekir tıpkı bir fidan gibi.
Oysa ; “en büyük dostumuz hoşgörü, en büyük düşmanımız önyargıdır” unutmayalım!…
Kin ve nefret insani duygular değildir ve hoşgörüsüz yaşamak; kötü bir yaşam biçimidir…
Çünkü hoşgörünün esası ; farklı olana farklı bakmamak ve onu ötekileştirmemektir.
Mevlana‘nın dediği gibi olmamız dileğiyle Sayın okurlar;
Sevgide güneş gibi ol,
dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
hataları örtmede gece gibi ol,
tevazuda toprak gibi ol,
öfkede ölü gibi ol,
her ne olursan ol,
ya olduğun gibi görün,
ya göründüğün gibi ol.