Üç başlık altında izah edeceğim konular tamamen İslam, itikat, hayat ve şekilcilik ile başlayan ve sonrasında hüsranla sonuçlanan bir yaşam felsefesidir. (Kur-an, Sünnet ve Ehlibeyt) bizim için kurtuluş kapısıdır.
Değerli dostlar ;
Uzun bir aradan sonra yeniden araştırmalarımıza ve bunları sizinle paylaşmaya devam ediyoruz. Bu dünya ve içindeki her şey yaratılanların en hayırlısı ve en değerlisi olan insanoğlunun emrine sunulmuştur. İnsan bunlarla hayatını devam ettiriyor veya bunlarla imtihan olup hayatına son veriyor, neden bu kadar olasılık bizim için yaratılmışken bir imtihan haline geliyor bunu hiç muhasebe ettik mi?
Açgözlü Olmak
İnsanoğlu olarak asla doymak bilmeyen bir nefse sahip yapımız, anlayışımızın olduğunu zaten söylemeye gerek duymuyorum bile, ”oda olsun, buda olsun, bizim neyimiz eksik, neyimiz ayrı” diye diye dünyanın peşinden koşmakla bir ömür tükendiğini ve geriye bakıp ”vay be ne günler geçirdik” diyerek geçmişi kurcalayan insanoğlu, eline bakınca asla bir maddi ve manevi birikimi olmadığını görür ve bunların hepsi ise tek bir gerçekle doymayan bir nefsin oyunlarından kaynakladığını anlar.
Lakin yaşı ilerlemiş ve tabiri caiz ise iş işten geçmiş durumdadır. Gelin iş işten geçmeden kendimizi maddi ve manevi muhasebeye çekelim ve hayatımıza çeki düzen verelim.
Dünya Bizi Aldatmasın
Bütün güzellikleriyle büyüleyici bir yaradılışa sahip olan dünyanın ve içindekilerin tamamen geçici olduğunu bilmeyen, sadece inkarcılar veya o sanatçıyı (Allah cc) tanımayanlardır. Bunlarla birlikte hepsinin tek tek bir hesabı bir mizanı olacağını da açıklayan ancak o dur.
Peki hem yaratıldık, hem dünyaya gönderildik, hem de hesaba çekileceğiz neden mi ?
“Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler ve bana iman etsinler diye yarattım” ayetinde çok net bir açıklaması mevcut. İman ve ibadet eden insanoğlu için asla yaratılan bir dünyanın hesabı olacağını düşünmüyorum. Aksi halde zaten bu çok saçma ve adaletsizce olur ama bizim yaratıcımızın ismi yani adaletle hükmeden bir ilahımız olduğu içindir.
Biz hem iman eder, hem ibadet eder, hem de dünyanın telaşesiyle savaşırız ve bunlarla da bitmiyor. Nefsi bi taraftan şeytan diğer taraftan kimileri için metafizik varlıklar da diğer taraftan üstüne üstüne gelir bu insanoğlunun buna rağmen bile asla iman ve ibadet etmekten vazgeçmeyiz. İşte bizim inkarcılar ve diğerlerinden farkımız budur biz dünyayı kullanarak yaşarız. Onları Dünya kullanarak yaşarlar.
İçimizdeki Şarlatanlar
Her dinde olduğu gibi İslam dininde de dini anladığını zannedip kendince yorumlar koyarak ki buna fetva denir bu çok zor bir karardır. Fetva anlaşılmayan bir ayet üzerinde hadisler ışığında yorumlanacak bir konu olması gerekirken, bu hoca denen şarlatan insanlar etrafına insan toplamak için veya şan, şöhret, afet, nam gibi durumlarını büyütmek ve yaymak için hadisleri inkar eder.
Karşındaki insanın istediği cevabı vererek İslam odaklı değil insan odaklı yorumlarda bulunur, işte bu hocaların söylediklerini yapar ve o şekilde ibadetlerinizi devam ettirirseniz ahirette cennet yerine havanızı alırsınız. Neden mi çünkü kuran, hadis veya tefsirler hocalar okusun insanlar dinlesin diye değildir, bunların tamamı yaratılan bütün insanoğlu için geçerlidir. İki tane şarlatanın lafıyla hareket eder iseniz doğru mu? yanlış mı? bilmez araştırmaz, iseniz körü körüne bağlanırsanız sonunda kaybedecek ve eyvah diyecek gene siz olursunuz yapmayın…
Son
Bu üç başlık altında izah ettiğim konular tamamen İslam, itikat, hayat, akait, fıkıh konuları üzerinde şekilcilik ile başlayan ve sonrasında hüsranla sonuçlanan bir yaşam felsefesidir. Artık her gördüğünüz sakallıyı dedeniz sanmayın tabiri ile dine, hayata ve yaşamınıza müdahale ettirmeyin insanları zaten her şey açık net belli (Kuran, Sünnet ve Ehlibeyt) bizim için kurtuluş kapısıdır.
Selamların en güzeli sizinle olsun…