Güzel sevmek! İmkansızdık ve imkanı yoktu oluru yoktu olsaydı güzel olurdu elbet..
Seni uzaktan sevmek sana uzak kalmak sana dokunamamak ayrı bir koyuyordu bana ama dedim ya imkanı yoktu..! Yıllarca emek verip ve sonunda hakkımla girdiğim şirkette ilk sana denk gelmek imkansızlığın başıydı ama nerden bilebilirdim ki ?
Gökhan beyin odasını sormuştum sana sende gülerek ilerde sağdan ikinci oda demiştin bana ve gülerek bakmıştın yıllarca aşktan korkan ürkek gözlerimin içine.. Fark ettin mi bilmiyorum ama ayaklarımın bağı çözülmüştü o vakit yanımda duran oldukça kaba olan kırmızı masaya elimi bırakmıştım destek olmuştu o masa bana olmasaydı o masa adım gibi Eminim karşında düşecektim ama Allahtan o masa vardı.
Didem sen beni orda bırakıp gittin ya aslında sen gitmedin sen hayatıma yeni girdin ama zerre haberin olmadı olmayacaktı da..
Niye olacaktı ki sen ayın on dördü gibi güzeldin ben ise zayıf çirkin ve pısırıktım imkansızdık dedim ya birazda ondan.. Aylarca aynı katta çalıştık bir çok kez aynı servise bindik tıka basa doldurdukları insanları isyan ettiren servislerden çoğu kez aynı anda indik birlikte birçok kez aynı masada yemek yedik o kırmızı kaba masa değil ha!
Yorucu ve sıkıcı iş toplantılarında çoğu kez aynı konular üzerinde tartıştık ama dedim ya imkansızdık ve senin benim sana olan sevdamdan davamdan kavgamdan zerre haberin yoktu.
Niye olacaktı ki ben asgari ücretle geçinen iki bekar arkadaşımla zar zor ay başını getirirken sen ise kendine ait deniz manzaralı villanda kalıyordun ben ise denize karşı çay içip arkadaşlarla sohbet etmek için çok hesap yapıyordum dedim ya imkansızdık.
Hem şirketin sahibi seni kendi oğlu için istiyordu bazen yanımda sana seslenirdi Didem gelinim gel bir kahve içelim beraber derdi.
Ama nerden bilebilirdi ki ben gelin adayına kör kütük aşıktım hem bilseydi yanımda seslenir miydi o güzel gelin adayına.. Sende gülerek birazda çekinerek yavaş yavaş yanımıza gelirdin ama ikiniz tek kahve içmeye giderdiniz bense sigara içmeye giderdim o arada acaba siz ne konuşurdunuz diye düşünür dururdum ama nerden bilecektin ki benim sana yaralı olduğumu benim sana yanık olduğumu..
Bilmedin ve bunu bu can bu bedende olduğu sürece de bilmeyecektin çünkü beni seveceğine ihtimal vermiyordum etrafına bakınca ayrı dünyaların insanı olduğumuzu içim yana yana görüyordum ama benim tek dünyamda sendin ve hep öyle de olacak.
Sevmek illa kavuşmak demek değildir sevmek illa sevgili olmak demek değildir sevmek illa evlenmek demek değildir sevmek illa karşılıklı olmak zorunda değildir sevmek illa sadece benim olacaksın diye diretmek değildir sevmek illa yanında olacak kokunu tenini yanında hissedeceksin demek değildir sevmek illa sadece senin olacak sana ait olacak demek değildir.
Sevmek bazen onu uzaktan izlemektir o hastalandığında onun yolunu gözlemektir bir sıkıntısı olduğunu hissettiğin vakit sabaha kadar meraktan sıkıntıdan uyuyamamaktır sigara üstüne sigara içmektir sevmek.
Ama onunda üstüne Gül koklamamaktır sevmek onun haberi olmadan da ona ait olmaktır sevmek. Kalbi başkası için atarken bile ondan vazgeçememektir sevmek, dedim ya sevmek aslında bazen kavuşamamaktır delice özlemektir yüreğinde kalbinde binlerce söz olup onun güzel yüzüne tek kelime edememektir sevmek.
Sevmek bu dünyada bazen insanın başına gelen en güzel şeydir bazen de benim gibi uzaktan sevenler için ise her gün cehennem azabı çekmektir.
Seveceksen illa kavuşmak için sevmeyeceksin seveceksen illa benim olacak diye saplantılara girmeyeceksin. İmkansız olsa bile seveceksin yanında olmasa bile seveceksin senin olmasa bile seveceksin senden habersiz olsa bile seveceksin.
Ve bunu yaparken ona zarar vermeyeceksin kendi hayatına bakıp onun için güzel dualar besleyeceksin.
Didem ben her gece uyumadan evvel hep karşımda sen varmışsın gibi düşünüp sana yazıyormuş gibi düşünüp bu satırları yazıyorum ama içimi döktükten sonra çakmağımla yakıp yatağıma giriyorum öyle işte sevdam canım aşım özlemim ruhdaşım üstünü ört iyi geceler..!