Görüyorsunuz değil mi? Nasıl da geçiyor hayat, nasıl da tek bir kelime etmeden geçiyor anca arkasında izler bırakıveriyor.
Bu hayat ne gariptir yahu! Bir ben mi hala çözemedim 17 yıllık hayatımda bir kez olsun garip değil mi hayat öyledir böyledir diyemedim, hala da diyemiyorum ne desem de ne yapsam da hayat acımasız geçiyor öyle ya da böyle bunu mecburen kabullendim.
Bugün ki şiir konumuz hayatın geçişi ilerleyişi ne garip değil mi ya? Çocuk bir haldeydik ne hale bu hale geldik söylesenize ben miyim ben o zamanları çok ama çok özlüyorum, o çocuksu hislerimi yeniden yaşamak sadece bu ikilemden çıkamıyorum ama bugün neden çıkamadığımı anladım gerçekten anladım!
Ben aslında o zamanları özlemiyormuşum ben o zamandaki ilk kez yaşadığım hislerimi özlüyormuşum her şeyin ilk kez yaşandığı hissini hatırlarsınız değil mi? İlk aşk, ilk kez yaşanan eğlenceli maceralar ilk kez dertleşme, ilk kez içilen dert şarabı bunlar unutulmaz bende çocukken o ilk kez yaşadığım duygularım olsun diye çabalıyorum yepyeni şeyler öğreneyim belki o hislerimiz benzerini yaşarım mutlu olurum diye çocuksu heyecanlar arıyorum olmaz belki ama insan mutlu olmak için bambaşka hallere bürünüyor, farklı farklı ruh hallerine giriyor neyse bugün ki şiir konumuz farklı şeylere bürünüp farklı hisler aramak, keyifli okumalar.
Ne Olursan Ol! Hayat Geçiyor
Ben bir yaprak gibiyim,
Hayallerimde süzülür, süzülür giderim,
Sonbahar gelir ya tez zamanda,
Bir anda sertleşir sonra,
Kırılır, incinirim.
Ben bir deniz gibiyim,
İskelesinde insanların eğlendiği,
Gemilerle pisliğini attığı,
İçine girildi mi saatlerce eğlenildiği,
Giderken!
Ardına bile bakılmadan gittiği,
Masmavi deniz gibiyim ben.
Ben bir doğa gibiyim aynı,
İklimim incitmez kimseyi,
Ama insanlar,
Bırakıverir! Giderken pisliğini.