Güvenmek; inanmak, huzur bulmak paylaşmaktır. Sevincini, üzüntünü veya özel konularını konuşabileceğin, paylaşabileceğin birilerinin olduğunu bilmek dünyanın en güzel duygularından biridir.
Güven olmadan gelecek planları ve zaman içinde şekillenecek proje planları yapılamaz. Diğer taraftan güven tehlikelidir, çünkü itimat ettiğimiz insanın beklentilerimizi karşılayamaması ya da daha kötüsü, emanetimize hıyanet etmesi riskini beraberinde getirir. Birine güvendiğimizde o kişiye inanırız. Şu dönemde her iyili ve ehemmiyet içeren duyguları kaybediyoruz. Toplum olarak yorulduk. Bireysel mutluluklarımızı bile tam olarak yaşayamıyoruz. Çünkü yarınımız belirsiz ve gelecek güven vermiyor.
Yordunuz incittiniz sonra ne istiyorsunuz? Bazen insanın gereksiz insanları hayatından çıkarması gerekli olabilir. Her insanın acıları mutsuzlukları olacaktır. Hayat buna kimsenin itirazı yok. Ağladık üzüldük kırıldık. Her şey bitti sandık. Nefesimiz kesildi iki gün önce gördüğümüz sevdiğimiz insanın cansız bedenini gördük. İşe girdik horlandık dışlandık çok çalıştık ses çıkarmadık. Hayal kurduk ama anlatmadık. Yağmur sesini melodi yapıp o güzel dünyayı kurduk kimseyi almadık belki de aldığımız her kişi bir yanını kırıp gitti. Tecrübe dedikleri ömür dedikleri bu yolda sonunda kaybettiğimiz insanlara olan güvenimiz oldu.
Çevreme bakıyorum kasıt var şahit var bir trafik kazası sonuç ölüm ceza birkaç yıl, hastanede yanlış tedavi, yanlış ilaç sonuç ölüm ceza birkaç yıl ceza en kötü görevine son vermek. Araba da kurallara uymayan şoför, kaba yolcular. İşini yaptığı için darp edilen doktor, görevi başında hastanelik olan avukat bize ne oluyor. İnsanlık trene binmiş gidiyor da benim haberim mi yok.
Öfke nedir? Mutsuz insanlık mutsuz gelecek haberler sürekli kötü daha kötü ne yayın yapılabilir bunun peşinde. Diziler çarpık ilişkiler entrikalar yalan riya artık sonu belli kahramanları farklı. Programlar cinayet aldatma kaçırma gün içi kadın kuşağı bana güzel olan bir şeyi söyleyin. Yazarken bile güzeli bulmakta zorlanıyorum Ben Sokak hayvanlarını besleyen Ayşe Teyzeyi, Okulu boyayan köy öğretmeni Ahmet’i; yolu olmayan köye yol yaptıran muhtarı soğukta karda hasta taşıyan asker Mehmet’i görmek istiyorum.
Sürekli birbiri arkasından konuşan meslek gruplarını yöneticileri çözümsüzlüğün suçunu başkalarına atan değil birlik olan bir süreç görmek istiyorum. Kitap kampanyaları ücretsiz seminerler burs veren vakıf haberleri duymak istiyorum.
Güvenin olmadığı herkes ve her şeyden uzaklaşarak sadece izliyorum. Bir yudum su arayan ülkelerin sömürülmesinden, hastalık ve salgınların kol gezmesinden birbirini tutmayan açıklamalar yapabilen ehil kişilerin vicdanlarını göremiyorum. Güven her alanda her yerde hissedilmesi gereken bir duygudur. Çocuğun annesine, öğrencinin öğretmenine, işçinin patronuna karşılıklıdır bu duygu eğer alamazsanız güvensiz bireyler oluşturulan bir toplum görmeye başlarsınız her şey yarım kalır.