Aslında her kadın bir sultandır, Türkan Şoray, Bulut Aras, Şener Şen ve Adile Naşit’in üstlendiği sinema filmi ile hayatımıza giren o eşsiz unutulmaz film Sultan.
Kadınlara sultan diyerek anılması Yavuz Turgul’un kaleme aldığı ve 1978 yılında dram-komedi kategorisinde yer alan ve yönetmenliğini Kartal Tibet’in üstlendiği başrollerini ise Türk Sinemasının sultanı Türkan Şoray ve Bulut Aras, Şener Şen, Adile Naşit’in üstlendiği sinema filmi ile hayatımıza giren o eşsiz unutulmaz Sultan filmi ile yolculuğumuza başlayacağız.
Hepiniz bu unutulmaz filmi hatırladığınıza eminim ve bu yazıyı okuduktan sonra da unutulmaz filmi bir kez daha izlemek isteyeceksiniz.
Kadınlarımız 1978’li yıllarda sultan diyerek anılmaya başlanmıştı çünkü o döneme damgasını vuran bir film vardı. Ve bu film sayesinde artık kadınlarımızın varlığı, bütünlüğü, onların değeri bir kez daha fark edilmişti.
Kimi izleyici annesine sultan diye seslenirmiş, kimi de sevdiğine ve herkes o yılların masum, samimi duygularını en derinden yaşamışlardı.
Artık kadınların duyguları, düşünceleri önemsenir olmuş insanlarımız filmden aldığı ilhamla eşlerine, kardeşlerine, sevdiklerine daha pozitif ve duygularını açık olarak ifade ederlerdi.
O yılların en çok özlenen tarafı ise insanların birbirine gösterdiği samimiyet ve masumiyet olarak adlandırılmıştı günümüzde ve artık o eski yılların samimiyetinin kaybolduğu günlere doğru gidiyor olmamız bile fark edilmeyecek duruma geldiğimizi söyleyebiliriz.
Hangimiz o yıllar da olmak istemeyiz ki?
Gecen zaman içinde ve kasvetli yılların telaşesi içinde bile insanlar birbirleri ile dostluk, arkadaşlık, kardeşlik kurmaya çalışma mücadelesini hiç birimiz inkar edemeyiz. 1978 yıllarında yaşanan onca olumsuzluklara rağmen onca sorunlara rağmen mahalle bağları kopmamış, komşuluk ilişkileri zedelemesi diye insanlarımız mücadele vermiştir.
Şimdi eminim ki içiniz den şunu geçiriyorsunuz “keşke o yıllarda olsaydık yada keşke o yıllar devam etseydi” maalesef ki her şey gibi o yıllarda zaman geçtikçe değişti günümüze kadar gelen ve durmadan her saniye büyüyen teknoloji ile aslında kendi ellerimizle bitirdik o güzel günleri artık ne aile, ne komşuluk , ne dostluk, ne arkadaşlık, ne kardeşlik ilişkisi kalmadı ve artık tamamen tükenmek üzere olan bir gelecekten bahsediyoruz.
O yılları yaşayan kadınlarımız hep bir mücadeleci olmuştur. Hayata karşı hep savaşçı kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışan kadınlarımızdı onlar. Ve aslında hepsi birer sultandı kimi ev temizliği yaparak, kimi çocuk bakarak, kimi ise hasta bakıcılığı yaparak çocuklarını okutmuş onlar için hayat ile savaş vermiştir. Kadınlarımızın değeri işte bu yüzden gün geçtikçe büyümüştür hepsi emekçi, gururlu, onurlu, kadınlardı onlar.
Sokaktan geçerken bile başını yerden kaldırmayan kadınların yaşadığı dönemlerdi. O yıllara ait bir çok kadın tanımışsınızdır. Belki bu tanıdığınız kadın anneniz, belki babaanneniz, belki de anneanneniz, hatta nineniz bile olabilir. 1978 yılından 1990 yıllarına kadar uzanan bağlardan bahsederken 2000’li yıllara gelip bu dönemden bahsetmenin çok üzücü bir durum olduğunu anlatmamın tarifi yok.
Ve hepimizin hayatından bir sultan geçmiştir bu anlatılan ölümsüz sultanlarımızın satırlarıdır.
Yıllar geçtikçe hafızalarımız da sadece bir sinema karesi yada bir anı olarak kalacak duyguları sizlerle paylaşmak istedim.
Peki sizin hayatınızın SULTANI KİM?