Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kıbrıs Türk Devletini en kısa zamanda geniş bir tanınırlığa sahip olması için her türlü gayreti sergileyeceğiz” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin egemen devlet üzerine kurulu yeni çözüm teklifini sonuna kadar destekliyoruz. Artık bizim için ‘Kuzey Kıbrıs’ ve ‘Güney Kıbrıs’ diye bir olay kalmamıştır. Kıbrıs Türk Devletini en kısa zamanda geniş bir tanınırlığa sahip olması için her türlü gayreti sergileyeceğiz. Bunun yakında somut neticelerini de görmeye başlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans ile AK Parti teşkilatları ile bayramlaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın tedbirleri nedeniyle geçen yıl yaşanan bayramların buruk bir şekilde geçtiğini anımsatarak, “Kurban Bayramımıza salgınla mücadelemizde önemli bir mesafe kat etmiş; vaka, hasta ve vefat sayılarını önemli ölçüde düşürmüş, aşılamada ciddi mesafe kat etmiş bir ülke olarak girdik.
Yaklaşık 1,5 yıllık aradan sonra bu bayramı temizlik, maske, mesafe kurallarına uyarak hamdolsun gönlümüzdekine yakın bir sevinçle idrak ediyoruz. Her ne kadar salgın çeşitli ülkelerde yeni varyantlarla yükselişe geçse de Türkiye henüz bu tehdidin pençesine düşmüş değildir. İnşallah hep birlikte aşılamayı yaygınlaştırarak temizlik, maske ve mesafe kurallarına uyarak bu dalgayı ilave kısıtlamalara gerek duymaksızın geride bırakacağımıza inanıyorum. Siz teşkilat mensuplarımızın bu konuda milletimize öncü ve örnek olmanızı, insanları teşvik etmenizi bekliyorum” diye konuştu.
“2023 hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın sürecinin yol açtığı sıkıntılar ve maliyetlerin yanında ülkeye pek çok fırsat penceresi de açtığını kaydederek, şöyle konuştu:
“Sanayi üretimi gayet iyi gidiyor, ticaretimiz canlanıyor, ihracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. Turizm sektörü sürekli hedef yükseltiyor. Yatırımcılarımızın en önemli şikayeti kapasite büyütmek için, makine üretmek için ham madde ve nakletmek için konteyner bulamamak. Organize sanayi bölgelerinde yer kalmadığı için sürekli genişletme ve yenilerini açma çalışmaları var. Tüm bu gelişmeler istihdamı da olumlu yönde etkiliyor. Pek çok sektörde vasıflı, vasıfsız eleman ihtiyacı had safhaya çıktı. Bilhassa belli alanlarda yetişmiş iş gücü adeta karaborsaya düşmüş durumda. Gençlerimiz başta olmak üzere ülkemizin insani kaynağını en verimli şekilde değerlendirmek için tüm kurumlarımızla yoğun gayret içindeyiz.
Türkiye’nin potansiyelinden, büyüklüğünden, gücünden habersiz şeamet tellalları sürekli tersini söylüyor, karanlık bir fotoğraf çizmeye çalışıyor olsa da 2023 hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Ülkemizde artık vesayeti diriltme hayalleri de darbe ile milletin arasını ve iradesini gasp etme girişimleri de demokrasi ve ekonomide elde ettiğimiz kazanımları geriye götürme çabaları beyhudedir. Milletimiz en son 15 Temmuz’da bu konudaki kararını ve duruşunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymuştur. Milletimizle birlikte başardığımız her mücadele gibi önümüzdeki bu süreci de inşallah hep birlikte zafere ulaştıracağız.”
“Kıbrıs Türklerinin uluslararası görüşmelerde masadaki tek talebi egemen devlet statülerinin tanınması”
Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaretinin pek çok bakımdan önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz yıllarca kendilerini sahte vaatlerle aldatanlara cevaplarını açıkladıkları kararla bir süre önce verdiler. Artık Kıbrıs Türklerinin uluslararası görüşmelerde masadaki tek talebi egemen devlet statülerinin tanınmasıdır.
Bunun dışındaki tüm teklifler geçerliliğini yitirmiştir. Rum kesiminin ve Yunanistan’ın verdikleri tüm sözlerden dönmelerine, yapılan anlaşmalara sırt çevirmelerine, Türk toplumunu yok sayan şımarıklıklarına rağmen ısrarla destekleyenlerin artık bu konuda söyleyecek sözü kalmamıştır. 1963’ten itibaren Kıbrıs Türklerine katliam dahil her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu, nobranlığı yapan Rumlardı. Adada iki tarafın da temsil edildiği bir devlet formülü için Birleşmiş Milletler tarafından başlatılan Annan planı dahil tüm girişimlere ‘hayır’ diyen yine Rumlardı. Yakın zamanda masadan kaçan yine Rumlardı. Adanın zenginliklerini ve tüm imkanlarını sadece kendilerine isteyen, Kıbrıs Türkünü ısrarla azınlık göstermeye devam eden Rumlardı. Artık bizim bu kısır döngüyü sürdürmek için sebebimiz kalmamıştır.
Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin egemen devlet üzerine kurulu yeni çözüm teklifini sonuna kadar destekliyoruz. Artık bizim için Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs diye bir olay kalmamıştır. Kıbrıs Türk devletini en kısa zamanda geniş bir tanınırlığa sahip olması için her türlü gayreti sergileyeceğiz. Bunun yakında somut neticelerini de görmeye başlayacağız.”
“Sahayı tüm gücümüzle kapatacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2023’e çok daha farklı bir şekilde girmenin gayreti içinde olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı:
“İçeride ve dışarıda yaşadığı sınamaların hem boyutlarının artacağı hem kapsamının genişleyeceği anlaşıyor. Ülkemizi 19 yıldır sürdürdüğü, artık yeni bir safhasına geçmeye hazırlandığı demokrasi ve kalkınma hattından çıkarmak için uğraşanlar son viraja girdiklerinin farkındadır. Biz de bu kritik sürecin ülkemiz ve milletimiz için taşıdığı önemi biliyoruz. İşte bunun için her fırsatta Cumhur İttifakı’nın gücüne, AK Parti’nin birliğine ve beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkmasının ehemmiyetine vurgu yapıyoruz.
Salgın vesilesi ile verdiğimiz aranın ardından normalleşme adımlarına paralel olarak il ziyaretlerimize yeniden başladık. Katıldığımız programlarda kadın ve gençlerimiz başta olmak üzere heyecanları bize umut verdi teşkilatların. Şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum; sahada biz varsak her bir vatandaşımızın kapısını çalıyorsak özelikle karşımızdakilerin söylediği yalan ve iftiralar sabun köpüğü gibi patlayıp gidiyor. Ama biz sahayı boş bırakırsak o zaman söylenen yalanlar birer gülleye dönüşüp tepemize düşmeye başlıyor. Sahayı tüm gücümüzle kapatacağız.”
“İstikbal mücadelesine tarihi bir damga vuracağız”
Erdoğan, vatandaşların sevinçli ve acılı günlerinde yer alacaklarını ifade ederek, “Unutmayınız yarın vatandaşlarımız sandıkta şunun veya bunun değil, AK Parti’li olarak sizlerin yaptıklarını, yapmadıklarını sandığa yazdıracak. Bu söylediklerimi hakkıyla yapmaya günün 24 saati, haftanın 7 günü az gelir. Sizlerin planlı, programlı, etkili çalışmalarınızla 24 saat üzerine 24 saat daha, 7 gün üzerine 7 gün daha ekleyerek bu ağır sorumluluğun üstesinden geleceğinize inanıyorum.
Önümüzdeki 2 yıl boyunca yapacağınız her işin sadece seçimi değil, çocuklarımızın ve onların evlatlarının geleceğine yön vereceğini asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunları sadece kendimiz bilmekle kalmamalı, milletimize de göstermeliyiz. Bir taraftan ülkemizin siyaseti, ekonomisini eski Türkiye’ye döndürmek isteyenler, diğer taraftan büyük güçlü bir Türkiye’yi inşa etmeyi teklif edenler olduğunu milletimize en iyi şekilde anlatmalıyız. Hep birlikte bunu başarırsak sadece seçimleri kazanmakla kalmayacağız, Türkiye’nin Türkiye ve özel noktada istiklal ve istikbal mücadelesine tarihi bir damga vuracağız” ifadelerini kullandı.