Eğitimde yeni bir adım daha atarak ortaokullarda 5’inci sınıflarda ve liselerde 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitim öğretim faaliyetlerini 2 Kasım itibariyle başlatıyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nda yüz yüze eğitim ile ilgili alınan yeni kararları açıkladı. Erdoğan, “Eğitimde yeni bir adım daha atarak ortaokullarda 5’inci sınıflarda ve liselerde 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitim öğretim faaliyetlerini 2 Kasım itibariyle başlatıyoruz. Halen uzaktan eğitimin sürdüğü diğer sınıflar ile ilgili tarihi de gelişmelere bakarak en yakın zamanda kamuoyuna ilan edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi‘nde toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 saat 10 dakika süren toplantının ardından açıklamada bulundu. Sağlıktan güvenliğe ve yatırımlara kadar ülke içinde ve dışında yaşanan pek çok gelişmeyi kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, pazar günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanlığı görevine seçilen Ersin Tatar’ı tebrik etti.
Erdoğan, “Eğitimde yeni bir adım daha atarak ortaokullarda 5’inci sınıflarda ve liselerde 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitim öğretim faaliyetlerini 2 Kasım itibariyle başlatıyoruz. Halen uzaktan eğitimin sürdüğü diğer sınıflar ile ilgili tarihi de gelişmelere bakarak en yakın zamanda kamuoyuna ilan edeceğiz” dedi.
‘SANDIKTAKİ TERCİH, ORTAK BİR GELECEK KURMA KARARLILIĞININ NİŞANESİ’
KKTC’deki seçimin bölgede Kıbrıs Adası’nı doğrudan ilgilendiren gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleştiğini kaydeden Erdoğan, “Kıbrıs Türklerinin sandıkta ortaya koydukları tercihi, Türkiye ile birlikte ortak bir gelecek kurma kararlığının nişanesi olarak görüyoruz. Rum Kesimi’nin AB’yi de istismar ederek sergilediği, Ada’nın diğer hak sahibini yok sayan bencil ve şımarık politikaları, bir kez daha Kıbrıs Türkünün iradesine çarparak yerle yeksan olmuştur.
Doğu Akdeniz’in tamamını kapsayan siyasi ve ekonomik yetki alanı mücadelesinde Türkiye’nin gösterdiği adil ve güçlü duruşa Kıbrıs Türkleri de sahip çıkmıştır. Bu vesileyle demokrasiye, haklarına ve özgürlüklerine olan bağlılıklarını sandıkta ortaya koyan tüm Kıbrıslı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Sayın Tatar’a Cumhurbaşkanlığı görevinde başarılar diliyorum. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücü ve imkanlarıyla Kıbrıs Türkünün yanında yer almayı sürdürecektir” diye konuştu.
‘DOĞALGAZ HİZMETİNE DAHA HESAPLI ULAŞMA İMKANI’
Diğer bir sevindirici haberin de Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası’ndan alındığını ve Tuna 1 kuyusundaki sondajlarda keşfedilen doğalgaz rezerv miktarının 405 milyar metreküpe ulaştığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu kuyudaki çalışmalarını tamamlayan Fatih gemimiz önümüzdeki ay yine Sakarya Gaz Sahası’ndaki Türkali 1 kuyusunda sondaja başlayacaktır. Elimizdeki veriler Türkali 1 kuyusundan da en az Tuna 1 kuyusu kadar önemli ve verimli keşif haberleri alabileceğimize işaret ediyor. Bir asrı aşkın süredir hidrokarbon kaynaklarına sahip olma arayışı içinde bulunan Türkiye, nihayet kayda değer bir netice elde etmiştir. Dünyada son bir asırda bu uğurda nice savaşlar çıkartılmış, nice çatışmalar körüklenmiş, nice ülkeler bölünmüş, nice masumların kanı oluk oluk akıtılmıştır.
Pek çok toplumun böylesine ağır maliyetle elde ettiği bir zenginliğe bizim sadece çalışarak, emek vererek, alın teri dökerek sahip oluşumuz en az kaynağın kendisi kadar önemlidir. Karadeniz’de keşfedilen doğalgazın her metreküpü bu ülkenin ve milletin refahı, huzuru, güvenliği, geleceği için kullanılacaktır. Gazın sisteme verilmesiyle milletimiz bu hizmete daha hesaplı şekilde ulaşma imkanı elde edecektir. Aynı şekilde buradan elde edilecek kazancın her kuruşu, yine milletimiz için harcanacaktır.”
‘TÜM SALDIRILARI BOŞA ÇIKARMAYI, OYUNLARI BOZMAYI BAŞARDIK’
İbn-i Haldun’un ‘Coğrafya kaderdir’ sözüne atıfta bulunarak, bu ifadenin derin manasının Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada yaşananlara bakıldığında görülebileceğini belirten Erdoğan, bugün de dünyadaki siyasi, ekonomik, ideolojik ve askeri çatışmaların çok önemli bir kısmının Türkiye’nin çevresinde cereyan ettiğine dikkat çekti. Türkiye’nin istikrarı ve gücüyle barış, huzur, güven, refah adası olarak kararlılıkla hedeflerine yürüdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bölgemizdeki tüm krizleri sınırlarımız içine taşıma senaryoları, planları, gayretleri oldu. Terör örgütlerinin saldırılarından darbe girişimlerine, ekonomik tuzaklardan siyasi dışlama gayretlerine kadar her yöntem devreye sokuldu.
Tüm saldırıları boşa çıkarmayı, tüm oyunları bozmayı başardık. Bu süreçte uluslararası kuruluşların ve diğer demokrasi bayraktarı devletlerin çoğu ülkemize karşı sergiledikleri çifte standartla gerçek yüzlerini ortaya koydu. Biz bir yandan karşımızda kim varsa onun yanında yer almayı temel politikaları haline getiren bu yapıların iki yüzlülüğünü ifşa ederken, diğer yandan kendi çizdiğimiz yolda ilerlemeyi sürdürdük. Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe ilgi alanları doğrudan veya dolaylı şekilde müdahil olduğu hususlar tabi olarak genişlemektedir” dedi.
‘ADALETİN YANINDA YER ALMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Erdoğan, bu ilginin bir kısmının tarihi, vicdani ve ahlaki duruştan, bir kısmının da ülkenin üzerine binen yüklerin getirdiği mecburiyetlerden kaynaklandığını ifade ederek, “Mazlumun, mağdurun, hakkın, adaletin yanında dimdik yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Balkanlardan Kafkaslara, Asya’dan Afrika’ya kadar her coğrafyada gözünü ve kalbini bize yöneltmiş her kardeşimizin yanında olduk, olmayı sürdüreceğiz. Irak’ın terör örgütlerinin cirit attığı bir yer haline gelmesine göz yummadık, yummayacağız. Suriye’deki milyonlarca kardeşimizi zalim rejimin ve terör örgütlerinin pençesine terk etmedik, etmeyeceğiz. Libya’da bir darbecinin ülkeyi göz göre göre parçalamasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarının pervasızca gasbına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesine tüm kalbimizle ve imkanlarımızla destek verdik, vereceğiz” diye konuştu.
‘VATANIMIZA UZATILAN HER ELİ KIRACAĞIZ’
Türkiye’nin merkezinde yer aldığı coğrafyanın yüklediği hiçbir sorumluluktan kaçmadıklarını ve kaçmayacaklarını dile getiren Erdoğan, “1000 yıldır vatanımız olarak gerektiğinde canımız pahasına sahip çıktığımız bu coğrafyadan bizi tasfiye etme hayallerinden vazgeçmeyenlere daha çok kabuslar yaşatacağız. Milletimizin istiklaline ve istikbaline, bayrağımıza, ezanımıza, devletimize, vatanımıza uzatılan her eli kıracağız. Malazgirt’ten Çanakkale’ye uzanan ve günümüzde sürekli yeni cepheleri açılan büyük mücadelenin her safhasının mesajlarını nesilden nesle aktararak, maziden atiye kurduğumuz köprüyü sürekli güçlendireceğiz.
Bu süreçte en büyük güç kaynağımız, milletimizin birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarak bize verdiği destektir. Ne tarihte ne kendi siyasi hayatımda beşeri düzeyde milletin gücünün üstünde bir güç, milletin iradesinin üstünde bir irade tanımadım, görmedim, bilmiyorum. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine bu güzel tablo sayesinde ulaştıracak evlatlarımıza güçlü ve müreffeh bir Türkiye bırakacağız” mesajını verdi.
‘TÜRKİYE, YÜKSELEN YILDIZ KONUMUNDA’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin küresel düzeyde etkinliği artan saldırıları ve tüm hızıyla süren koronavirüs salgınının tüm dünyada bir panik haline yol açtığını, zahirde çok güçlü görünen nice devletin, terör ve salgın tehdidi karşısında kökünden sarsıldığının görüldüğünü ifade etti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha düne kadar kimi parasına, kimi silahına, kimi sırtını dayadığı küresel yapılara güvenerek efelik taslayan devletler, bugün artık giderek derinleşen sosyo- ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Demokrasi, özgürlükler, hak ve adalet adına diğer ülkeleri yerden yere vuranlar, her geçen gün kendi içlerine kapanarak hızla ırkçılık ve ayrımcılık bataklığına saplanıyor. Küresel ve bölgesel tüm dengeler yerlerini yenilerine bırakmak üzere hızla yıkılıyor.
Türkiye, yeni küresel ve bölgesel arayışlarının, güçlü siyasi ve ekonomik yapısıyla yükselen yıldızı konumundadır. Ülkemizin yaşadığı kimi sıkıntılara rağmen krizlerden olumlu yönde ayrıştığını izan ve vicdan sahibi herkes kabul ediyor. Siyasi ve askeri olarak sahada etkinlik gösterdiğimiz alanı genişlettikçe önümüze çıkan fırsatların tehditlerden çok daha büyük olduğunu görüyoruz. Girdiğimiz mücadelelerden başarıyla çıktıkça bölgemizle birlikte tüm dünyaya umut aşılıyor, umut veriyoruz. Bu tablo elbette birilerini rahatsız ediyor. Karşılarında geçmişte iki çift lafla veya birkaç küçük hamleyle sindirdikleri Türkiye’nin olmadığını gördükçe de öfkeleri artıyor. Kimileri bu öfkeyi içlerinde tutup siyasi manevralarla üzerimize gelirken kimileri de kendilerini, kinlerini ve nefretlerini açıkça sergilemekten alıkoyamıyor.”
‘DESTEK BEKLEDİKLERİ YERLER CANLARININ DERDİNE DÜŞMÜŞ DURUMDA’
Türkiye’ye alenen düşmanlık besleyenlerin, Türkiye içinden de kendilerine destek olacak kişiler devşirmeye, yapılar kurmaya çalıştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik bunu açıkça söylüyorlar. Yıllarca Türkiye’deki yönetimleri, demokrasiyi yeterince uygulamamakla itham edenler, şimdi demokrasi dışı yollarla ülkemizde yönetim değiştirme hesabı içine girmiştir. Biz, ülkemizde darbeler ve vesayet döneminin kapandığını söyledikçe, birileri buna eski Türkiye’nin hastalıklarını hatırlatan imalı hezeyanlarla cevap veriyor.
Biz milli iradenin üstünlüğüne, demokrasiye, hukuka vurgu yaptıkça darbe ve vesayet heveslilerinin çirkin yüzleriyle ve aşağılık üsluplarıyla karşılaşıyoruz. Bunların hepsini de eski devir alışkanlıklarıyla yapılan son çırpınışlar olarak değerlendiriyoruz.
Allah’ın izni ve milletimizin ferasetiyle artık bu ülkede hiç kimsenin vesayeti, milli iradenin üzerine çıkartmaya da demokrasiyi tankların altında çiğnetmeye de gücü yetmeyecektir. Millete söyleyecek sözü, anlatacak projesi, kuracak ortak hayali, paylaşacak sevinci olmayanların son ümidi, dışarıdan gelen destek vaadidir. İşte bunlara kötü bir haberimiz var.
Destek bekledikleri yerler, artık kendi canlarının derdine düşmüş durumdadır. Bunu böyle bilsinler. Oralardan belki umdukları sözleri duymaya devam edebilirler ama bekledikleri somut desteği asla bulamazlar. Kendilerine tavsiyemiz eski devir alışkanlıklarını bir kenara bırakıp, bizim yaptığımız gibi gözlerini ve gönüllerini sadece milletimize çevirmektir. Halkımızın 2023 seçimlerinde bu değerlendirmeyi en güzel şekilde yapacağına ve herkesi hak ettiği yere yerleştireceğine inanıyorum” diye konuştu.
‘NİCE BADİRELERİ 2023 HEDEFLERİNİN AYDINLIĞINDA AŞTIK’
Hükümet olarak 10 yıl, 20 yıl, 50 yıl sonrasının vizyonunu oluşturduklarını anlatan Erdoğan, yaklaşık 10 yıl önce 2023 hedeflerini ilk açıkladıklarında, sadece seçim kampanyasında kullanılıp, sonra bir kenara bırakılacak slogan icat edildiğini sananlar olduğunu söyledi. “Halbuki biz Cumhuriyet tarihindeki en iddialı demokrasi ve kalkınma programıyla kamuoyunun karşısına çıkıyorduk” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Milletimiz de bizi anladı ve ‘Durmak Yok Yola Devam’ diyerek, önümüzü açtı. İşte şimdi 2023’e şurada üç yıl kaldı. Türkiye, bunca zamandır nice badireleri 2023 hedeflerinin rehberliğinde ve aydınlığında aştı. Gezi olaylarından 17- 25 Aralık kumpaslarına, terör saldırılarından sınırlarımızın tacizine, siyasi ve ekonomik nice sinsi tuzaklara kadar pek çok sınamayı bu çıpa sayesinde savrulmadan başarıyla verdik. Attığımız her adımın bir sonrasını hep bildiğimiz ve gördüğümüz için hiçbir zaman yönümüzü şaşırmadık.
Sağlıktan savunma sanayine kadar pek çok alanda son dönemde hızlandırdığımız projeler, verdiğimiz emekler elde ettiğimiz neticeler sayesinde bugün güvenle ve huzurla yolumuza devam ediyoruz. Karşımıza çıkanlar adeta rüzgar gülü gibi her gün başka şeyler söyleyip başka istikametlere yelken açarken biz menzilimizden sapmadık. Rotamızı bozmaya çalışanların önüne başka meşgaleler koyarak, asıl yolumuzu hep açık tuttuk.”
‘ÖNÜMÜZDEKİ 30 YILIN YOL HARİTASI ELİMİZDE OLACAK’
Günlük meselelerle uğraşırken gelecek vizyonunu şekillendirmeyi de ihmal etmediklerini söyleyen Erdoğan, “İnşallah bir sonraki safhada 2053 vizyonumuzla milletimizin karşısına çıkacağız. Bu vizyonu kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere dönüştürecek çalışmalara başladık. Her alanda yürüyen bu atılım da tamamlandığında inşallah önümüzdeki 30 yılın yol haritası elimizde olacak. Bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeler, ülkeler ve milletler için böyle bir vizyonun ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi.
Küresel düzeyde yaşanan yeniden yapılanma sürecinde, ülkemizin hangi alanda tam olarak nereye yöneleceğinin kararını işte bu çalışmayla verebileceğiz. Şimdi birilerinin çıkacağını, birkaç rakam sıralayarak, ‘Siz daha 2023 hedeflerine ulaşamadınız, hangi 2053’ten bahsediyorsunuz’ diyeceğini biliyoruz. Çünkü biz bu zihniyeti ciğerlerine kadar biliyoruz. Bunlarda istikamet doğru olduktan sonra diğer hususların er veya geç gerçekleşeceğini görmelerini kabullenmelerini ve ikrar etmelerini beklemiyoruz. Ama hakikat budur. Türkiye’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği yapısal reformlar sadece çok daha büyük hamlelerin temeliydi” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu temel üzerinde 2053 vizyonunun esasını oluşturacak olan büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına yeni başladıklarını vurgulayarak, “Eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, ulaşım, enerji, tarım, sanayi, ticaret, spor gibi tüm alanlarda mevcut alt yapı üzerinde geleceğin Türkiye’sini kurmak üzere harekete geçiyoruz. Her hal ve şart altında olduğu gibi bu hususta da tek baktığımız yer milletimizdir. Vizyonumuzu 83 milyonun ortak hayallerini, hedeflerini, beklentilerini, taleplerini kuşatacak şekilde şekillendiriyoruz. İnşallah 2023 yılında hem hedeflerimize ulaşmanın sevincini hem yeni vizyonumuzu milletimizle paylaşmanın heyecanını birlikte yaşayacağız” dedi.
5’inci sınıflarda ve liselerde 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitim
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünü koronavirüs salgını ile ilgili yapılan değerlendirmelere ve alınan yeni kararlara ayırdı. Erdoğan kararları arasında 5’inci sınıflarda ve liselerde 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitim başlayacağı bilgisini verdi.
Erdoğan, “Eğitimde yeni bir adım daha atarak ortaokullarda 5’inci sınıflarda ve liselerde 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitim öğretim faaliyetlerini 2 Kasım itibariyle başlatıyoruz. Halen uzaktan eğitimin sürdüğü diğer sınıflar ile ilgili tarihi de gelişmelere bakarak en yakın zamanda kamuoyuna ilan edeceğiz” dedi.
“Ulaşım araçları başta olmak üzere çok sayıda insanın bir arada bulunduğu mekanlar ve etkinlikler ile ilgili denetimler etkin şekilde sürdürülecek. Özellikle temaslı kişilerin takibi çok daha sıkı şekilde yapılacak. Yerli aşı çalışmalarında iki hafta içinde insan üzerinde deneme safhasına ulaşılacağı görülüyor. Dünyadaki aşı çalışmalarının ülkemize uygulanabilirliği hususunda da önemli gelişmeler kaydettik. Bu husustaki somut adımları yıl sonunda atmış olmayı ümit ediyoruz. Hedefimiz, önümüzdeki bahar aylarına kadar aşı meselesini tamamen çözmektir. Eğitimde yeni bir adım daha atarak ortaokullarda 5’inci sınıflarda ve liselerde 9’uncu sınıflarda yüz yüze eğitim öğretim faaliyetlerini 2 Kasım itibariyle başlatıyoruz. Halen uzaktan eğitimin sürdüğü diğer sınıflar ile ilgili tarihi de gelişmelere bakarak en yakın zamanda kamuoyuna ilan edeceğiz.”
‘2 MİLYAR 80 MİLYON LİRA KAYNAĞI HANE BAŞI 1000 LİRA OLARAK DAĞITTIK’
Salgın döneminde sosyal destek, kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, normalleşme desteği gibi başlıklar altında milletin hizmetine sunulan kaynak tutarının 39 milyar lirayı bulduğunu bildiren Erdoğan, 17 Ekim’in Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Yoksullukla Mücadele Günü olarak kabul edildiğini hatırlattı. ‘İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın’ düsturuyla, yoksullukla mücadele konusunda en kapsamlı programları hayata geçirdiklerine işaret eden Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
“Hükümete geldiğimizde yılda 2 milyar lirayı bulmayan sosyal yardımları, geçtiğimiz yıl 55 milyar liraya çıkardık. Böylece sosyal yardımların milli gelirimiz içindeki payını yüzde 0,38’den yüzde 1,27 seviyesine ulaştırdık. Türkiye, BM verilerinde artık yüksek insani gelişmişlik seviyesine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Dul, öksüz, yetim, yaşlı, hasta, asker ailesi, öğrenci gibi kesimleri özellikle destekliyoruz. Milletimiz de bu çabalarımıza her türlü katkıyı sağlıyor.
Mesela ‘Biz Bize Yeteriz’ kampanyasında toplanan, ana muhalefete ve diğerlerine özellikle sesleniyorum, 2 milyar 80 milyon liralık kaynağı, hane başı 1000 lira olarak ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Normalleşme desteği kapsamında 202 bin iş yerinde çalışan 1 milyon 400 bin sigortalımıza 1,1 milyar lira pirim desteği verdik. İstihdam ile ilgili kalıcı düzenlemeler içeren bir paket de geçtiğimiz hafta Meclis’e sunuldu. Şehit çocukları ile harp ve vazife malullerinin kendilerine ve çocuklarına verilen eğitim öğretim yardım rakamını 2020- 2021 yılı için ilkokul ve ortaokulda 2 bin 317 lira, lisede 3 bin 475 lira, yüksekokulda 4 bin 634 lira olarak belirledik. Toplamda 19 bin 440 öğrenciyi kapsayan ödemeler mevcut kayıtlarıyla herhangi bir müracaata gerek kalmaksızın bu hafta içinde yapılacak.”
ÜNİVERSİTE GENÇLERİNE ‘STAR’ BURSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite gençliğine yönelik yeni bir araştırmacı burs programının başlatıldığını duyurdu. Erdoğan, “Lisans seviyesindeki öğrencilerimiz için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK vasıtasıyla kısa adı ‘Star’ olan stajyer araştırmacı burs programını başlatıyoruz. Lisans eğitiminin her seviyesindeki 1000 gencimiz TÜBİTAK enstitülerinde ya da TÜBİTAK tarafından desteklenen araştırma projelerinde görev almak suretiyle bu programdan faydalanabilecek. Ülkemizde ilk defa hayata geçen bu denli büyük proje tabanlı lisans burs programının gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.