Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, “Geride bıraktığımız 2022 yılı kayıp bir yıl oldu. Sorunlarımızı daha da ağırlaştırdık” dedi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül parti genel merkezinde haftalık basın toplantısını yaptı.
2023 YILI CUMHURİYET YILI OLSUN
Mustafa Sarıgül yaptığı açıklamada; Cumhuriyetimiz 100. yılına giriyor. Şapkamızı önümüze koyup 100 yıllık cumhuriyetin muhasebesini yapmamız lazım. Cumhuriyet sayesinde bayrağımız dalgalanıyor, minarelerden ezan sesi yükseliyor. Cumhuriyet sayesinde özgürce yaşıyoruz. Cumhuriyet olmasa kendi kendimizi yönetme hakkını nasıl kullanacaktık? Türkiye’de mezhep farklılıkları var mı? Var. Türkiye’de farklı dinlere mensup olanlar var mı? Var. Peki, cumhuriyet olmasa bu insanlar kendi inancını nasıl yaşayacaktı?
CUMHURİYETİN KIYMETİNİ BİLMEZSEK NEYİN KIYMETİNİ BİLECEĞİZ?
Ben cumhuriyet sayesinde 30 yaşında milletvekili oldum. Cumhuriyet sayesinde belediye başkanı oldum. Bizler bir araya geldik. “Biz bu ülkeyi daha iyi yönetiriz” dedik parti kurduk. Bunlar hep cumhuriyet sayesinde oldu. Böyle bir cumhuriyetin kıymetini bilmezsek neyin kıymetini bileceğiz?
CUMHURİYET NELERİ BAŞARMIŞ, NELERİ BAŞARAMAMIŞ?
Çok partili hayata geçtikten sonra iki darbe, üç darbe girişimi, iki muhtıra, bir de 28 Şubat dönemi yaşadık. Demokrasiyi layıkıyla neden işletemedik? Her 4 yılda bir küçük her 10 yılda bir büyük ekonomik krizlere girdik. İşleyen bir ekonomik düzen neden kuramadık. Osmanlıyla, cumhuriyeti neden barıştıramadık? İrtica nedir, İslamcı kimdir? Müslüman kimdir? Bunları neden ayrıştıramadık?
Neden Türkiye Değişim Partisi’nin dediği gibi, Malazgirt de bizim, Kocatepe de bizim, cami de bizim, cemevi de bizim herkes diyemiyor?
Bu ve benzeri soruları korkmadan, kaygıya kapılmadan tartışmamız lazım. Cumhuriyet neleri başarmış, neleri başaramamış? Bunları gözden geçirmemiz lazım. Bunları tartışmanın cumhuriyete hizmet edeceğine, cumhuriyetimize katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu nedenle Türkiye Değişim Partisi olarak, 2023 yılının cumhuriyet yılı olmasını teklif ediyoruz. Bütün siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, aydınlara, tarihçilere, üniversitelere çağrıda bulunuyor ve katkılarını bekliyoruz.
2022 YILI KAYIP YIL OLDU
Geride bıraktığımız 2022 yılı kayıp bir yıl oldu. Sorunlarımızı daha da ağırlaştırdık. Bir yıl değil, bir saat bile beklemeye tahammülü olmayan sorunlarla yeni bir yıla girdik. Seçimi kim kazanırsa kazansın, kazananı ateşten bir top bekliyor.
AK PARTİ TÜRKİYE’NİN 20 YILINI HEBA ETTİ
20 yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti’nin eline tarihi bir fırsat geçmişti. Ne yazık ki değerlendiremediler. Türkiye’nin 20 yılını heba ettiler. 2023 yılı gelmeyecek sandılar, “Türkiye’yi uçuracağız, şahlandıracağız” dediler, İşte 2023 yılı da geldi.
2023 HEDEFLERİNİN YANINA BİLE YANAŞAMADILAR
Türkiye’yi ilk 10’a sokacağız dediler, 21. sıraya düşürdüler. Enflasyon tek haneye düşecek dediler, enflasyon yüzde yüzleri geçti. İşsizlik yüzde 5’lere inecekti, yüzde 10’u geçti. Kişi başına milli gelir 25.000 dolar olacaktı, 9 bin dolar civarında kaldı. Gayri safi yurt içi hasılayı 2 trilyon dolara çıkaracaklardı. 806 milyar dolar seviyesinde kaldı. İhracat 500 milyar dolar olacaktı, 250 milyar dolarda kaldı. Kısacası, ortaya koydukları hiçbir hedefe ulaşamadılar, yanına bile yaklaşamadılar. Verdikleri hiçbir sözü tutamadılar. Milleti canından bezdirdiler, geçim sıkıntısı altında ezdirdiler.
DEMOKRASİLER SABIR MODELİYLE ÇALIŞMAZ
Şimdi çıkıp “bir şans daha verin” diyorlar. Sabırlı olmamızı istiyorlar. 20 yıldır ülkeyi yöneten bir kadronun ne sabır isteme ne de bir şans daha isteme hakkı kalmamıştır. Bu pişkinliktir. Sabır Allah’tan gelene olur. Demokrasiler sabır modeliyle çalışmaz. Demokrasilerde halk yetki verir, iyi yönetilmiyorsa geri alır.
YAPAMAYAN GİDER YAPACAK OLAN GELİR
2022 yılında beni ya cezaevi önlerinde ya marketlerde, çarşıda, pazarda, fiyatlara isyan ederken gördünüz. Halkımız, çarşıda pazarda markette perişan oluyorsa, en temel gıdasını, ayçiçek yağını, çayı, yumurtayı, yoğurdu alamıyorsa, anneler çocuğunu aç uyutuyorsa, beslenme çantasına bir şey koyamıyorsa, tabi ki markette, çarşıda, pazarda olacağım. Tabi ki bu pahalılığa, bu zamlara isyan edeceğim. İktidara gelince de pahalılığı bitireceğim. Yapmamız gereken: üretmek, üretmek, üretmektir.
Türkiye Değişim Partisi’nin parolası tarlada fabrikada üretim, kamuda dürüst yönetimdir. Sorunu tarlada, fabrikada çözeceğiz.
BU YIL DA YİNE HER GÜN CEZAEVİ ÖNLERİNDE OLACAĞIM
Ben bu yıl da yine her gün cezaevi önlerinde olacağım. Çarşıda olacağım, pazarda olacağım, markette olacağım. Benim vatandaşımın canı nerde acıyorsa ben orada olacağım. Geçen yılın Nisan ayında bir af çağrısında bulunduk. 90 cezaevinin önüne gittik. Toplumsal barış ve kardeşlik affı çıkaralım dedik.
Bugün de buradan çağrıda bulunuyorum: Cumhuriyetimizin 100. yılına yeni, umut dolu bir başlangıç yapalım.
CUMHURİYETİN 100. YILINDA CUMHURİYET AFFI GETİRELİM
Büyük bir af getirelim. Bu affın adı “cumhuriyet affı” olsun. Cezaevlerinde ayrı bir dram, evlerde ayrı dram yaşanıyor. Cezaevlerinde kapasitenin çok üzerinde mahkûm var. Mahkumlar insani şartlarda yaşayamıyor. Yeterli sağlık hizmeti verilemiyor. Gelin bu işi çözelim. Gelin yüzbinlerce insana, bunların milyonlarca ailesine yeni bir şans verelim. Cumhuriyetin 100. Yılına yeni yepyeni bir başlangıç yapalım.
Cezaevlerini boşaltalım. Toplumsal bir kucaklaşma, bir huzur, bir barış ortamı sağlayalım. Bu af çıkana kadar cezaevleri önünde olmaya ve seslenmeye devam edeceğim. EYT nasıl çıktıysa Allah’ın izniyle bu afta çıkacaktır.