Platon ve Aristoteles zaman kavramına ilişkin ilk görüş açıklayanlar arasındadır.
Platon’a göre zaman, zihnin varlıkları bütünlüklü olarak anında kavrayamadığı için meydana gelmiştir. Zaman idealar dünyasının taklididir, idealar dünyası değişmez ve zaman dışıdır.
Aristoteles, önce ve sonraya göre hareket sayısına zaman demiştir. Bu tanım harekete bağlı zamanın tanımıdır. Bireylerin zihnin de değişiklik olmadığında ya da değişim fark etmediklerinde zamanın da geçmediği düşünülmektedir.
Kant‘a göre zaman, nesnel dünyadan kazanılmış bir şey değildir. Ancak insanın nesnel dünyayı algılamasının temel şartıdır. Zaman öznel ve idealdir. Bu yüzden basit parçalardan oluşmaz ve zamanda sürekliliğin temeli olarak bir bileşiklik söz konusudur. Bileşiklik zamanda bileşenler ortadan kaldırıldığında hiçbir şey kalmaz. Yani zamanın her bir parçası yine zamandır.
Henri Bergson, zamanı bir nokta üzerinden diğer bir nokta üzerine kesintisiz hareket eden dinamik ve döngüsel olmayan bir kavram olarak açıklamıştır. İki farklı anlayış olduğunu savunan Bergson,
- Bireyin içinde var olan ve sezgisel elde edilen süre,
- Nesnel dünyanın yansıması olarak araya “mekân fikri sokulan süre” olduğunu ifade eder.
Bergson’a göre gerçek süre iç dünyamızdır. Bütün gelişmeler ve değişmeler bir süre içinde gerçekleşir. Süreyi yaşayabilmemizin koşulu bellektir. Bellek, geçmişte yaşadıklarımızı depolama-biriktirme gibi saklama aygıtı değil, bellek geçmişin şimdi içindeki sanal birlikteliğidir. Bergson bu yüzden süre ve zamanı birbirinden ayrı olarak ele almaktadır. Saatin sadece o anı ölçtüğünü ifade eder. Ölçülen o anda geçmişin hiçbir kırıntısı kalmamıştır. Oysa içsel zamanda geçmiş zaman ve şimdiki zaman iç içedir. Bu sayede insanlar şimdiki zaman ve geçmişi aynı anda algılayabilir.
Newton, mutlak ve evrensel zamanın ölçülebilir, hesaplanabilir olduğunu ve zamanın dışsal bir öğeden bağımsız olarak aktığı savını savunur. Bireyler psikolojik nedenlerle zamanın akışını farklı algılayabilirler. Saat kişisel hissedişten bağımsız olarak, zamanın nesnel olarak ölçümü sağlanmaktadır.
Modernizm öncesi mitolojik zaman gece-gündüz döngüsü, mevsimlerin değişimi gibi olaylarla bağlantılıdır. Metafizik boyutunda ise zaman, semavi dinlerdeki Tanrı’nın peygamberlerin ortaya çıkışı, yaşamları, ölümler ve ahiretteki dirilme günleriyle alakalıdır.