Şu meşhur Z kuşağı parodisi var ya, Z kuşağı aşağı, Z kuşağı yukarı derlerken bir baktım ki bizim Z kuşağı okullarda veya evlerinde ellerinde birer telefon ve internetle bütün öğrenme imkanlarına rağmen, internet arama motoruna yazdıklarında milyonlarca bilgiye ulaşacaklarına rağmen sadece boş boş oyunlar, uygulamalar ve absürt şarkılar dinliyorlar. Peki suçlu kim?
O yaşlarda bizimde elimizde bu imkanlar olsa onlardan pek farkımız olmayacaktı. Gelişen teknoloji ve imkanlar hergün hayatımızı kolaylaştıracak yeniliklere gebeyken ebeveynlere de bazı görevler düşüyor. Mesela bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı, peki bunun manasını kaçımız biliyoruz ve kaç çocuğumuz biliyor. Öncelikle öğretmek için öğrenmek gerek diyerek tarihin tozlanmaya yüz tutmuş sayfalarına göz atalım.
Çanakkale savaşında zayıf düşen ve mühimmatı askeri vs büyük darbe yiyen yaşlı Türk milletinin elinde ki toprakları almak çocuk oyuncağı olacaktı. Lakin saldırı için bir bahane bulunması da gerekliyken Mondros Mütarekesinde ki maddeler bahane gösterilerek artık yaşlı arslan Osmanlı’nın başını kesme vakti geldiğine inanan ve aralarında Türkiye topraklarını paylaşmış olan işgal kuvvetleri iştah kabartarak,
İtilaf donanması İstanbul’a, Fransızlar Adana’ya, İngilizler Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon’a, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu’nun güneybatısına yerleşti. Yunan Ordusu ise 15 Mayıs 1919’da İtilaf Devletlerinin izniyle İzmir’e çıkarma yapmıştı.
Batı Cephesi’nde hareketlilik başladı. 1921’de Polatlı’ya kadar gelen Yunan ordusunu püskürtüldü. Sakarya’da 22 gün süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz’u başlattı.
Başkomutan Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile muharebeyi yönetmek üzere Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe’de yerini aldı.
Topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekatın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe’yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi’nden düşmanı uzaklaştırdı.
Taarruzun ilk gününde 1. Ordu birlikleri, Büyük Kaleciktepe ile Çiğiltepe arasında 15 kilometrelik alanda, düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5’inci Süvari Kolordusu, düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu, 2’nci Ordu ise cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.
Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos’ta zaferle noktalandı.
Yani Victor HUGO sefiller romanının yazarının Mustafa Kemal ATATÜRK hakkında ki mavi gözlü yunan çocuğu şiiriyle, canını dişini tırnağını bu ülkenin bekası için harcamış ömrü boyunca bir asker olarak ülkesine hizmet etmiş Türk oğlu, Türk bir yiğide sırf gözleri mavi diye sahiplenmek onu yunan saymak istesede,Türk milletinin önderi M.Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları tüm dünyanın karşısına dikilip destan yazmıştır.
Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm silah arkadaşları, Seyit Onbaşı, Kınalı Arslanlar, Sütçü imam, Hasan Tahsin, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Sarıkamış Şehitleri ve sayamadığım yüzbinlerce yiğidin eseri olan bu vatan bize bedava verilmedi. Atalarımız kan döktü, kanı döküldü aç kaldı, hasta oldu, evladını, eşini, kolunu, bacağını yitirdi. Zulme uğradı da bu vatan vatan oldu.
Atatürk diyor ki;
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Bunu bilin ve iyi okuyun ki tarih tekerrür etmesin.