Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Yıl geneli için yüzde 5 oranında bir büyümenin gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2023 yılında da dengeli görünümünü koruması beklenen ekonomik büyümenin yüzde 5 olması hedeflenmektedir” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz başkanlığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçelerini görüşmek üzere toplandı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, komisyon üyelerine sunum gerçekleştirdi. Nebati, bakanlığın faaliyet ve hedeflerini anlattı. Koronavirüs salgınının yıkıcı sonuçlarının büyük ölçüde geride kaldığına işaret eden Bakan Nebati, “Aşılama ve genişletici politikaların etkisiyle 2021 yılında küresel düzeyde canlanan ekonomik aktivite, 2022 yılında kademeli olarak yavaşlamaktadır” ifadelerini kullandı.
‘KÜRESEL BÜYÜME BEKLENTİSİ, YÜZDE 3,2’YE DÜŞTÜ’
Jeopolitik gerginliklerin tırmanması, artan enerji maliyetleri, yükselen enflasyon ve sıkılaştırıcı para politikaları nedeniyle, küresel büyümeye ilişkin beklentilerin sürekli olarak aşağı yönlü güncellendiğini kaydeden Bakan Nebati, “Uluslararası Para Fonu (IMF), 2022 yılı küresel büyüme beklentisini, bu yılın başındaki yüzde 4,4 seviyesinden yüzde 3,2’ye düşürdü. 2023 yılı beklentisini de yüzde 2,7 seviyesine indirdi.
Diğer yandan dünya ticaret hacmindeki artış da giderek yavaşlıyor. 2021’de yüzde 10 artan ticaret hacminin, 2022 yılında yüzde 4,3 artması bekleniyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yüksek enflasyona karşı dünyada uygulanan parasal sıkılaşmanın etkisiyle talebin daralmaya başladığı, küresel resesyon riskinin ise ciddi anlamda arttığını kaydeden Bakan Nebati, “IMF, 2023 yılında Almanya ve İtalya ekonomilerinin daralmasını bekliyor. Euro bölgesinin 2023 yılı büyüme tahmini, bu yılın başında yüzde 2,5 iken, şu anda yüzde 0,5 seviyesine düşmüş durumda” dedi.
‘ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ FİYATLARI SATIN ALMA GÜCÜNÜ AZALTIYOR’
2022’nin, önemli jeopolitik gerginliklere sahne olduğuna dikkat çeken Nebati, “Rusya-Ukrayna savaşı, gıdada ve enerjide kritik tedarik yollarının tıkanmasına ve dolayısıyla emtia fiyatlarında ilave artışlara yol açmıştır. Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar ve Rusya’nın karşı yanıtlarıyla bugün Avrupa, ciddi bir enerji kriziyle karşı karşıyadır. Hızla artan elektrik ve doğal gaz fiyatları, enflasyonu daha da yükseltirken hane halkı satın alma gücünü de azaltıyor” diye konuştu.
2021 yılına 50 dolar, 2022 yılına ise 80 dolardan başlayan petrol fiyatlarının, Rusya- Ukrayna savaşıyla 130 dolar seviyelerine kadar yükseldiğini söyleyen Nebati, “Benzer şekilde 2021 yılı başında bin metreküpü 200 dolar olan Avrupa spot doğal gaz fiyatları, neredeyse 18 kat artarak 26 Ağustos’ta 3 bin 500 doların üstüne çıkmış ve tarihi zirveleri görmüştür. Bugün enerji fiyatları bir miktar gerilemiş olsa da hala geçmiş yılların üzerinde seyretmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, 2021 yılında yüzde 11,4 oranındaki gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesi ile G20 içinde en hızlı büyüyen ülke olduğunu aktaran Bakan Nebati, son 50 yılın en yüksek büyüme oranının kaydedildiğini bildirdi.
‘TÜRKİYE OECD’DE EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKELER ARASINDA YER ALMIŞTIR’
Büyümenin 6,6 puanının yurt içi talepten, 4,8 puanının ise net dış talepten geldiğini aktaran Bakan Nebati şöyle dedi:
“Net dış talebin büyümeye olan bu katkısı, 2001’den sonra ulaşılan en yüksek rakam olmuştur. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın neden olduğu belirsizlik ortamına ve zayıflayan küresel ekonomiye rağmen, gayrisafi yurt içi hasılamız reel olarak 2022 yılı ilk yarısında yüzde 7,5 büyüme kaydetmiştir.
2’nci çeyrek itibarıyla yüzde 7,6 büyüme oranıyla Türkiye OECD’de en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer almıştır. Yılın ilk yarısında ekonomimiz, sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme hedefimiz doğrultusunda dengeli görünümünü korumuştur. Büyümeye net dış talebin katkısı, ilk çeyrekte 3 puan, 2’nci çeyrekte ise 2,7 puan olmuştur.”
BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 5
Bakan Nebati, 2022’nin 2’nci yarısına ilişkin öncü göstergelerin, küresel yavaşlamanın da etkisiyle ılımlı büyümeye işaret ettiğini belirterek, “Yıl geneli için yüzde 5 oranında bir büyümenin gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2023 yılında da dengeli görünümünü koruması beklenen ekonomik büyümenin yüzde 5 olması hedeflenmektedir” ifadelerini kaydetti.
‘SON 8 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEDİ’
Bakan Nebati, toplam istihdamın salgın öncesi dönemin üzerine çıkarak tarihi yüksek seviyelere ulaştığını, böylece işsizlik oranının tek haneye düştüğüne değinerek, “Toplam istihdam seviyesi eylül itibarıyla 31,4 milyon kişiyle tüm zamanların zirvesine ulaşmıştır. Böylece, istihdam oranı 2021 yıl sonuna göre 0,9 puan artarak yüzde 47,6’ya yükselmiştir. Güçlü istihdam büyümesinin işgücü artışının üzerinde seyretmesi sonucunda işsizlik oranı tek haneye düşmüştür. Ağustos ayı itibarıyla işsizlik oranı son 8 yılın en düşük seviyelerine gerileyerek yüzde 9,9 olmuştur” dedi.
‘İHRACATIN 305 MİLYAR DOLARA ULAŞMASINI BEKLİYORUZ’
İhracatta tarihi rekorların kırıldığını ve kırılmaya devam edeceğini söyleyen Nebati, “‘Türkiye Ekonomi Modeli’ kapsamında attığımız adımlarla birlikte ihracatçılarımız küresel tedarik zincirlerindeki aksaklıkları fırsata çevirmeyi başarmış ve ihracatımızı büyümenin lokomotifi haline getirmiştir.
İhracatımız, 2022 yılının her ayında rekor kırmış ve ekim ayında yıllıklandırılmış 253 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bugün Türkiye, 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan ve dünya ihracatından aldığı payı yüzde 1’in üzerine çıkaran güçlü bir ekonomi konumundadır. ‘Orta Vadeli Program’ dönemi sonunda ihracatın 305 milyar dolara ulaşmasını hedefliyoruz” dedi.
Küresel enerji fiyatlarına bağlı olarak yüksek seyreden enerji ithalatı ile toplam ithalatın da yükseldiğini anlatan Bakan Nebati, “2021 yılında toplam 50,7 milyar dolar olan enerji ithalatı, ekim ayında yıllıklandırılmış olarak 94,4 milyar dolara yükselmiştir. 2022 yılı ekim ayında ithalat yıllıklandırılmış olarak 356,5 milyar dolar olmuştur. Yıllık ihracatın ithalatı karşılama oranı, ekim ayı itibarıyla yüzde 71’ken, enerji hariç bu oran yüzde 91 seviyesinde gerçekleşmiştir” açıklamasında bulundu.
2023 başında Karadeniz’deki doğal gaz çalışmalarının tamamlanması ve yeni rezervlerin keşfi ile enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflediklerini kaydeden Nebati, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cari işlemler dengesi ile dış finansman ihtiyacı üzerindeki baskıyı daha da aşağı çekmeyi hedefliyoruz. Dış finansman üzerindeki baskıyı azaltmayı amaçlayan yaklaşımımız, reel sektörün döviz pozisyonuna olumlu yansımaktadır.
Finansal kesim dışındaki firmaların, net döviz pozisyon açığı, 2017’den itibaren 98,5 milyar dolar iyileşerek 2022 yılı Ağustos ayında, 2010’dan bu yana en düşük seviyesi olan 89 milyar dolara gerilemiştir. Ayrıca sektör, kısa vadeli net döviz pozisyonunda ağustos ayı itibarıyla 69 milyar dolar fazladadır.”
Nebati, bankacılık sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunarak, “Bankacılık sektörümüz ekim ayı itibarıyla yabancı para net genel pozisyonunda 5 milyar dolarlık fazlaya sahiptir.
Sektör, dengeli görünümü ve güçlü sermaye yapısı sayesinde olası şoklara karşı dirençli bir konumdadır. 2021 yılı aralık ayında döviz kuru, oynaklıklarının önüne geçerek finansal istikrarımızı tahkim etmek amacıyla kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları (KKM) uygulamasını devreye aldık” dedi.
‘TL’YE GÜVEN ARTTI’
Vatandaşların, Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) destek ve teveccühleri sayesinde milli para biriminde istikrarın güçlendirildiğini, TL’ye olan güvenin arttığına dikkat çeken Nebati, “9 Kasım itibarıyla 2,3 milyon mudinin, yaklaşık 1,5 trilyon TL’lik tasarrufu, bu hesaplarda değerlenmektedir. Hazine tarafından desteklenen KKM hesaplarına bugüne kadar yaklaşık 91,6 milyar TL destek ödemesi gerçekleştirilmiştir. Hazine destekli hesaplarda yenileme oranı yaklaşık yüzde 70 seviyesindedir. KKM hesaplarının toplam vadeli mevduatlar içindeki payı ise yüzde 27’dir” diye konuştu.
KKM uygulamasıyla birlikte TL mevduatının ortalama vadesinin, 2 katına yükseldiğini aktaran Nebati, sektörün en önemli risklerinden olan vade uyumsuzluğunda ise önemli iyileşme sağlandığını söyledi.
Nebati, hazine destekli kredi kefaleti sistemini etkin kullanmaya devam ettiklerine işaret ederek, “Bu çerçevede işletmelerimizin harcamalarının karşılanması, firmaların yatırım ve ihracat faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla yakın dönemde 3 adet kredi paketini uygulamaya aldık.
2022 yılında yaklaşık 7 bin ticari işletmemize 54 bin kredi işlemi ile 71 milyar TL kredi ve 61 milyar TL’lik kefalet kullandırdık. İlave olarak, ülkemizin üretim kapasitesini ve ihracat potansiyelini artırmak için ihracatçılara ve turizm sektörüne uygun faizli, uzun vadeli toplam 150 milyar TL’lik kredi imkanı sunduk” dedi.
KOBİ’LERİN KULLANDIĞI KREDİLER
Ülkenin büyümesi ve kalkınmasında önemli bir rol üstlenen KOBİ’lerin bankacılık sektöründen kullandıkları kredi hacminin, ekim ayı itibarıyla 1,7 trilyon TL’yi aştığını aktaran Bakan Nebati, “KOBİ kredilerinin tarihsel ortalamasının 3 katı üzerinde büyümüş olması modelimizin çıktılarıyla uyumludur. KOBİ kredisi kullanan müşteri sayısı, eylül ayı itibarıyla 4,3 milyon adedi geçmiştir” diye konuştu.
Bakan Nebati, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla 2022 yılında 923 bin üreticiye yaklaşık 116 milyar TL’lik hazine faiz destekli kredi kullandırdıklarını, bu kredilerden doğan faizin, ortalama yüzde 70’ini karşıladıklarını, böylece üreticilere bütçeden 6,4 milyar TL faiz desteği sağladıklarını söyledi.
Bu tutarın yıl sonunda 10,5 milyar TL’ye ulaşmasını beklediklerini vurgulayan Bakan Nebati ayrıca, bu yıl içinde tarımsal üreticiler için hazine faiz destekli kredilerin tamamında üst limitleri yükselttiklerinin de altını çizdi.
Esnafa verilen faiz desteğinin yıl sonuna kadar 9,8 milyar TL’ye ulaşmasını öngördüklerini anlatan Nebati, “Bunlara ilaveten Halk Bankası aracılığıyla esnaf ve sanatkarlara 100 milyar TL’lik hazine faiz destekli kredi kullandırımını başlattık” dedi.
‘BÜTÇE AÇIĞININ GSYH’YE ORANINI 1,5’E İNDİRMEKTE KARARLIYIZ’
Nebati, 2022 yılı bütçe gelirlerinde güçlü artış olduğunu belirtip, şu açıklamada bulundu:
“2022 yılında da, olumlu seyreden ekonomik aktiviteyle birlikte ağırlıklı olarak gelir ve kazançlardan alınan dolaysız vergilerin katkısıyla bütçe gelirlerimiz güçlü bir artış göstermiştir.
Bu yıl da doğal gaz ve elektrik tüketimine yönelik sübvansiyonlara, sosyal kesimlere sağladığımız ilave desteklere, çalışanlar ve emeklilerimize yaptığımız ücret ve maaş artışlarına ve vazgeçtiğimiz vergi gelirlerine rağmen, merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 3,4 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. 2022 yılında genel yönetim bütçe açığının milli gelire oranının, Japonya’da yüzde 7,9, Fransa’da yüzde 5,1, İngiltere’de yüzde 4,3, Hindistan’da yüzde 9,9 ve Çin’de yüzde 8,9 olması öngörülmektedir.
Görüldüğü üzere ülkemiz bütçe performansıyla gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden pozitif ayrışmaya devam etmektedir. 2023 yılı bütçesi de önceki bütçelerde olduğu gibi mali disiplin anlayışıyla hazırlanmıştır.
Orta Vadeli Program döneminde, Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında kamu mali yapısının daha da güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda, bütçe açığının GSYH’ye oranını program dönemi sonunda yüzde 1,5’e indirmekte kararlıyız. Bununla birlikte, dönem sonunda faiz dışı bütçe dengesinin GSYH’ye oran olarak yüzde 1,3’e ulaşmasını öngörüyoruz.”
‘ELEKTRİK VE DOĞAL GAZDA SÜBVANSİYON SAĞLIYORUZ’
Bakan Nebati, 2022 yılında enflasyonla mücadele kapsamında 276,8 milyar TL vergi gelirinden vazgeçtiklerini söyleyerek, “Vatandaşlarımızın alım güçlerini gözeterek, enflasyonla mücadeleye vergi politikaları yoluyla da önemli destek sağlıyoruz.
Gıda ürünlerindeki KDV’yi yüzde 1’e indirdik. Gıda ürünlerinin toptan perakende satışlarında KDV oran farklılığını ortadan kaldırdık. Yeme içme hizmetlerinde, temel temizlik ürünlerinde, meskenlerde kullanılan ve çiftçimizin kullandığı elektrikte, KDV oranını yüzde 8’e indirdik. Arsa ve arazi teslimlerinde KDV oranını yüzde 18’den yüzde 8’e indirdik. Konut teslimlerinde KDV uygulamasını kademeli hale getirdik. Vatandaşlarımızın hanelerde kullandığı doğal gazda yüzde 80, elektrikte ise 1’inci kademede yaklaşık yüzde 50 sübvansiyon sağlıyoruz.
Yani maliyeti 300 TL olan bir elektrik sarfiyatının vatandaşımıza faturalanan kısmı sadece 150 TL’dir, kalan 150 TL’si ise sübvanse edilmektedir. Doğal gaz içinse bu tutarlar daha çarpıcı olup maliyeti 500 TL olan gaz tüketiminin sadece 100 TL’si vatandaşımıza fatura olarak yansırken 400 TL’lik büyük kısmını devletimiz karşılamaktadır” açıklamasında bulundu.
2,1 milyon haneye 150 kilovat saate kadar elektrik tüketim desteği sağladıklarını aktaran Nebati, “Hedefimiz bu desteğin 4 milyon haneye çıkarılmasıdır. Bu kapsamda, 2023 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’na 4,8 milyar TL tutarında kaynak ayrılması planlanmıştır. Benzer bir uygulamayı 2022 yılında doğal gazda da hayata geçirdik.
Halihazırda ihtiyaç sahibi 331 bin haneye 900 TL ile 2 bin 500 TL arasında bir tutarda, yılda 2 kez ödenecek şekilde fatura desteği veriyoruz. Bu kapsamda, 2023 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan 1,8 milyar TL tutarında kaynak ayrılmıştır” dedi.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede etkinliği artıracaklarını duyuran Nebati, “Vergi uygulamaları ile muhasebe ve raporlama hizmetlerinde dijitalleşmeyi yaygınlaştırıyoruz” dedi.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI 2023 YILI BÜTÇESİ
Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, 2023 yılı bütçe teklifine ilişkin, “Bakanlığımız ana hizmetlerine ilişkin olarak Finansal Sistemin Geliştirilmesi ve Sigortacılık Programı, Hazine Varlıklarının ve Yükümlülüklerinin Yönetimi Programı, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Programı ile Stratejik Yönetim ve Kaynak Tahsisi Programı yer almaktadır. Bakanlığımızın 2023 yılı toplam bütçe teklifi 2,2 trilyon TL’dir” diye konuştu.