Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bu topraklara ait değerlerin Türkiye’ye geri dönmesini sağlamak bizim en önemli hedeflerimizden biridir. 2018-2024 yılları arasında ülkemizden yurt dışına çeşitli sebeplerle çıkarılan 7 bin 839 eseri, titiz bir takip neticesinde yeniden ülkemize getirdik. Sadece bu yılın ilk 9 ayında getirdiğimiz eser sayısı ise 35 oldu. Yani 35 varlığımız ait olduğu vatan topraklarına geri döndü” diye konuştu.
Türkiye İş Bankası, 100. yıl etkinlikleri kapsamında ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış’ başlıklı uluslararası konferans düzenliyor. İstanbul’da İş Kuleleri Salonu’nda gerçekleşen konferansta, yurt içinden ve yurt dışından konuşmacılar tarihten ekonomiye, bilimden kültüre ve spora geniş bir yelpazede pek çok konuyu geçmişten geleceğe uzanan bir yaklaşımla ele alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açılış konuşmasını yaptığı, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve Genel Müdürü Hakan Aran’ın ev sahipliğinde düzenlenen konferans konuşmacıları arasında, Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmalarıyla 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar, Uluslararası iktisat, ticaret teorisi, ekonomik coğrafya ve uluslararası finans alanındaki akademik uzmanlığı ile tanınan Nobel ödüllü ekonomist Prof. Dr. Paul Krugman, Outliers, The Tipping Point, Blink, What the Dog Saw ve David and Goliath isimli eserleriyle ‘Pazarlamanın Yeni Tanrısı’ olarak anılan ve TIME dergisinin ‘en etkili 100 kişi’ listesine dâhil olan Malcolm Gladwell gibi isimler de yer aldı.
BAKAN ERSOY: EKONOMİK BAĞIMSIZLIK, ULUSAL EGEMENLİĞİN GÜVENCESİDİR
Açılış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “100 yıl önce atılan bu adım sadece bir bankanın başarı hikayesi değil aynı zamanda Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ileri görüşlü liderliğinin de sonucudur. Atatürk Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığının ülkenin siyasi bağımsızlığı kadar hayati olduğunu her zaman vurgulamıştır. Ekonomik bağımsızlık, ulusal egemenliğin güvencesidir. İş Bankası da bu vizyonunun ışığında, kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının en önemli yapı taşlarından biri olmuştur.
Atatürk’ün ortaya koyduğu vizyon yalnızca kendi dönemiyle ilgili değil, gelecek nesillerin de yolunu aydınlatacak bir rehberdir. Onun ekonomik ve sosyal alanlarda hedeflediği modernleşme süreci yalnızca Batı’yı takip etmek değil, Türk milletini dünya sahnesinde hak ettiği konuma getirme çabasıdır. Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda ilerlerken yalnızca ekonomik başarılar değil, kültürel değerlerimizin korunması ve dünyaya tanıtılması da en önemli önceliklerimizdendir. Bu bağlamda bizler sadece ekonomimizin büyümesine değil, kültürel zenginliklerimizin tüm dünyaya tanıtılmasına hizmet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
‘KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI KADAR GENİŞ KİTLELERE TANITILMASI DA BİZİM İÇİN ÖNEMLİ’
Bakan Ersoy, “Sene başında ortaya koyduğumuz 60 milyon turist, 60 milyar dolar turizm geliri hedefimiz Türkiye’nin turizmdeki küresel gücünü bir kez daha kanıtlamaktadır. Türkiye sadece deniz, kum ve güneş değil, aynı zamanda tarihin derinliklerinden gelen kültürel zenginlikleriyle de turistlerin ilgisini çekmektedir. Turizm sektörümüzün bu başarısında dünya çapında gerçekleştirdiğimiz arkeolojik çalışmaların ve kültürel miras projelerimizin büyük bir rol oynadığını söylemek gerekiyor. ‘Geleceğe Miras’ projemiz ile Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz arkeolojik kazılar ve restorasyonlar kültür turizmini desteklerken ülkemizi cazibe merkezi haline de getirmektedir.
Elbette kültürel mirasın korunması kadar geniş kitlelere tanıtılması da bizim için önemli. Bu nedenle hayata geçirdiğimiz gece müzeciliği uygulaması kültürel zenginliklerimizi daha geniş bir turist kitlesine tanıtma fırsatına sunuyor. Özellikle sıcak yaz aylarında turistlerimiz antik şehirleri gece gezme şansı buluyor ve bu deneyim sosyal medyada büyük ilgiyle paylaşılıyor. Bu yenilikçi yaklaşım turizm gelirlerinin yaygınlaşmasına katkı sunarken kültürümüzün daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor” diye konuştu.
‘ÜLKEMİZDEN YURT DIŞINA ÇEŞİTLİ SEBEPLERLE ÇIKARILAN 7 BİN 839 ESERİ YENİDEN ÜLKEMİZE GETİRDİK’
Bakan Ersoy, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yönelik bakanlığımızın hedefleri tahmin edersiniz ki sayfalara sığamayacak kadar fazla. Bu topraklara ait değerlerin Türkiye’ye geri dönmesini sağlamak bizim en önemli hedeflerimizden biridir. 2018-2024 yılları arasında ülkemizden yurt dışına çeşitli sebeplerle çıkarılan 7 bin 839 eseri, titiz bir takip neticesinde yeniden ülkemize getirdik. Sadece bu yılın ilk 9 ayında getirdiğimiz eser sayısı ise 35 oldu. Yani 35 varlığımız ait olduğu vatan topraklarına geri döndü. Bizim en önemli başlıklarımızdan bir diğeri de restorasyon ve renovasyon çalışmalarımızdır. Kültür varlıklarımızın korunması ve restorasyonu hem tarihimize sahip çıkmak hem de bu değerlerin gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak için büyük bir sorumluluktur. Bu kapsamda 2023- 2024 yıllarında yaklaşık 6.4 milyar ödenek aktarılarak 270 adet kültür varlığımızın proje ve restorasyonları gerçekleştirilmiş ve gelecek nesillere ulaşması sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.
‘BUGÜN İŞ BANKASI SADECE FİNANSAL ALANDAKİ BAŞARILARIYLA DEĞİL ATATÜRK’ÜN İLERİ GÖRÜŞLÜ BAKIŞ AÇISININ BİR TEMSİLCİSİ OLMUŞTUR’
Kültür sanatının geniş kesimlere ulaştırmak için Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin hayata geçirildiğini aktaran Bakan Ersoy, “Bu yıl 16 şehrimizde toplamda 8 aylık süreci kapsayan şekilde festivallerimizi gerçekleştiriyoruz. İş Bankası’nın 100’üncü yıl vesilesiyle ekonomik bağımsızlık kadar kültürel bağımsızlığımızın da ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyor, bu değerli kurumumuzu yürekten kutluyorum. Türkiye İş Bankası kuruluşunun 100’üncü yılında ayrıca Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafınca düzenlenen 21. Uluslararası Bodrum Bale Festivali’ne de ana sponsor olmuştur.
Banka, Modern Türkiye’nin inşasına hizmet eden pek çok değerli projeye imza atarak bu ülkenin aydınlanma yolculuğuna önemli katma değerler sağlamıştır. Bu vesileyle İş Bankası’na katkılarından dolayı teşekkür ederken ülkemizin turizm ve kültür alanında gelecekte de dünya sahnesinde çok daha güçlü bir kurumda olacağına olan inancımız paylaşmak istiyorum. Hep birlikte daha aydınlık bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz. İş Bankası da bu doğrultuda hem Türkiye’nin kalkınmasına hem de uluslararası rekabet gücüne katkı sunarak Atatürk’ün vizyonuna sadık kalmıştır. Bugün İş Bankası sadece finansal alandaki başarılarıyla değil sosyal sorumluluk projeleri, sanata ve kültüre yaptığı katkılarla Atatürk’ün ileri görüşlü bakış açısını bir temsilcisi olmuştur” dedi.
BALİ: CUMHURİYET’İN BİR YAŞ KÜÇÜK İŞ BANKASI’NIN 100’ÜNCÜ YIL VESİLESİYLE BİR ARADAYIZ
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali de “Geçen sene Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı vesilesiyle gerçekleştirdiğimiz ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek yüzyıla Bakış’ konferansında bankamızın 100’üncü yılı dolayısıyla da aynı anlamlı bir etkinlikte buluşuruz demiştim. Bugün Cumhuriyet’in bir yaş küçük İş Bankası’nın 100’üncü yıl vesilesiyle bir aradayız.
38 yıl hizmette bulunmuş olma gururunu göğsümde taşıdığım bankamızın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İş Bankası kurulurken 1924 senesinde kurucu genel müdürümüz Celal Bayar’ı şu sözlerle cesaretlendiriyordu ‘Sermayenin azlığına bakarak cesaretiniz kırılmasın. Böyle müesseseler için en kuvvetli sermaye zekâ, dikkat ve iffettir. Teknik ve metodik çalışmasını bilmektir. Bu kanaatle işe sarılınız, behemehal muvaffak olursunuz.” Bankamız 1924 yılında böylece hızla işe koyulmuş kısa bir süre içerisinde Cumhuriyetimizin onuncu yılında 1933’te Türkiye’nin en ünlü gelen bankası olmuştur” ifadelerini kullandı.
ARAN: ADIMIZIN BİZZAT ATATÜRK TARAFINDAN KONULMASI BİZLER İÇİN HEP GURUR KAYNAĞI OLMUŞTUR
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Adımızın bizzat Atatürk tarafından konulması bizler için hep gurur kaynağı olmuştur. Biliyoruz ki bu konferans da geleceği anlamak için geçmişi araştıracağız. Her biri alanında öncü bilim insanlarının, ekonomistlerin, sporcularımızın, sanatçılarımızın hikayeleriyle düşüncüleri ve bakış açılarıyla zihnimizde yeni fikirler canlanacak. Yeni teknolojileri konuşacağız. İlham verecek bir kalkınma programını konuşacağız. Ben yarın ki konuşmamda sizlere küresel sorunlarla nasıl yaklaştığımızı, ikinci yüz yılı akılla bilimle vicdanla doğaya ve insana saygı duyarak gençler ile birlikte nasıl tasarladığımızı 100’üncü yılında köklü ve bir o kadar genç ruhlu modern bir girişim olduğumuzu anlatmaya çalışacağım” dedi.