Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 saat süren ‘Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Yunanistan’ın son dönemde yaptığı tacizleriyle ilgili konuşan Erdoğan, “Yunanistan bizim muhatabımız ve dengimiz değildir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kabine Toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın açıklaması yaptı. Erdoğan, Yunanistan’ın tacizlerine cevap verdiği konuşmasında, “Son kabine toplantımızdan bugüne her anımızı ülkemiz ve milletimiz için eser ve hizmetlerle dolu bir şekilde geçirdik. Anadolu’daki sarsılmaz kalemiz Ahlat’ı, tarihi önemine ve ecdadın mirasına yakışır bir şekilde yeniden ihya ediyoruz. Bu amaçla 25 Ağustos’ta Ahlat’ta çeşitli programlara katıldık.
Malazgirt Zaferi’nin 951’inci yıl dönümünün de Sultan Alpaslan ve ordusunun cuma namazı kıldığı yerde 26 Ağustos günü coşkuyla kutladık. Büyük Taaruzun 100’üncü yılı vesilesiyle ordularımızın başkomutanı cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli mücadele kahramanlarımızı bizzat yerinde yad ettik. Bu vesileyle, son dönemde ülkemize yönelik tacizlerini ve terbiyesizliklerini artıran Yunanistan ile ilgili şu hatırlatmayı yapmak istiyorum. Bizim muhatabımız değildir. Yunanistan ne siyasi, ne ekonomik ne askeri bakımdan dengimiz olmadığı için muhatabımız da değildir” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE GÜÇLÜ OLMAK GÜCÜNÜ SÜREKLİ ARTIRMAK ZORUNDADIR’
Erdoğan, konuşmasının devamında “Her yıl olduğu gibi ‘1 Eylül Adli Yıl Açılış Töreni’mizi gerçekleştirdik. Adli yıl açılış töreninde geçmişten bugüne adalet arayışımızı, bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz çalışmaları ayrıca gelecekte hayata geçirmeyi planladığımız yenilikleri yargı mensuplarımızla paylaştık. Geçtiğimiz cumartesi günü Samsun’da 5’incisi düzenlenen Teknofest’in Karadeniz ayağında gençlerimizle bir araya geldik. Artık sınırlarımızı aşıp bir dünya markası haline dönüşen Teknofest’te gençlerimiz bilgisine, kabiliyetine, çalışkanlığına, azmine her şahit oluşumuzda geleceğe güvenimiz de artıyor. Yarın Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’ı kapsayan bir balkan gezisine çıkıyoruz.
Son dönemde gerginliklerin arttığı bu coğrafyada barışın huzurun kalkınmanın hakkaniyetin temsilcisi Türkiye olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeyi sürdürüyoruz. Önümüzdeki hafta Özbekistan’da Şanghay beşlisinin toplantısına iştirak ederek ülkemizin hak ve menfaatlerini Orta ve Doğu Asya coğrafyalarında geliştirmenin yollarını arayacağız. Bir sonraki haftada Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılarak hem dünya ve bölge gündemine dair görüşlerimizi dile getirecek hem de çok sayıda toplantı ve görüşme yapacağız.
Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada artan gücü etkisi ve sorumlukları bize ufkumuzu sürekli genişletmemiz, ilişkilerimizi çeşitlendirmemiz ve fırsatları değerlendirmemiz gerektiğini söylüyor. Her fırsatta tekrar ettiğimiz gibi Türkiye güçlü olmak, gücünü sürekli artırmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde ülkemizi çevremizde sayısız örneğini gördüğümüz felaketlerin içine sürüklemek isteyenlere fırsat vermiş oluruz” dedi.
‘OECD VE G20 İÇİNDE EN ÇOK BÜYÜME KAYDEDEN 2’NCİ ÜLKE KONUMUNDAYIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamanın devamında ekonomiye vurgu yaparak, şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz hafta açıklanan 2022 ikinci çeyrek büyüme rakamları Türk ekonomisinin yükselişine devam ettiğini göstermiştir. Hiç şüphesiz bu kendi kendine ortaya çıkan bir başarı değildir. Bu tablo yatırım istihdam üretim ihracat ve cari fazlayla büyüme esasına dayanan Türkiye Ekonomi Programımıza uygun şekilde yolumuza devam ettiğimizin işaretidir. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,5 olan büyüme oranımız ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak gerçekleşmiştir. İkinci çeyrekteki büyüme oranımızla hem OECD hem de G20 içinde en yüksek büyüme kaydeden 2’nci ülke konumundayız. Üstelik bu büyümeyi iç talep yanında dış talepteki güçlü artışta desteklemiştir.
Kış mevsimin yaklaşmasıyla Avrupa merkezli olarak başlayan ancak küresel etkilere sahip enerji krizinin derinleşme kaygısı Türkiye’nin üretim ve ihracat potansiyelini daha da önemli hale getiriyor. Artık 251 milyar dolarlık bir ihracat seviyesine ulaşan ekonomimizin küresel mal ticaretinden aldığı payda yüzde 1’in üzerine çıkmıştır. Yine bu çerçevede ülkemizin enerji ihtiyacını yerli milli sürdürülebilir kaynaklardan teminine yönelik çok sayıda projeyi hayata geçiriyoruz. Yeni programımız istihdam merkezli oluşturduğumuzu her fırsatta vurguluyoruz. Son 2 yılda istihdamda net 5 milyon kişilik artışla toplam istihdamın tarihimizin en yüksek rakamı olan 31 milyon sınırına dayanmış olması bu alandaki hedeflerimize ulaştığının ispatıdır. Vatandaşlarımız, yaptığımız kendi paramız Türk Lirasına güvenme ve sahip çıkma çağrımız hamdolsun çok önemli bir karşılık bulmuştur.
Kur korumalı mevduat hesaplarına geçişe gösterilen ilgi sayesinde bir ara 239 milyar dolar seviyesine kadar ulaşan, vatandaşlarımızın yabancı para hesap tutarları geçtiğimiz ay sonu 212 milyar dolara kadar gerilemiştir. Borsamızın sürekli rekorlar kırması da sermaye piyasalarındaki güvenin ifadesidir. Tüm bu fotoğraf içinde enflasyon hala en ciddi sorunumuz olmayı sürdürüyor. Dünyanın her ülkesi kendi ekonomik gerçekliğine göre son 40-50 yılda eşi benzeri görülmemiş enflasyon tehditleriyle mücadele ediyor. Özellikle gelişmiş ülkeler enflasyon sorununa çözüm bulabilmiş değiller. Türkiye olarak inşallah yılbaşından sonra ülkemizdeki enflasyonun hızlı bir şekilde inişine şahitlik edeceğiz. Önce 40’lı, ardından 30’lu, yıl sonuna doğru 20’li rakamlardaki enflasyonla ülkemizi bu tehdidin gölgesinden çıkarmayı planlıyoruz.”
‘PEK ÇOK TEDBİRİ ADIM ADIM HAYATA GEÇİRECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte refah kaybı yaşayan dar ve orta gelir grubuna mensup vatandaşlara yönelik destekleyici çalışmaların artarak devam edeceğini belirterek, “Asgari ücretten emekli ve memur maaşlarını yükseltmeye sosyal yardım programlarını yeni bir anlayışla ele alarak hakkaniyet ilkesine dayalı olarak tabanı genişletmeye kadar pek çok tedbiri adım adım hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.
‘ORTA VADELİ PROGRAM, BU MÜCADELENİN YOL HARİTASIDIR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında ‘Orta Vadeli Program’a vurgu yaparak, “Dünkü Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Orta Vadeli Program’ bu mücadelenin yol haritasıdır” dedi. Erdoğan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Tüm bakanlıklarımızın, kurumlarımızın katılımıyla hazırlanan orta vadeli program 2023-2025 yılları arasındaki çalışmalarımızın rehberi olacaktır. Ülkemizin kalkınma potansiyeli, istihdamı artıran, ihracat temelli büyümeyi hedef alan strateji uygulayacağız. Hizmet gelirlerindeki artışın düzenli şekilde sürmesini bekliyoruz. İhracatımızı ülke ve ürün çeşitliliğiyle sürdüreceğiz. Enerji dahil her alanda ülkemizin imkanlarını harekete geçirecek projelere öncelik vereceğiz. Finansal ve fiyat istikrarını hedeflediğimiz seviyeye getirmek istiyoruz.
Gençlerimiz ve kadınlarımız başta olmak üzere çalışmak isteyen herkese istihdam sağlayacağız. Bütçe disiplininden taviz vermeyeceğiz. Kamu açıklarını azaltma, bütçe dengelerini güçlendirme yönünde sürekli tahkim edeceğiz. Yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesi de orta vadeli programın önemli unsurları arasındadır. Program sonunda milli gelirimizi 1 trilyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Her şeye rağmen satın alma paritesi itibarıyla ülkemizin dünya milli gelir sıralamasında 11’inciliğe yükselmesini önemli başarı olarak görüyoruz. Toplam milli gelir sıralamasında dünyada ilk 10’a gireceğimizin çok uzak olmadığına yürekten inandığımı söylemek isterim.
Yeni girişimcilerimizin önünü açmak, cesaretlerini artırmak için pek çok farklı program uyguluyoruz. Bu girişimler arasında enerji arz güvenliğimize katkıda bulunacak projeleri daha güçlü destekleyeceğiz. Teknoloji odaklı sanayi hamlesiyle ürünleri geliştiren projeleri özel olarak teşvik edeceğiz. Afetlere hazır, enerji verimliliği yüksek, kültürel değerlerimizi koruyan, yatay mimariyi esas alan kentsel dönüşüm programlarımızın arasındadır. Meclisimizin de takdiriyle yürürlüğe girecek 2023 bütçemizi ülkemizin hedeflerine doğru atmış olduğumuz yeni ve önemli adımların zemini kılmak istiyoruz. Ne seçim süreci ne iç ve dış gelişmenin 85 milyon geleceği bakımından kritik öneme sahip programı ve bütçe dengelerini bozmasına rıza göstermeyeceğiz.”
“TOPLAM 500 BİN GIDA KOLİSİNİ 14 SEFERDE ULAŞTIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybedenlere başsağlığı diledi. Yardımların sürdürüldüğünü belirten Erdoğan, “Sağlıktan gıdaya, altyapıdan iskana kadar Türkiye ve Türk milleti olarak kayıtsız kalmadık. İçişleri, Çevre ve Şehircilik bakanlarımız bizzat bölgeye giderek yerinde gördü ve incelediler. AFAD Başkanlığımızın koordinasyonluğunda 50 bin çadır ve 100 bin gıda ve temizlik kolisi hazırlandı. Oluşturulan hava köprüsü, iyilik trenleriyle Pakistanlı kardeşlerimizin yaralarını sarana kadar elimizdeki imkanları kendileriyle paylaşmayı sürdüreceğiz. Toplam 500 bin gıda kolisini her hafta 2 tren kaldırarak 14 seferde Pakistan’a ulaştırmak hedefimizdir.” dedi.
Erdoğan, sağlıkta son dönemde yaşanan gelişmelere de değinerek, “Türkiye’nin son 20 yılında gerçekleştirdiği kalkınma devriminin en iftihar verici sonuçlarından biri de sağlıkta yaşanmıştır. Genel sağlık sigortası sistemimizin dünyada eşi benzeri yoktur. En ücra köşelere kadar yayılan tam teşekküllü hastanelerimiz, teşhis, tedavi, ilaç temini mekanizmalarımızla en yaygın ve kaliteli sağlık hizmetini sunuyoruz. Şehir hastanelerimiz, salgın döneminde önemi daha iyi anlaşılan benzersiz bir yeniliktir. Sağlık çalışanlarımızın, doktorlarımızın özlük haklarıyla ilgili tartışmalar sağlıktaki bu güzel tabloyu gölgelemeye başlamıştı. Sağlık çalışanlarımıza tüm sorunlarını çözme sözü verdik.
Sabit ek ödemelerini merkezi yönetim bütçesine alarak yaşanan karmaşa ve memnuniyetsizliği ortadan kaldırdık. Emeklerine de yansıyacak şekilde özlük haklarında yaptığımız iyileştirmelerin sağlık çalışanlarımız tarafından büyük memnuniyetle karşılandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Sağlık Bakanlığı ile üniversite hastanelerinde çalışanlar, doktorlarımız arasında ortaya çıkan farkı kapatmış oluyoruz. Hayata geçirdiğimiz beyaz reformun meyvelerini 6 bin hekimimizin kamuya dönmek için müracaatıyla almaya başladık. Amacımız 85 milyona sağlık hizmeti vermek sağlık çalışanlarımızın huzur içinde görevini yerine getirmeyi temin etmektir” ifadelerini kullandı.
‘2 BİN LİRA VE ALTINDAKİ BORÇLARI TASFİYE EDİYORUZ’
“İcra takibine düşmüş, dosyası bulunan vatandaşlarımızla ilgili müjdeli haberimiz var.” diyen Erdoğan, bu konuda da şunları söyledi:
“Altyapı ve üstyapı yatırımları yaparken, refahı artırmak ve artan refahı adil dağıtmak için çalışıyoruz. Can ve mal emniyeti, huzur, refah, barış ve güven içinde yaşaması birinci önceliğimizdir. İşçilerimizin, emeklilerimizin, memurlarımızın ücretlerine önemli iyileştirmeler yaptık. Buğday, arpa, çay, fındık, üzüm başta olmak üzere tüm ürünlere hakları olan fiyatları vererek çiftçilerimizi memnun eden adımları attık. Vatandaşlarımızın bir kısmını icra takibine uğramasına yol açan 2 bin lira ve altındaki borçları tasfiye ediyoruz. 15 Ağustos 2022 tarihinden önce icra takibi başlatılmış 2 bin lira ve altındaki alacakların gider gösterilerek vergiden düşürülmesi ve tasfiyesini sağlıyoruz. Varlık yönetim şirketlerine devredilmiş alacaklar da buna dahildir.
Yaklaşık 10 milyon dosya ve 5,5 milyon vatandaşımız icra takibinden kurtulmuş olacaktır. Aldığımız bu kararın yasal düzenleme boyutunu Ekim ayında meclisin açılmasıyla birlikte Cumhur İttifakının meclis grupları adımını atacaktır. 2022-2023 eğitim öğretimle ilgili hazırlıklarını yürüten ihtiyaç sahibi ailelerimize, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarımıza ilave kaynak aktarımı yaptık. İhtiyaç sahibi ailelerimizin ilçelerindeki vakıflara başvurmaları gerekiyor. Doğalgaz tüketim desteği programını bu yıl da sürdüreceğiz. Ev sahibi veya kiracı, tüm vatandaşlarımız 5 Eylül’den itibaren e-devlet üzerinden başvurularını yapabilirler.”