Esra Hankulu! Akrep dolu çuvalın içerisine düşmüş bir genç kız. Ümitcan Uygun! Bu ismi Türkiye’de tanımayan yok artık malesef.
Kadın düşmanı, madde kullanıcısı, şiddet yanlısı… Daha sayılacak bir Çok kötü özelliği var fakat benim değinmek istediğim konu onun suç dosyası değil. Ümitcan ismini biz Aleyna Çakır cinayeti ile duyduk. Kendisi ne hikmetse birçok delil olmasına rağmen tutuklanmadı. Yine adaleti sorgular olduk!
Geçtiğimiz günlerde Ümitcan Uygun’un ismi yine bir kadın cinayetine karıştı. Şaşırdık mı? Tabiki hayır. Yeni seri katilimiz hayırlı olsun modunda izliyoruz olanları halk olarak. Adalete güven yine sıfır tabiki toplum olarak adalete inancımız kalmadı.
Benim asıl değinmek istediğim noktaya geleyim şimdi. Şöyle bir algı oluşturulmaya çalışıldığını gördüm. Esra Hankulu Ümitcan’ın yeni kurbanı fakat çıkan haber yorumları şu şekilde :
Ümitcan Uygun’u serbest bırakanlar suçlu değil!
Ümitcan uygun suçlu değil!
Ölen kız suçlu !
Yobaz zihniyet her olayda katili, tacizciyi, tecavüzcüyü savunmanın bir yolunu bulur. Kimi o saatte ne işi varmış der. Kimi neden etek giymiş der. Bu cinayete üzülmek zorunda değilsiniz. Sizin insanlığınıza kalmış bir durum. Ancak öleni suçlayamazsınız. Su testisi benzetmesi yapanlar, devlet bu ülkedeki her kadını ahlaklı da olsa ahlaksız da olsa, akıllı da olsa aptal da olsa korumak zorundadır. Maktulün ne kadar saygıdeğer olduğuna göre mi korunup korunmamasına karar verilecek? İnsan öldürmenin gerekçesi olamaz. Bir cinayetin suçlusu mağdur değil cinayeti işleyen kişidir.
Şu da unutulmamalıdır ki bu kadının ölmesinde katil kadar suçlu olanlar cezasızlık politikası yürütenlerdir.