Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Bugün 11 ilimizde; 276 bin konut, dükkan ve ofisimizin yapımına devam ediyoruz. 4 bin 500’e yakın köyümüzde; evlerimizi özgün mimarisi ile inşa ediyoruz. Şu ana kadar toplamda 76 bin yuvamızı kardeşlerimize teslim ettik. Yıl sonuna kadar toplamda en az 200 bin konutu teslim edeceğiz” dedi.
Adıyaman’a dün akşam saatlerinde gelip, temaslarını sürdüren Bakan Murat Kurum, sabah saatlerinde koordinasyon toplantısına katıldı. Bakan Kurum, daha sonra İndire bölgesinde yapılan afet konutlarında incelemelerde bulundu. Beraberinde Adıyaman Valisi Osman Varol, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, milletvekilleri ve yerel yöneticiler ile şantiye alanında incelemelerde bulunan Bakan Kurum, konutlardaki son aşamaya ilişkin bilgiler aldı.
İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Kurum, Türkiye’nin, 6 Şubat 2023’te Anadolu coğrafyasının gördüğü en büyük felaketi yaşadığını ve bugün adeta, orta büyüklükteki bir ülkeyi yeni baştan inşa ettiklerini belirterek, “Şu anda 21’inci yüzyılın en büyük konut üretimi sürecinin içerisindeyiz. Bugün 11 ilimizde; 276 bin konut, dükkan ve ofisimizin yapımına devam ediyoruz. 4 bin 500’e yakın köyümüzde; evlerimizi özgün mimarisi ile inşa ediyoruz. Şu ana kadar toplamda 76 bin yuvamızı kardeşlerimize teslim ettik. Yıl sonuna kadar toplamda en az 200 bin konutu teslim edeceğiz. İnşallah her ay 25-30 bin konutumuzu etap etap tamamlayıp, kardeşlerimize teslim edeceğiz. 2025 yılı sonuna kadar, ülkemizin göz bebeği olarak gördüğümüz bu bölgede teslim edilmeyen tek bir konut ve iş yeri kalmayacak” dedi.
‘KAYBEDECEK TEK BİR SANİYEMİZ YOK’
Kurum, Türkiye’de 85 milyon vatandaşın kalbinin depremzedeler ile birlikte attığını belirterek, kendisinin de ekibiyle 11 ilde depremzedelerin dizinin dibinde olduğunu söyledi. Deprem felaketinin ardından millete daima bölgede olacaklarının sözünü verdiklerini belirten Bakan Kurum, “Bu sözümüzü tutmak için; göreve gelir gelmez ilk ziyaretlerimizi bölgeye yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Göreve geldiğimiz ilk dakikalardan itibaren; tek gündemimiz deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmak oldu.
Kaybedecek tek bir saniyemiz yok ve bunun için de her işimizde hızlı hareket ediyoruz. Adeta bir seferberlik şuuruyla çalışıyoruz. Bölgemizin yarınlarına siyaset üstü bir anlayışla yaklaşıyoruz. Kimseyi, hiçbir ilimizi birbirinden ayırmıyoruz. Tek hedefimiz, depremden etkilenen 14 milyon vatandaşımızın yaralarını bir an önce sarmak. Bu nedenle; tüm yerel dinamiklerle birlikte hareket ediyoruz. Kararlarımızın tümünü istişareyle alıyoruz” diye konuştu.
‘HER ALANI GÜZELLEŞTİRMENİN DERDİNDEYİZ’
Adıyaman’da şu ana kadar 8 bin 174 konut ve iş yerinin teslim edildiğini, 45 bin 444 konut ve iş yeri inşasına devam edildiğini dile getiren Kurum, “Evet, bu yuvalarımızı yapıyoruz. Ama tek boyutlu, sadece bina yapan bir dönüşüm anlayışına sahip değiliz. Aksine çok boyutlu dönüşüm yaklaşımına sahip bir kadroyuz. Hayatın her alanını güzelleştirmenin derdindeyiz. İnşallah bu yeni yuvalarda hem çevremizi koruyacak hem de vatandaşımıza en yüksek yaşam kalitesini sunacağız” dedi.
‘KİMSEYİ GERİDE BIRAKMAYACAĞIZ’
Tüm çabalarının deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmak olduğuna işaret eden Bakan Murat Kurum, şöyle konuştu:
Deprem bölgesinin ayağa kalkması bizim derdimdir, bizim davamızdır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; deprem bölgesinin yaraları sarılıncaya kadar birinci gündem maddemiz; her zaman afetzede kardeşlerimiz olacaktır, 11 ilimizdeki kardeşlerimiz olacaktır. Buradaki her bir kardeşim bize, depremde kaybettiğimiz şehitlerimizin emanetidir. Bu emaneti korumak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. 11 ilimizin hiçbir yerinde, hiçbir kardeşimiz kendisini asla yalnız hissetmeyecek; çünkü kimseyi geride bırakmayacağız. Devletin eli her zaman kardeşlerimizin omuzunda olacak.
Her tuğla ve harçla birlikte umudumuzu da yeniden öreceğiz. İnşallah tüm şehirlerimize, köylerimize, bolluk bereket geri dönecek, o mutlu mesut güzel günlere yeniden kavuşacağız. 2025 yılından itibaren bu bölge deprem bölgesi olarak anılmayacak. Tam aksine; mutlu insanıyla, güçlü altyapısıyla, sağlıklı konutlarıyla, stratejik konumuyla, Türkiye’nin kalkınma ve refah bölgesi olarak anılacak. Ekonomide, istihdamda, sanayide, ticarette, tarih ve kültürde yaptığı atılımlarla 11 ilimiz Anadolu’nun yükselen yıldızı olacak. Asrın felaketini biz yaşadık, asrın kalkınmasını da başaracağız.”