Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Bir yıl içerisinde inşallah bu yıkılan binaları yeniden yapıp teslim edeceğiz. Çadırlarda kalmayan, kalmak istemeyen vatandaşlarımıza da kira bedelini ödemek suretiyle konutlara geçmelerini sağlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesi ziyaretleri kapsamında Adıyaman’da açıklamada bulundu. Erdoğan, son tespitlere göre 10 ilde hayatını kaybedenlerin sayısının 18 bin 991’e, yaralı sayısının 75 bin 523’e ulaştığını belirterek, “Ayrıca bölgeden 76 binin üzerinde vatandaşımız talepleri üzerine ülkemizin diğer illerine tahliye edilmiştir, gönderilmiştir. Adıyaman’da ise yıkılan bin 944 binada 3 bin 225 vatandaşımız vefat ederken, 12 bin 432 vatandaşımız da yaralı olarak kurtarılmıştır.
Vefat eden kardeşlerime Rabbimden rahmet diliyorum. Biliyoruz ki bizim inancımıza göre bu tür afetlerde vefat edenlerin makamı şehadettir, şehitliktir. Depremde hayatını kaybeden tüm kardeşlerimizin yakınları itibarıyla söylüyorum, inşallah bu binaların hepsini 1 yıl içerisinde yetiştirmekte kararımız var. Gerek bakanımıza gerek ilgili birimlerimize bu konuda ilgili talimatları verdim. Deprem anından itibaren devletimiz tüm kurumları, personeli, teçhizatı, araç-gereçleriyle, arama-kurtarma ve yardım faaliyetleriyle alanda olmuştur. Depremin yıkım etkisi 10 ilimize ve 500 kilometrelik bir alana yayıldığı için işimiz maalesef çok zor oldu. Buna bir de bölgede ilk müdahaleyi ve organizasyonu yapacak kamu görevlilerinin çoğunun ya kendisinin ya ailesinin yıkımlar altında kalması da eklenmiştir” diye konuştu.
‘SÜREÇTE BAZI AKSAKLIKLAR YAŞANMIŞTIR’
Erdoğan, bölgenin aynı zamanda yakın zamanda yaşanmamış bir kışı yaşadığına da dikkat çekerek, “Yolların bir kısmı depremin yol açtığı yıkıntılar bir kısmı hava şartları bir kısmı da dışarıdan gelen ve içeride yoğunlaşan araçlar sebebiyle ciddi bir trafik yüküne maruz kalmıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen milletimizle birlikte devletimizin tüm imkanlarını deprem bölgesine AFAD’ın koordinesinde yönlendirdik. Ülkemizin diğer tüm şehirlerindeki kamu imkanlarını deprem bölgesi için harekete geçirdik. Afet bölgesi ve olağanüstü hal ilanı kararı aldık. Bununla bazı maalesef kendini bilmezler soygun yapıyorlar. Marketleri soyuyorlar. İş yerlerine saldırıyorlar.
Bazıları da maalesef suistimaller peşinde koşuyorlar. Olağanüstü hal ile devlet bu konudaki yetkileri eline almış ve bundan sonraki süreçte bu suiistimalleri yapanlar yakalandığı anda bunlara gerekli olan müeyyideler uygulanacaktır. Tabii süreçte bazı eksiklikler, aksaklıklar da yaşanmıştır. Ama devletimiz ve milletimiz tüm imkanlarıyla depremzedelerin imdadına koşmuştur. Örneğin Adıyaman’da ilk andan itibaren Ulaştırma Bakanım Adil Bey burada olmuştur. Ardından daha sonra Kilis’ten Mehmet Muş bakanım da buraya oradaki görevi bittikten sonra gelmiş ve 2 bakanımın riyasetinde burada, çevre illerden, değişik illerden gelen valilerimizle birlikte buradaki çalışmalar yürütülmeye başlanmıştır ve yürüyor” dedi.
‘EKİPLER ÜLKEMİZE GELMEYİ SÜRDÜRÜYOR’
Erdoğan, önceliklerinin her zaman insan ve can olduğunu belirterek, “Bizim istismara fırsat vermeyeceğimiz ve bu konudaki samimiyetimiz kimse tarafından sorgulanamaz. Bunun için ülkemizdeki resmi-sivil tüm arama kurtarma ekipleri ile dünyanın dört bir yanından gelen arama-kurtarma ekipleriyle bu çalışmalar sürüyor. Şu ana kadar 94 ayrı ülkeden gelen yardım teklifleri çerçevesinde ekipler ülkemize gelmeyi sürdürüyor.
Yıkım öylesine büyük bir alanda, öylesine çok binayı etkilemişti ki yaklaşık 30 bini eğitimli arama-kurtarma olmak üzere 141 binden fazla kişiyle belki de dünyanın en büyük arama-kurtarma ekibini bölgeye toplamamıza rağmen maalesef müdahaleleri arzu ettiğimiz hıza ulaştıramadığımız bir gerçektir. Milletimiz şahittir ki bakanlıkları, belediyeleri, diğer tüm kurumlarıyla devletimiz de hangi görüşten olursa olsun tüm sivil toplum kuruluşlarımızla, deprem bölgesi dışındaki vatandaşlarımızın her biri de dünyanın dört bir yanından dostlarımız ve kardeşlerimiz de depremzedelerin yanında olmak için var gücüyle gayret göstermiştir” diye konuştu.
‘KİRA YARDIMI YAPACAĞIZ’
Erdoğan, yıkımın nispeten sınırlı kaldığı Şanlıurfa ve Kilis illerinde arama-kurtarma çalışmaların tamamlanıp enkaz kaldırma çalışmalarına geçildiğini ifade ederek, “Diğer illerimizdeki arama-kurtarma çalışmalarını altında insan olan hiçbir bina bırakmayacak kararlılığıyla sürdürüyoruz. Bir yıl içerisinde inşallah bu yıkılan binaları yeniden elimizdeki tip projelerle inşa edecek, sahiplerine teslim edeceğiz. Bu arada 10’ar bin lira vatandaşlarımıza vereceğiz.
Bütün bunların yanında çadırlarda kalmayan, kalmak istemeyen vatandaşlarımıza da kira bedelini ödemek suretiyle konutlara geçmelerini sağlayacağız. İster Adıyaman’da gidilebilecek konutlar varsa oralarda kira olarak veya farklı illere geçmek suretiyle farklı illerde kiralama suretiyle 1 yıl itibarıyla buralarda benim vatandaşlarım kalabilecek. Bu arada da biz inşallah buradaki konutları inşa etmiş olacağız, yapmış olacağız” dedi.
‘GEREKLİ TALİMATLARI VERDİK’
Erdoğan, Türk milletinin bu tür felaketleri çokça yaşadığına dikkat çekerek, “Bu millet mütevekkil bir millet. Bu millet bu tür belaları çok yaşadı; ama hepsinde de kendileriyle 20 yıllık iktidarımız döneminde hep baş başa kaldık. Ve bunları Van’da yaşadık, Bingöl’de yaşadık, aynı şekilde Elazığ’da yaşadık, Giresun’da yaşadık, Kastamonu’da yaşadık, İzmir depreminde yaşadık. Şu anda aklıma gelmeyen tüm deprem felaketiyle sarsılan illerimizde hep kendileriyle bir arada olduk ve verdiğimiz sözü verdiğimiz zamanda yerine getirerek konutlarını kendilerine teslim ettik.
Şimdiden hazırlıklara başladık. Gerek TOKİ’ye gerek bakanıma gerekli talimatları vererek, rezerv alanların tespit edilerek buralarda süratle inşaatların başlatılmasını, enkazların da bir taraftan kaldırılması talimatını verdik. Bu arada tabii değişik yerlerden mevcut otellerde iskan talepleri var. Burada da vatandaşlarımız eğer oralara yerleşmek isterse bu konuda da oralarda kendilerini iskan edebiliriz. Türk Hava Yollarımız diğer hava yolları, hem giden yardım ekipleri, hem oradan gelecek depremzedeler için; Türk Hava Yolları ücretsiz olarak gideni de geleni de getirmek durumundadır. Bunların da gerekli talimatları kendilerine verilmiştir” diye konuştu.
‘RASTGELE YARDIM TOPLAYIP YOLA ÇIKARMAYIN’
Erdoğan, “Ordumuz, polisimiz, jandarmamız, gerek güvenliğin temini gerekse yardımlar konusunda aktif rol alıyor. 26 gemi, 75 uçak, 81 helikopter, 12 binden fazla iş makinesi gece gündüz demeden bölgede çalışıyor. Ben tüm vatandaşlarımdan bu işin istismarını yapan hangi kurum ve kuruluş olursa olsun, hangi siyasi olursa olsun, lütfen bunlara inanmayın. Böyle bir durumda bunu istismar edenlere prim vermeyin. Bu millet asildir, bu tür soysuzlara da gereken cevabı gereken zaman verecektir. Şu anda ülkemizin dört bir yanında ve yurt dışından deprem bölgelerine yardım malzemeleri yağıyor. Allah bu yardımları gönderen herkesten razı olsun.
Deprem bölgesindeki yardımların belirli bir plan içerisinde toplanması, gönderilmesi ve dağıtılması gerekiyor. Aksi takdirde verilen emekler heba olur gider. AFAD ile veya bölgedeki yardım faaliyeti yürüten Kızılay başta olmak üzere diğer kurumlarla irtibata geçmeden lütfen rastgele yardım toplayıp yola çıkarmayın. Çünkü şu anda bölgede en büyük problem dışarıdan gelen 10 binlerce aracın yol açtığı trafik ve bunların taşıdığı yardımların lojistiğinin sağlanmasıdır.
Temel ihtiyaçlar konusunda herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını biliyoruz. Nakdi yardımların AFAD üzerinden yapılması, istismarları ve tereddütleri ortadan kaldıracak bir yöntemdir. İş dünyamızdan milletvekillerimize, öğrencilerimizden esnafımıza kadar her kesimden insanımızın AFAD hesaplarına yaptıkları yardımların her kuruşu deprem bölgesindeki faaliyetler için harcanmaktadır. 100 binlerce konutuyla, altyapısıyla, üst yapısıyla, şehirlerimizin yeniden inşası sürecinde de devlet hazinesinin yanı sıra hem milletimizin hem de dünyanın desteğine ihtiyacımız olacak” ifadelerini kullandı.
‘ACIYI SİYASİ YAĞMAYA DÖNÜŞTÜRMEK İSTEYENLERE İZİN VERMEYECEĞİZ’
Erdoğan, devletin daha önceki afetlerde olduğu gibi burada da yaraları kısa sürede saracağını ifade ederek, “Hane başına taşınma yardımıyla birlikte 15 biner lira vermenin hazırlığını yapıyoruz. Konteyner kentler dışında barınacaklara kira yardımını yapacağız. Bu yardımları giderek yaygınlaştırarak sürdüreceğiz. Önce yüreklerdeki yangını söndürmekle işe başladık. Ülkenin yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak kapsamlı bir program hazırlıyoruz. Yağmacılık yapanlara da bu acıyı siyasi yağmaya dönüştürmek isteyenlere de müsaade etmeyeceğiz. Rabbim insanımızı bir daha böyle ağır imtihanlarla karşı karşıya bırakmasın. ‘Dost, kara günde belli olur’ diyerek yardıma koşan tüm ülkelere de şükranlarımı sunuyorum” dedi. (