Geçtiğimiz haftalarda Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ekonomi üzerindeki etkilerinden bahsetmiş ve bu olumsuz sonuçların daha az yaşanması için enerji güvenliğinin öneminden bahsetmiştim. Bu hafta da “Yeşil Enerji” kavramının ekonomiye etkisinden bahsedip enerji ekonomisine biraz ara vereceğim.
Öncelikle “Yeşil Enerji” nedir sorusunu cevaplayalım. Yeşil enerji, aslında hepimizin bildiği yenilenebilir enerji kaynakları (güneş enerjisi, rüzgar enerjisi vb.) ve özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası dönemde nükleer enerji gibi doğaya daha az zarar veren, enerji güvenliği ve enerji sürdürülebilirliğini sağlayan bir enerji çeşididir.
Yeşil Enerjinin doğaya olan katkıları zaten çokça dile getirilmektedir. “Küresel Isınma” başta olmak üzere insanoğlunun doğa üzerindeki olumsuz etkisini azaltan ve gelecekte yaşanabilecek bir doğa bırakmaya yardımcı olduğu zaten bilinmektedir. Ancak ekonomiye etkileri çoğunlukla yüzeysel bir şekilde anlatılmaktadır.
Oysa Yeşil Enerji doğaya sağladığı katkının yanında ekonomiye de can suyu olur. Bu konuda verilebilecek en önemli örnek enerji güvenliğine sağladığı katkıdır. Enerji güvenliği bir ülkenin kalkınmasında kilit rol oynayan unsurlardan biridir, o ülkenin finansal özgürlüğünün teminatıdır. Enerji güvenliğinin önemini önceki yazımda Fransa-Almanya üzerinden açıklamıştım. Şimdi yeşil enerjilerin başta enerji güvenliği olmak üzere ekonomiye katkılarına bakalım.
Öncelikle Yeşil Enerji; petrol, doğal gaz, kömür gibi çoğu ülkenin dışa bağımlı olduğu (birkaç ülke hariç) kaynakların kullanımını azaltarak enerji giderlerinin ve enerji bağımlılığının azalmasında önemli rol oynar. Elbette, rüzgar enerjisi gibi enerji kaynakları doğaya bağlıdır. Doğa olayları enerji üretimini etkileyebilir. Ancak unutulmaması gereken bir konu nükleer enerjidir.
Nükleer enerji hala tartışılan bir konu olsa da çoğu önemli isim gerekli önlemler alındığı zaman nükleer enerjinin çok verimli ve gayet de çevreci bir enerji kaynağı olduğu konusunda hemfikirdir. Nükleer Enerji, doğa olaylarından kolay kolay etkilenmez (etkilendiği zaman zaten ortada enerji güvenliği ve ekonomiden daha büyük sorunlar var demektir.). Dolayısıyla yeşil enerji çeşitli dış etkenlere açık olsa da bir ülkenin enerji ithalatını azaltır ve savaş gibi olağanüstü durumlarda o ülkenin daha az enerji sorunu yaşamasına vesile olur.
Öte yandan yeşil enerjinin üretiminde teknolojik cihazlar gereklidir. Bunun üretimini ve bakımını sağlayacak personeller gereklidir. Bu yüzden yeşil enerji yeni sektörler oluşturur ve bu şekilde de yeni iş imkanları sağlar. Dahası mevcutta üretim yapan şirketlerin enerji masraflarını da kısa vadede olmasa da uzun vadede azaltır.
Kısacası Yeşil Enerji, ekonomilerin gelişmesine ciddi katkılar sunabilir.