Yeni kardeşin dünyaya gelmesiyle çocuğumuzun davranışlarındaki değişim
Yeni bir kardeşin dünyaya gelecek olması, bebeğin doğumundan sonra ki hayatlarını ne şekilde etkileyeceğini bilememelerinden dolayı çoğu ebeveyni biraz kaygılandırır. Bu zamana kadar evin tek çocuğu -belki de ailenin tek torunu- tüm dikkatleri, ilgiyi, sevgiyi üzerine çekerken yeni bir kardeşin dünyaya gelmesiyle dengeler değişmeye başlayacaktır.
Yeni Bir Kardeşin Dünyaya Gelmesiyle Çocuğumuzun Davranışlarındaki Değişim
Öncelikle yeni bir kardeşin dünyaya gelmesiyle birlikte çocuğumuzun davranışlarında görülebilmesi muhtemel olan davranışların azlığını ya da çokluğunu etkileyen en önemli etmenlerden birisi ‘kardeşler arasındaki yaş farkıdır’. Eğer kardeşler arasındaki yaş farkı 4 yaşın altında ise sizin için sürecin zorlu geçme ihtimali daha yüksektir.
Bu durum hem ebeveynleri hem de çocukları en çok ruhsal, duygusal ve fiziksel anlamda yıpratır. Bu durum en çok da anneyi etkiler. Kendisini hem fiziksel hem ruhsal anlamda toparlayamayan ve mutlu olmayan -özellikle de çevresinden destek göremeyen-annenin çocuklarıyla birlikte geçirdiği zamanın kalitesi daha az olabilmektedir. Çocuğuna / çocuklarına daha yararlı olmak isteyen annelerin öncelikle kendilerine zaman ayırması, kendilerini mutlu etmesi gerekir. Çocuklar arası yaş farkının ideal olması da sürecin pürüzsüz geçeceği anlamına gelmemekle birlikte doğru yaklaşımlar ile daha sağlıklı başlangıç ve ilerleyiş olabilmektedir.
Ne Yapmalı Ne Yapmamalıyız?
Bebek henüz anne karnında olduğu için çocuğunuz onu görememektedir böylelikle görmediği bir bebeğe karşı aşırı tepki göstermeyebilir ve kardeş fikrine alışmaya başlayabilir. Ancak bebeğiniz dünyaya geldikten sonra daha önce kardeşi ile ilgili hiç olumsuz tepki vermeyen çocuğunuz bir anda olumsuz tepkiler vermeye başlayabilir. Bu durum sizi şaşırtmamalı. Çünkü henüz soyut düşünme becerisi kazanmayan çocuğumuz için anne karnında olan ve dış dünyada göremediği ‘kardeşi’ sadece bir kavram olarak zihninde yer alır. Ancak kardeşi dünyaya geldiği zaman zihninde ‘kardeş’ algısı ve kavramı yaşantıyla şekillenmeye başlar. Bu yaşantı içerisinde içsel çatışmalar yaşaması oldukça doğaldır. Burada ebeveyn tutum ve davranışlarında sağlıklı yaklaşımları sergilediği müddetçe kardeş ilişkilerinin daha sağlıklı ilerlemesini desteklemiş olmaktadır.
Öncelikle hem çocuk hem de sizin için uygun bir zamanda bir kardeşinin olacağını anlayabileceği bir ifadeyle anlatmalı ve karnınız büyümeye başladığında dokunmasına izin vermelisiniz. Bebek için alacağınız eşyalarda çocuğunuzun fikrini önemsemeli ve bebek alışverişlerinize çocuğunuzu mutlaka katmalısınız. Çocuğunuzun hayatında bir değişiklik olacak ise (okula başlama, oda değişimi vb.) bu değişikliği bebeğiniz dünyaya gelmeden önce yapmanızda fayda var.
Bebek dünyaya geldikten sonra yapılan değişiklikler çocuğunuzun kendisini ikinci plana atılmış hissetmesine neden olabilmektedir. Sürekli olmamakla birlikte çocuğunuzu doğum sonrası olacaklara hazırlamalısınız. Çocuğunuza bebeklik fotoğraflarını göstererek bebeklerin bakıma muhtaç olduğunu, ilgilenilmesi gerektiğini, kendisinin de bebekken neler yaşadığını anlatabilir, oyunlarınızda deneyimleyebilirsiniz.
Böylelikle çocuğunuzun yeni doğan bebeği kucağınıza alışınızı, onunla ilgilenmeniz gerektiğini daha kolay anlayabilir. Doğum sonrası bebekle ilgilenme anlarınıza çocuğunuzu dahil edebilir böylelikle çocuğunuzun kendisini değerli, sorumluluk sahibi hissetmesini sağlayabilirsiniz. Doğum anı geldiğinde birden ortadan kaybolmayın, çocuğunuza nereye gittiğinizi, ne kadar süre ile hastanede kalacağınızı, ona kimin bakacağını anlatın, böylece çocuğunuz kendisini daha güvende hissedecektir. Belirsizlik çocuğunuzun huzursuz olmasına yol açabilir, unutmayın!
Doğum Sonrası Ziyaretçilerin Dikkat Etmesi Gereken En Önemli Şey Evdeki Diğer Çocuğun Varlığını Unutmamaları!
Doğum sonrası yapılan bebek görme ziyaretleri toplumumuzda oldukça yaygındır. Ancak doğan bebek evin ilk bebeği değil ise bu ziyaretler istemeden de olsa bazı olumsuzluklara yol açabilmektedir. Çünkü ziyarete gelen kişiler genellikle tüm ilgiyi yeni doğan bebeğe yöneltirler, hediyeler getirirler. O sırada onları izleyen bir çocuğun varlığını unuturlar. Bu unutuluş maalesef ki sadece ziyaretçiler tarafından değil, ebeveynler ve akrabalar tarafından da yapılmaktadır. Yeni doğan bebeğe gösterilen bu yoğun ilgi, normal olarak diğer çocuğunuzun öfkelenmesine, kıskanmasına, üzülmesine yol açabilmektedir. Bu durumda kimi çocuk tepkisini dışa yöneltebilir.
Kardeşine zarar verme, bebeksi davranışlar sergileme, öfke patlamaları vb. Kimi çocuklarda bir köşeye çekilir ve olan bitenleri izler. Duygularını ifade etmez ve içinde bastırır. Çocuk sadece burada sözel olarak duygularını ifade etmez ancak içsel duygu durumu alt ıslatma, dışkı kaçırma, parmak emme, yemek yememe, tırnak yeme davranışı şeklinde ortaya çıkabilir. Bu yüzden hem ebeveynler hem de ziyarete gelenler çocuğu göz ardı etmeden, doğru yaklaşımlar sergilemeli. Örneğin; yeni doğan bebeğe hediye almak yerine çocuğa hediye alarak bu sürecin daha olumlu geçirilmesine katkıda bulunabilirler.
Unutmayınız, bir anneyi doğum yapmak, bebek büyütmek değil, çevresi tarafından desteklenmemek, uygun olmayan söylemler (her kafadan çıkan sesler), talep edilmeden yapılan müdahaleler yıpratır. Mutlu olmayan bir anne de ne kendisine ne de bebeğine sağlıklı olarak yaklaşabilir.