Yine sobelediler beni. Bu sefer ben sayacağım. Yavaş ve sonsuza kadar. Bulmak istemiyorum sizi. Saklanın istediğiniz kadar.
Bilmiyoruz işte.
Bilmiyoruz!
Ne gözler anlaşılır.
Ne sözcükler yeterli.
Cahiliz insana dair.
Bildiğim yok, yalnızca
Sezgi bütün hallerim.
Bilinçsiz sözcüklerim.
Dağılmış etrafa,
Seçip seçip konuşur dururum.
Bilmiyorsun işte.
Bilmiyorsun!
Ne kadar yakınıma gelirsen gel,
Ben değilsin sen.
Yerimde değilsin.
Ama ne kadar uzağa gidersen git,
İçinin bir parçasıyım ben.
Beni bilmezsin çünkü,
Daha kendini bile bilmezsin.
Sanrı mı, gerçek mi
Bilmeden dönüp durduğum,
Bir çember gibi.
Hep olduğun yerde.
Ama gitmek istercesine,
Çaresiz ve umutsuz.
Hep duymak istediğim sesler,
Hiç iç açıcı değilmişler.
Şimdi müziği açacağım.
Hadi biraz saklambaç oynayalım.
Siz sayın düzenbaz sesler.
Yavaş ve 30'a kadar.
Sakın hızlanmayın.
Ben saklanacağım sizden, kaçacağım.
Ben korkularından kaçıp saklanabileceğimi
Zannedecek kadar,
Küçüğüm.
Ama yalnızca zan olduğunun
Farkında olacak kadar da,
Büyüğüm.
Belki anlayışsızlık değil,
Anlatamamaktır mesele.
Bu kadar beceriksiz miydim?
Böyle dinlenilmemeye layık?
Bak işte yine oldu.
Yine çatışıyorlar sesler.
Yine sobelediler beni.
Bu sefer ben sayacağım.
Yavaş ve sonsuza kadar.
Bulmak istemiyorum sizi.
Saklanın istediğiniz kadar.