Yaşamın ilk üç yılı çok önemlidir! Geçirilen ilk üç yıl çocuğun ikinci sosyal çevresi olan okul yaşamını da etkilemektedir.
Bugünün bireylerinin yansımaları aslında o bireylerin erken çocukluk döneminde bulunduğu ortamın, bakım verenleriyle kurduğu etkili iletişimin, temel gereksinimlerini ne düzeyde karşıladığının, gördüğü sevginin, güven ihtiyacının, sağlık/bakım ihtiyaçlarının zamanında ve doğru bir şekilde karşılanıp karşılanmadığının, erken öğrenme düzeylerinin ne derecede desteklendiğinin yansımalarıdır.
Erken çocukluk dönemi içerisinde en hassas dönem yaşamın ilk üç yılıdır
Doğum öncesi dönemde annenin yaşamı, beslenme stili, sosyo ekonomik durumu, içinde yaşadığı çevre; doğum sırasında doğumun nasıl yapıldığı, süreç içerisinde komplikasyonlarının yaşanması; doğum sonrasında annenin sağlığı, psikolojik durumu, bebeğin dünyaya geldiği ortam ve şartlar, duyarlı bir eş vs. gibi süreçlerde dahil olmakla birlikte bebeğin ebeveynleriyle kurduğu duyarlı ve karşılıklı teması, etkileşimi, temel gereksinimlerinin zamanında ve karşılıklı olumlu etkileşim içerisinde karşılanması bebeğin geldiği dünyaya ve aileye/ bakım verenlerine karşı güven duymasını sağlamaktadır. Doğduğu dünyaya ve ebeveynlere karşı güven duyan bebek olumlu duygu durumu geliştirecektir.
Kendisini güvende, mutlu, temiz ve tok hisseden bir bebek çevresine karşı daha duyarlı, etkileşime ve öğrenmeye açık olacaktır. Göz teması kurulup, sevgiyle konuşulan bebek dil gelişiminin temellerini atmaya başlayacaktır. Oturmaya başlamasıyla ailesiyle sofrada bulunan bir bebek sofra kültürü, kaşık-çatal kullanma gibi günlük yaşam becerilerinin temellerini atacaktır. Sınırlanmayan, desteklenen bebek ilk adımlarını kendisine güvenerek atacaktır.
Uygun öğrenme ortamlarıyla gelişimsel süreçleri desteklenmesiyle, zamanı geldiğinde doğru bir yaklaşımla tuvalet eğitiminin tamamlanmasıyla, kendine güvenen, meraklı, aktif, mutlu bir çocukluk dönemi temelleri atılmış olmaktadır. Geçirilen ilk üç yıl çocuğun ikinci sosyal çevresi olan okul yaşamını da etkilemektedir.
Gelişimsel süreçler tıpkı bir domino taşı gibidir
Bir gelişimsel dönemde yaşanan olumsuz süreçler diğer gelişimsel süreçleri de etkilemektedir. Bu sebeple geleceğe yönelik güçlü, mutlu, iletişim gücü kuvvetli, kişisel ve toplumsal yaşam becerilerine sahip, duyarlı, sorumluluk sahibi bireylerden oluşan bir toplum için öncelikle erken çocukluğa verilen önemi ve uygulamaları artırmak gerekmektedir.