Edirne Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi’ndeki yasaklı ırk 25 köpek, ömür boyu burada yaşam sürecek
Bakımevinin sorumlu veteriner hekimi Soyuhan Barlas, “Biz birer geçici barınağız ama bu tarz yasaklı ırklar geldiği zaman onları iade etme veya verme durumumuz olmadığı için mecburen gelen hiçbir suçu yokken bizde cezaevi hükümlüsü gibi kalıyor. Sadece ırksal özelliklerinden dolayı biz onları burada hapsediyoruz. Yasalar da bu konuda oldukça net, hiçbir şekilde sahiplerine iade olmuyor” dedi.
Edirne Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Evi’nde 500 köpekten 25’i, sahiplerinin suça karışması veya ürkütücü görüntüleri nedeniyle ömür boyu misafir edilecek. Barınak görevlileri ise yasanın ‘yasaklı ırk’ olarak kabul ettiği, geri iadesi mümkün olmayan köpeklerin günlük bakımlarını yaparak sağlıklı kalmalarını sağlıyor. Barınağın sorumlu veteriner hekimi Soyuhan Barlas, bir hayvanın ‘yasaklı ırk’ olarak doğmuş olmasının onun suçu olmadığını ifade ederek, ömür boyu hapis kalmalarının kabul edilebilir bir durum olmadığını belirtti.
Dogo Arjantin ve Pitbull cinsi gibi köpeklerin diğer hayvanlara göre daha atletik yapılı ve çene kuvveti açısından avantajlı olduğunu belirten Barlas, “Ancak bu onları bizim gözümüzde yasaklı kılmıyor. Bütün hayvanlar aynı şekilde eşit. Buna rağmen, yasada belirtilen ‘yasaklı ırklar’ ibaresine rağmen, bu hayvanlar yakalanınca mecburen barınaklara konuyor ve bu barınaklarda sahiplenilmesi tamamen imkansız hale getirilip herhangi bir şekilde yuva bulmaları imkansız hale getirilip burada hükmünü doldurması, ölene kadar burada bakılması isteniyor” dedi.
‘SAHİPLERİNE İADE OLMUYOR’
Yasaklı ırkların barınağa geldikten sonra iadesinin de mümkün olmadığını kaydeden Barlas, “Biz birer geçici barınağız ama bu tarz yasaklı ırklar geldiği zaman onları iade etme veya verme durumumuz olmadığı için mecburen gelen hiçbir suçu yokken bizde cezaevi hükümlüsü gibi kalıyor. Sadece ırksal özelliklerinden dolayı biz onları burada hapsediyoruz. Yasalar da bu konuda oldukça net, hiçbir şekilde sahiplerine iade olmuyor” diye konuştu.
Her hayvanın kendine özel bakıcısı olduğunu da belirten Barlas, “Kendi özel bakıcılar var, belli insanlar sadece onlarla ilgilenebiliyor. Bu tarz ırklar biraz daha hassas oluyor. Herkes girip çıkamıyor. Belli insanlara biraz daha bağlanıyorlar. O nedenle bakıcıları belli insanlar oluyorlar. Bu hayvanların DNA testi olmadan saf mı veya melez ırk mı olduğunu söylemek de mümkün değil. O nedenle de açıkçası benim gözümde hemen hemen hepsi melez. İşin açıkçası bu canlar burada müebbet hapisteler, hem de suçları olmadan” ifadelerini kullandı.
MELEZ OLDUKLARI TESPİT EDİLİRSE, TESLİM EDİLEBİLİR
Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu da ömürlerinin sonuna kadar yasaklı ırkları hapsetmek zorunda kalmalarından duydukları üzüntüyü dile getirdi. Tanrıkulu, “Bu canlar ne yazık ki, insanların bir şekilde kötü düşünceleri yüzünden kötü muameleye maruz kalıyorlar. Dikkat ederseniz barınağımız ikiz barınak. Neredeyse bir barınak kadar yeri de bu yasaklı ırk denen ırklara ayırdık.
Burada da çok ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bu hayvanların birçoğunun aslında melez olduğu konusunda tam bir genetik tarama yapılamadığı için bilemiyoruz. Melez olma ihtimalleri çok yüksek. Melez olduklarında ve bir DNA testi sonucu olursa o zaman teslim edilebiliyor. Bizim ne yazık ki böyle bir imkanımız yok. Bu anlamda da ciddi çalışmaya ihtiyaç var. O şekilde bir çalışmaya gidersek belki bu tam da saf olmayan ırkları belki sahiplerine teslim edebiliriz” dedi.