Ne güzel demiş üstad Cahit Sıtkı Tarancı
Yaş otuz beş yolun yarısı eder
Dante gibi ortasındayız ömrün
Delikanlı çağımızdaki cevher
Yalvarmak yakarmak nafile bugün
Gözünün yaşına bakmadan gider
Evet!! Cahit Sıtkı o yıllarda böyle dese de, günümüzde otuz beş yaş neredeyse hayatın yeni başladığı döneme denk geliyor. Eski dönem insanlarına baktığımızda yirmili yaşlarda ağır oturak hayatını düzene koymuş işini eline almış insanlar görüyorken günümüzde yirmi yaşında öğrenci sıralarında dirsek çürüten gençler görüyoruz.
Çocukluğunu yaşayamadan büyüyen yeni nesil doğal olarak geç olgunlaşıyor, zaman zaman evinde büyükanne ve büyükbabasıyla yaşayan insanlar genelde uyarı alıyorlar biraz ağır ol büyüdün hala çocuk gibi davranıyorsun diye.
Yaşın sayılardan ibaret olduğunu yeni anlamaya başlıyoruz. Hayattan zevk almanın, yada kendini kendi bildiğin gibi yaşamanın ne kadar değerli olduğunu yeni anlıyoruz. Büyümenin aslında sorumluluk almak olduğunu kahır çekmek olmadığını anlamak biraz uzun sürse de yeni gençlere bunu anlatmak yine bizlere düşüyor. Sorumluluklarını eline alan bir gence hayatının iplerini kendi eline vermek gerekiyor.
Toplumsal kurallar dahilinde yaşamasını istemek, evlenmek, çocuk sahibi olması, yalnız yaşamayı seçmek bu tür seçimleri tamamen onlara bırakmak en doğrusu bana göre.
Çünkü okul, meslek seçimi kariyer derken yaş otuz beş oluyor zaten, bundan sonrası hayatın tat alma evresi.
Günümüzde yapılan istatistiklere bakarsak eğer artık ölüm yaşı ortalaması ülkelere göre değişmekle birlikte 78 /81 arası; durum böyle olunca seneleri geçirmek değil de daha verimli dolu dolu ne istediğini bilerek; her yaşın kendine has güzellikleri olduğunu anlamak daha mutlu yaş almamızı sağlar,
Sağlıklı yaşlara yaşamlara…
Saygılarımla….