Yapay zeka hayatımızın her alanında, gitgide artarak karşımıza çıkmaya başladı.
Örneğin; e-ticaret, dijital satış ve pazarlama, dil çevirileri, navigasyon, yardımcı robot, sesli asistanlar, hatta savunma sanayi, insansız hava aracı, siber güvenlik vb. gibi birçok özel stratejik çalışmalar dahil olmak üzere birçok alanda yer almaktadır. Şuan için kontrolümüz altında olsa bile, bazı kesimlere göre; küreselleşmiş dünyamızda insan ırkını yok etmeye dair yol alacağı düşünülmektedir. Günümüzde, bir bakıma hayatımızı kolaylaştırsa da; kontrol edilebilir Yapay zeka, şuan için bize şirin gözükse de ilerleyen zaman içerisinde bu şirinliğini kaybetmeye başlayacağı kanısındayım.
Her yıl, Türkiye Fütüristler Derneği Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Sn. Ufuk TARHAN öncülüğünde, “1 Mart Dünya Futuristler Günü (Gelecek Günü)” kutlanmaktadır. 2020 yılında katıldığım 1 Mart Gelecek Günü seminerinde de bahsedildiği üzere, insan kalmak, öğrenmeyi makinelere mi bırakalım?, organik müşteri deneyimleri vb. gibi konularda geleceğe dair duyulan, duyulması gereken yada gerekmeyen endişe ve karamsarlıkların duygu durumu ve olgusuna karşın; olumlu yönde gelecek toplum adına yapılabilecek birçok seçenek ve çalışmanın mümkün olduğu, yapay zekanın gelebileceği uç noktalara karşın hala geçerliliğini sürdürecek olan insan zekasının baş edebileceğinin bilincinde olan insanların çokluğu umut vericidir. Yani Fütüristlere göre, gelecekte ileri seviyede bizden biri olmaya aday olan Yapay zeka, insan beynini alt edemeyecek ve insan neslini yok edemeyecektir.
Düşünsenize, yaratıcısı insan olan, insan sayesinde tasarlanan, kodlanan, yapay zeka, nasıl olurda insanın düşmanı olarak insan neslini yok edebilir? İnsandan daha üstün, nasıl olabilir?