Soma’dan bölgeye giden madenci ekibinden Mustafa Çalık (47), “Eşyalarımızı hazırladığımızda ilk aldığımız eşya; domuz damı oldu. Nasıl bir manzara ile karşılaşacağımızı biliyorduk. Deprem bize yabancı değil, yer altı facialarıyla eş değer” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde 301, Karaman’ın Ermenek ilçesinde ise 18 işçinin hayatını kaybettiği maden facialarında ön saflarda yer alıp, arkadaşlarını kurtaran madenciler, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından enkaz altında kalanları kurtarmak için mücadele etti. Soma’ya dönen madenci ekibinden Mustafa Çalık (47), “Eşyalarımızı hazırladığımızda ilk aldığımız eşya; domuz damı oldu. Nasıl bir manzara ile karşılaşacağımızı biliyorduk. Gittiğimizde de depremin bize yabancı olmadığını, yer altı facialarıyla eş değer olduğunu gördük” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te özel bir maden ocağında yaşanan patlamada 301, 28 Ekim 2014’teki Karaman’ın Ermenek ilçesindeki maden kazasında ise 18 işçi hayatını kaybetti. Soma maden havzasında madencilerden oluşan arama-kurtarma ekipleri, 2 ayrı faciada da görev alıp, arkadaşlarını kurtarmayı başardı.
Maden kazalarında yüzlerce işçinin kurtarılmasını sağlayan madenciler, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki 2 büyük depremde de ön planda yer aldı. Enkaz altında madencilik tekniklerini uygulayan işçiler, tavan göçüğünü engellemek amacıyla kurulan ‘domuz damı’ tahkimatı ile kısa sürede enkaz altındakilere ulaştı. Madenciler, bu yöntemle hem kendi hem de kurtarılan yaralıların canını güvence altına almış oldu.
‘MADENCİLİK TECRÜBEMİZİ KULLANDIK’
301 kişinin hayatını kaybettiği maden ocağında da kurtarma çalışmalarına katılan maden mühendisi Haydar Şahin (46), “Depremin ardından Gaziantep Nurdağı’nda görev aldım. Enkazda AFAD, bize depremzedelerin yerlerini tespit etme konusunda yardımcı oldu. Biz de madenci ekibi olarak, madencilik tecrübemizi kullanarak, yaptığımız tahkimat ile kısa sürede enkaz altındaki vatandaşlara ulaştık. 301 kişinin hayatını kaybettiği kazada, aynı şirketin başka işletmesinde müdürdüm. Olayın yaşanmasıyla birlikte arama-kurtarma ekibi olarak ocağa girdim. Çok sayıda arkadaşımızı canlı kurtardık. Canlı çıkarmak için de deprem bölgesindeydim” dedi.
‘KESİNLİKE ALET KULLANAN KİŞİLER EHİL OLMALI’
Bölgeye giderek çalışmalara katılan arama-kurtarma ekibinin şefi Mustafa Çalık ise “Şimdiye kadar bir avuç kömür için çalışıyorduk. Fakat deprem bize acı bir tecrübe oldu. Ben ve ekibim, daha önce Soma ve Ermenek faciasında ön saflardaydık; ilk defa depreme gittik. Eşyalarımızı hazırladığımızda ilk aldığımız eşya; domuz damı oldu. Nasıl bir manzara ile karşılaşacağımızı biliyorduk. Gittiğimizde de depremin bize yabancı olmadığını, yer altı facialarıyla eş değer olduğunu gördük.
Bu nedenle madenciler, bu depremde ön plana çıktı. Arama-kurtarma çalışmaları teknik bir konu. Kesinlikle alet kullanan kişilerin ehil olması gerekiyor. Deprem uyku saatinde olduğu için ilk etapta evlerin yatak odalarını tespit edip, oraya yöneldik. 35’e yakın canlı kurtardık. Ülke olarak necip bir milletiz. Herkes işin bir ucundan tutmak istiyor ama işin gerçek yüzü öyle değil. Vatandaşlardan ziyade teknik ekibin çalışması gerekiyor. AFAD, AKUT ve JAK gibi güçlü ekiplerimiz var. Bu ekiplerin eğitimden geçerek, sadece bunların müdahale etmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘487 KİŞİ OLARAK 10 EKİP HALİNDE BÖLGEDE ÇALIŞTIK’
Maden arama-kurtarma ekibiyle bölgeye giden maden ocağının genel müdür yardımcısı Ahmet Haşim Demirler (60) de “Depremin ilk gününden itibaren uçakla ve otobüslerle madenci arkadaşlarımızı bölgeye sevk ettik. 487 kişi olarak 10 ekip halinde bölgede çalıştık. 9 gün bölgede kaldık, çok sayıda canlı kurtardık. Ekiplerimiz, cansiperane madenciliğin tüm tekniğini kullanarak enkazlarda yaşam koridorları oluşturdu. Enkaza girilmesi için yaşam koridorlarının oluşturulması lazım. Çünkü kendi güvenlikleri de tehlikeye girmiş oluyor. Önce kendi güvenliklerini sağlamaları, daha sonra da enkazdaki kişiyi kurtarmaları açısından doğru teknik ve başarılı da olduk” dedi.