TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, “Veri koruma sınır ötesi ticaret üzerinde de etkisi olan bir rekabet unsuru haline geldi” dedi.
Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, veri koruması ve yönetimine ilişkin küresel ölçekte tartışmaların sürdüğüne dikkat çekerek, “Veri koruma sınır ötesi ticaret üzerinde de etkisi olan bir rekabet unsuru haline geldi” dedi.
TÜSİAD Kişisel Verilerin Korunması Konferansı, “Doğru Veri Yönetimi ile İşinizi Geleceğe Taşıyın” teması ile gerçekleşti.
Türkiye’den ve Avrupa Birliği’nden kamu, sivil toplum ve iş dünyası temsilcilerinin katıldığı etkinliğin sabahki bölümünde açılış konuşmalarını, Kaslowski, Avrupa Veri Koruma Kurulu Denetçisi Wojciech Wiewiórowski ve Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir yaptı.
Konuşmasında veriye dayalı inovasyon ve sınır ötesi veri akışlarının tahminlerin ötesinde arttığını ifade eden TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her attığımız adım veri üretir hale geldi. Dönüşüm bu kadar hızlı gerçekleşirken veri koruması ve yönetimine ilişkin küresel ölçekte tartışmalar devam ediyor.
“Tartışmalar, dijital alanın diğer ekonomik alanlara kıyasla daha fazla potansiyel barındırdığına işaret ederken; temel hak ve özgürlüklere ilişkin endişeler de artıyor.
“Veri koruma sınır ötesi ticaret üzerinde de etkisi olan bir rekabet unsuru haline geldi. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile 2050 yılında karbon nötr bir kıta olma hedefini açıkladı.
“Avrupa Birliği, strateji belgelerinde yeşil ve dijital dönüşümün beraber yönetileceğini açıkça belirtiliyor.
“Hiç şüphesiz, dijital ve veri tabanlı teknolojiler ile hayata geçirecek. Dijital ticaret ve veri akışları ticaret politikasının merkezi konuları arasında ele alınıyor.
“Bu kapsamda, gerek fiziki gerekse hukuki veri altyapısı için ülke politikasının oluşturulması ve Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne (GDPR) uyum düzeyinin iş yapmayı kolaylaştıracak biçimde artırılması büyük önem arz ediyor.”
Verinin ekonomik potansiyelinin iş dünyasını heyecanlandırdığını ancak veri korumanın aynı zamanda bir temel hak ve özgürlük meselesi olduğunu vurgulayan Kaslowski; bu tartışmaların Covid-19 ile birlikte hareketlendiğini belirtti.
Kaslowski, “Covid-19 salgın krizi, yüksek kaliteli gerçek zamanlı veri paylaşımının rolünü ve ihtiyacını ortaya koymasına rağmen; aşı kartları, seyahat bilgileri, sağlık geçmişi gibi her türlü verinin toplanması, bu verilerin nasıl korunacağı, işleneceği ve transfer edileceği konusunu gündeme getirdi. Kişisel bilgilerin işlenmesi bağlamında bireylerin veriye bağlı haklarının korunması için, veri koruma yasalarının, insan hakları boyutunu dikkate alması gerekmektedir” dedi. Bu konunun AB ile yıllardır sürmekte olan vize serbestisi görüşmelerinin önemli başlıklarından biri olduğunu da hatırlattı.
Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir de konuşmasında, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumayı ve kişisel veri işlemede uyulması gereken usul ve esasları düzenlemeyi amaçladığını belirtti.
Bu kapsamda, geçen Mart ayında yayımlanan İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomi Reform Paketi’ne de değinen Bilir, söz konusu planlar kapsamında Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun etkinliğinin artırılmasının, 6698 sayılı Kanunun Avrupa Birliği standartları ile uyumlu hale getirilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Diğer yandan Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (GDPR) yurt dışına veri aktarımına yönelik hükümlerinin esas alınarak Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda birtakım değişikliklerin yapılmasının planlandığını belirtti.
Öte yandan Bilir, Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun KVKK-GDPR uyumu ile ilgili çalışmaları devam ettirdiğini ve bu süreçte tüm paydaşlarla iş birliği yaptıklarını açıkladı.
Açılış konuşmacılarından Avrupa Veri Koruma Kurulu Denetçisi Wojciech Wiewiórowski de şunları söyledi:
“Avrupa Birliği, gizlilik ve veri koruma alanında yüksek değer ve standartları teşvik ediyor. Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), Avrupa Konseyi müktesebatını da dikkate alarak, AB üyesi olmayan paydaşlarla işbirliğinin sağlanması için çeşitli araçlar sunuyor.
“Hiç kuşkusuz ki, veri akışları günümüzün dijital ekosistemlerinin doğal bir unsuru haline geldi. Bu anlamda GDPR, AB dışına veri aktarımı için de yeterlilik ve standart sözleşme maddeleri gibi mekanizmalar öngörüyor.
“Denetim otoriteleri, özellikle Temmuz 2020’deki Schrems II kararından sonra, AB Adalet Divanı’nın içtihatlarına uygun olarak veri koruma kurallarının uygulanmasında özel ve güçlü bir rol oynuyor.
“Avrupa Veri Koruma Denetçisi (EDPS), AB kurumlarının, organlarının ve kuruluşlarının denetimi anlamında, AB’nin öncü veri koruma otoritesi olma niteliğini taşıyor.”