Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarına ilişkin, “Bu ülkede yurt dışı sevdalısı bir siyasi varsa bizzat oralardan talimat alan bir siyasi varsa bu zat; Pensilvanya’nın, Stockholm’ün gündemini kendine rehber edinen ana muhalefetin başkanıdır” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ‘Türk Standartları Enstitüsü (TSE) 61’inci Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. Bakan Varank, konuşmasında, TSE’nin, sanayicinin ve üreticinin küresel pazarlardaki rekabet gücünü artıran yüz akı kurumu olduğunu söyledi. TSE’nin, 68 yıla dayanan geçmişiyle Türkiye’nin her geçen gün güçlenen ve çeşitlenen üretim altyapısına yeni ufuklar sunma misyonunu kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Varank, bu anlamda katma değerli ve yenilik odaklı üretim anlayışıyla ortaya koydukları Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna TSE’nin tecrübesi ve yetkinliğiyle verdiği katkının çok kıymetli olduğunu kaydetti.
‘3-5 AĞAÇ İÇİN ÜLKEYİ YIKANLAR, ÇEVRE PROJELERİNE KARŞI ÇIKIYOR’
İstanbul’da dün önemli bir proje başlattıklarını kaydeden Bakan Varank, “Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde ilk fidanı diktik. Tamamlanıp hizmete açıldığında burası da İstanbul’a kazandırdığımız diğer eserler gibi gerçek bir başyapıt olacak. Devasa büyüklükteki yeşil alanları ve modern sosyal tesisleriyle, megakentin güzelliğine yakışır, dünya standartlarında bir mekana İstanbul’umuz kavuşmuş olacak.
Ama bakıyorsunuz, daha düne kadar, ‘Bu proje ilk bizim aklımıza gelmişti’ diyenler yine bildiğimiz düşmanlıklarıyla, eleştirileriyle bu projeye de saldırıyorlar. Gezi Parkı’ndaki 3-5 ağaç için ülkeyi yakıp yıkanlar, ülkenin en büyük çevre projelerine karşı çıkıyorlar. Hani nerede sizin sözüm ona çevreciliğiniz? Hani nerede sizin sözüm ona yeşil sevdanız? Bunlar Avrupa’da, Amerika’da imrenerek gezdikleri, öve öve bitiremedikleri parkları milletimize reva görmüyorlar ama biz milletimize en iyisini sunmanın derdindeyiz” dedi.
‘YURT DIŞINA KAÇACAK, İFTİRASI BÜYÜK REZİLLİK’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik iddialarına tepki gösteren Varank, “Siyaset sahnesine çıktığı ilk günden itibaren milletiyle yol yürüyen Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ağababalarının gücü yetmezken, bir kişinin iftiralarıyla Cumhurbaşkanı’mızın yurt dışına çıkacağını düşünmek büyük bir cahillik. Bu ülkede herkes Cumhurbaşkanı’mız Erdoğan’ın kitabında ‘kaçmak’ diye bir kelime olmadığını gayet iyi biliyor. Siyasi hayatını da bunu adeta ispat ederek yaşamıştır.
Bir şiirden ötürü hapse atılmayı göze aldı ama ülkeden kaçmadı. 15 Temmuz gecesi Marmaris’teyken kaldığı otelin sahibi kendisine tekneye atlayıp Yunan kara sularına gitmeyi bu ülkeden kaçırmayı teklif etti ama Sayın Cumhurbaşkanı’mız bunu asla kabul etmedi, ‘Ben milletimle mücadele edeceğim’ dedi. Şimdi böyle bir insana ‘Yurt dışına kaçacak’ iftirasını atmak büyük bir rezillik. Kendi fondaşları bile bu attıkları iftiraya inanmadılar. Mesele kaçmaksa kaçmayı sen çok iyi bilirsin. 15 Temmuz’da darbeci askerlerin arasından nasıl sıvışıp, belediye başkanının evine kendini nasıl attı hepimiz o fotoğrafları gördük” diye konuştu.
Bakan Varank, konuşmasına şöyle devam etti:
“Peki bu zat bu iftirayı nasıl bir dönemde atıyor? Teröre açıktan destek veren İsveç ve Finlandiya’ya, ‘Terörle arana mesafe koymadıkça NATO’ya girmenize müsaade etmeyiz’ dediğimiz, sınırlarımız dışında terörü kazıma harekatlarımıza bir yenisini daha ekleyeceğimiz ve büyük mücadeleyle ilgili bilgi verdiğimiz bu dönemde böyle bir iftirayı ortaya atıyor. Biz teröristlere vuruyoruz, terör destekçilerine haddini bildiriyoruz ama ses bu zattan geliyor.
FETÖ’nün istismar ettiği alanları ABD’de dahi ellerinden alıyoruz ama ses yine bu zattan geliyor. FETÖ’nün düşman bellediği vakıflara bu zat da saldırıyor. İşte tablo ortada. Eğer bu ülkede yurt dışı sevdalısı bir siyasi varsa, bizzat oralardan talimat alan bir siyasi varsa bu zat; Pensilvanya’nın, Stockholm’ün gündemini kendine rehber edinen ana muhalefetin başkanıdır.
Böyle gayri milli bir muhalefet anlayışıyla da her alanda mücadeleye devam edeceğiz. Bizim amacımız, Türkiye’yi tam bağımsız, kendi siyasi politikalarını tasarlayıp üretebilen bir ülke haline getirmektir. Allah’ın izniyle Türkiye’yi bu noktaya taşıyacağız. Türkiye başkasının ağzının içine bakan değil, kendi çıkarları ne gerektiriyorsa onu uygulayan bir ülke olacak, bu yolda da çok önemli bir mesafe kaydettik.”