Van’ın Erciş ilçesindeki halk ozanları, kuraklığa dikkat çekmek için Erciş Kalesi yakınlarına bağlama, org ve davullu mini orkestra kurup, Van Gölü’ne besteledikleri türküyü seslendirdi.
Van ve çevresinde son yıllarda azalan yağış ve artan buharlaşma, dünyanın en büyük sodalı, 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanı ile de Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü’nde su seviyesinin düşmesine neden olurken, en belirgin çekilme ise su derinliğinin diğer kıyılara oranla daha az olduğu Erciş’te gözleniyor.
1841’de gölün yükselmesiyle bir bölümü su altında kalan, 8 yıl önce de tamamen karaya çıkan, son yıllarda ise Van Gölü sularından yaklaşık 5 kilometre uzaklaşan Urartulardan kalma Erciş Kalesi, kuraklığa dikkat çekmek isteyen halk ozanlarına ev sahipliği yaptı.
Erciş ilçesinde yaşayan halk ozanları Bülent Keser, kardeşler Menaf ve Haşem Koçak ile konser için İstanbul’dan memleketine gelen Ahmet Poyrazoğlu, kuraklığın en belirgin gözlendiği Erciş Kalesi yakınlarına bağlama, org ve davuldan oluşan mini orkestra kurdu. Ekip, ‘Kuruyor denizler, göller. Kuruyor, ormanlar göller. Gün be gün artıyor çöller. Ey insan kuraklık demek, insanlığın sonu demek’ bestelerini seslendirdi.
Ozan Poyrazoğlu, türküyü Van Göl’ü suları yaptıklarını söyledi. Kuraklığa dikkat çekmek istediklerini belirten Poyrazoğlu, “Konser vermek için geldiğim memleketimde Van Gölü sularının bu denli çekildiğini görünce çok üzüldüm. Eskiden bu alanda köylüler balık tutar ve teknelerle göl sularına açılırlardı.
Maalesef bugün onlardan eser kalmamış. Göl suları 5 kilometreden fazla çekilmiş. Ben de memleketin ozanı olarak bu kuraklığa dikkat çekmek amacıyla, öğrencilerimi alıp göl sularının en çok çekildiği Erciş kalesine geldim. Bu alana sandalye ve piyano atarak saz eşliğinde türküler söyledik. Amacımız bu kuraklığa dikkat çekmektir” diye konuştu.
Erciş’te yaşayan Haşem Koçak ise Van Gölü’ne içleri acıyarak baktıklarını belirtip, “Halk ozanı Ahmet Poyrazoğlu ile bende onun çırağı olarak saz çalıp türküler söyleyerek kuraklığa dikkat çekmek istedik. Bu sadece Erciş için değil, bütün dünya için çok önem arz ediyor. Topraklarımız, ormanlarımız, ağaçlarımız solmasın; çoraklaşmasın istiyoruz” dedi.