Trabzon’un turizm merkezi Uzungöl’deki otellerde, Türkiye’yi sarsan depremler sonrası bölgeden gelen afetzedeler misafir ediliyor.
Hatay’dan gelen Dudu Yanmaz (43), “Kıyamet günü gibiydi. Çok şükür, yangın merdiveninden çıkarak kurtulduk. ‘Ölmeden önce Uzungöl’ü görürüz’ diye plan yapıyorduk. Buraya böyle gelmek nasipmiş” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle Trabzon’da bazı evlerin yanı sıra otel ve apartlar de bölgeden tahliye edilen afetzedelere yuva oluyor. Valilik koordinasyonuyla deprem bölgesinden gelen 12 bin 500 afetzedeye, çeşitli yerlerde konaklama imkanı sağlanan kentte doğal güzellikleriyle ünlü turizm merkezi, Çaykara ilçesindeki Uzungöl’de bulunan oteller de kapılarını açıyor.
Kıyafetten gıdaya kadar ihtiyaçlarına destek olunan ve yakından ilgilenilen 71 ailenin ağırlandığı Uzungöl’de 80 çocuk da nakledildikleri okulda eğitime devam ediyor. Daha önce gezi amaçlı gelmeyi hayal ettikleri bölgeye deprem nedeniyle gelmenin burukluğunu yaşayan aileler, korkulu günleri hafızlarından silmeye çalışıyor.
‘ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ’
Çaykara Kaymakamı Muhammet Güzel, kapılarının afetzedelere açık olduğunu belirterek, “Bugüne kadar ilçemizde 71 aile toplam 352 vatandaşımız misafirimiz oldu. 190 vatandaşımız tanıdıklarının yanında misafir oldu. Depremden sonra işletmecilerimiz otellerinin kapılarını açtı. Depremzedelerimiz için temizliklerini yapıp yakacaklarını temin ettiler.
Gelen depremzedelerimiz için otel ve pansiyonlarımızın kapıları daima açık. Okul çağındaki 80 çocuğumuz okullarına başladı. Eğitim ve öğretime burada devam ediyorlar. Bu öğrencilerimiz ve ailelerimizi ilçemizin imkanlarıyla ağırlıyoruz, ihtiyaçları bizlere ait. Kimsenin kendi evi, kendi şehri gibi olmayacak tabi ki ama biz Uzungöl’ü depremzedelerimize yuva yapmak için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
‘KIYAMET GÜNÜ GİBİYDİ’
Hatay’ın Antakya ilçesindeki hasarlı evlerini bırakıp, 3 çocuğu ve eşi ile Uzungöl’e gelen, okul öncesi öğretmeni Dudu Yanmaz da “Kıyamet günü gibiydi. Evde 3 kişiydik. Ne olduğunu anlamadık. Sürekli artçılar oluyordu, çok sallanmıştık; çıkamayacağız, sanmıştık. Çok şükür, yangın merdiveninden çıkarak kurtulduk. Deprem olunca çocuklarımla helalleştim. Her yer enkazdı. Hayatımda böyle bir kabus görmedim. Öğrencilerimden kayıplarım oldu. Onun acısı, hepsi çok zor. Daha önce Uzungöl’e hiç gelmedik. ‘Ölmeden önce Uzungöl’ü görürüz’ diye plan yapıyorduk. Buraya böyle gelmek nasipmiş” diye konuştu.
‘KEŞKE DAHA FAZLASI ELİMİZDEN GELEBİLSE’
Uzungöl’de turizm işletmecisi Ziynet Aygün, felaketin üstesinden hep beraber geleceklerini söyleyerek, “Biz depremin olduğunu duyunca hemen aracımızı hazırladık ve bölgeye yardım malzemesi gönderdik ama bizi bu yardım tatmin etmedi. Oradan arabaya sığabildiği kadar aileyi yardım götürdüğümüz araçla buraya getirdik. Onları burada misafir etmek istedik. Çok şükür, buradalar. Azıcık da olsa elimizden geldiği kadar yardımımızın dokunması bizleri de mutlu ediyor. Keşke daha fazlası elimizden gelebilse” dedi.
‘BİZE KAPILARINI AÇIP, EL ÜSTÜNDE TUTTULAR’
Malatya’da evlerinin ağır hasar aldığını anlatan Cemal Deniz de “Deprem bizi uykuda yakaladı. Kendimizi dışarı nasıl attığımızı bilmiyoruz. 5 kişiydik, evimiz yıkıldı. Bizi buraya getiren arkadaşlar yardımcı oldular. Allah onların işini rast getirsin. Çok soğuk bir hava vardı. Depremde değil de biraz daha kalsak belki de soğuktan ölecektik. Malatya çok soğuktu. Bizlere kapılarını açıp, el üstünde tuttular” diye konuştu.
Uzungöl’deki okulda eğitimine devam eden Beyhan Hasani (11) ise “5’inci sınıfa gidiyorum. Biz Suriye’deydik. Savaş olduğu için Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldık. Daha sonra deprem oldu. Şimdi de Hatay’dan buraya Uzungöl’e geldik. Biz çok zor bir hayat yaşadık. 2 defa göç etmek zorunda kaldık. Evimiz yıkılmadı ama ağır hasar aldı. Çok korktuk deprem olunca” dedi.