Uykusuz gecelerde hapsolmuş bedenim. Bir gece apansız uyanırsan eğer bir de uyku girmezse gözüne, döne döne yatağında tekrar uykuya dalmak için çabaladığında uyuyamazsan beni hatırla.
Senin ansızın ağzın kuruyarak uyandığın gecelerde ben uykusuz bilmem kaçıncı gecemin saatini yaşıyorumdur. Bir yudum su gibi bir yudum sevgi bekliyorumdur. Uyku ve gece eşleşir de belki sabaha karşı birbirine kavuşur. Bir hasretlik çekenler kavuşamazlar işte.
Asker yolu bekleyen bir ananın şefkat dolu kolları gibi öyle sıcacık beklemekteyim. Yatağım buz tutmuş, titreyerek içtiğim sigaranın dumanında ellerimin soğukluğu gibi.
Kimse kanıtlayamaz bana rüyaların ve hayallerin gerçek olmadığına. Çünkü inanmak istiyorum o küçücük anlara. Tam uykusuzluktan kan çanağına dönmüş gözlerimin aniden dalıp gittiğinde kısacık bir kaç saniye süren bir ömre bedel anılara tutunmuşken. Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Gizlenirken kulaklarıma duyulan her ses vurulmuş ulaklara ağıtlar yaktırır. Bir ben duyarım nedense bu ağıtları.
Saat ilerlerken sanki akrep ve yelkovan artık birbirini kovalamayı bırakıp geceye teslim olmuş gibi usul usul dönüyor. Bir ben teslim olamadım diyorum sessizce. Bileklerde soğuk ve ağır metallere inat teslim olmadım, tutulamadım. Ama tutuldum, tutuklandım kaldım…
Sis iniyor yollara, gecenin karanlığı içimi saran kasvet gibi her yeri karartıyor.
Damarlarımdan başlayıp tüm vücudumu bir örümcek ağı sarar gibi kaplıyor.
Işığın hafif hafif cama vuran gölgesine demir parmakların görüntüsünü yansiyor.
Uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum geçmişteki acılarının, acılarımın…
Acılarımız birleşiyor sadece onlar bizi sarıp sarmalıyor.
Yıldızları daha büyüktür bazı geceleri bazı gecelerse hiç çıkmazlar. Bilir misin yıldızların olmadığı geceler yağmurlar düşer gökyüzünden. Bu gece göremiyorum ki yıldızlar var mıdır yok mudur. Seyyahlara yol gösteren, ışık tutan yıldızlar bu gece benim için umutlarımla birlikte kayboldu.
İnsanoğlu ne garip. Elindekiyle yetinmez hiçbir zaman.
Geceyi düşler gündüzken,
Geceyken de gündüzü,
İkisininde yaşayamaz içerisindeyken.
Yitirebileceklerimiz yitiktir, elimizde kalanları ise göremedik. Kaybettiğimde zamansız anladığım birçok şey gibi.
Uzaktayken Özleriz yanımızdayken yüzüne bakmayız. Gece sokaklarda gezenlere bir bak. Geçmişini arar her köşe başında, içinde olduğu zamandan hoşnut değildir. Zaman akıp gider bu kez de elinden kaçırdı yıllarını arar.
Geçip giden mutlulukları aramamalı onların birbiri ardına gelen yenilerini yakalamalı belkide.