DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Haziran 2023’te büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısının azaldığını belirterek, “Çünkü üretici hayvanını kesmekten başka çare bulamıyor. Üreticinin maliyeti hızla artıyor” dedi.
Ali Babacan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin ilk 100 gününü değerlendirdi. Babacan, demokrasilerde ilk 100 günün önemli olduğunu belirterek, hükümetin ekonomi politikasını eleştirdi. Türkiye’nin şu anda karşı karşıya olduğu en büyük sorunun enflasyon olduğunu söyleyen Babacan, hükümetin her şeyi bir kenara bırakıp enflasyonla mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’de hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvan popülasyonunun azaldığını bildirerek Babacan, “TÜİK haziran rakamlarını açıkladı.
Yüzde 2 civarında büyükbaş, yüzde 5 civarında da küçükbaş popülasyonumuz azalmış durumda çünkü üretici hayvanını kesmekten başka çare bulamıyor. Üreticinin maliyeti hızla artıyor. Canlı hayvan ve et ithalatı artık rutin bir uygulama haline geldi. Bakıyorsunuz; marketlerde 2 tane kıyma. Biri bizim kendi yerli üretimimiz öbürü de ithal; 2 ayrı fiyat. Peki bizim üretimimiz neden pahalı? Niye pahalıya mal oluyor? Ona inmek gerekiyor. Çiftçi ne yapsın bu maliyetlerle? Ülkemiz bizzat savaşın içinde olan Rusya’dan, Ukrayna’dan gelecek olan ayçiçek yağına, buğdaya, mercimeğe, hayvan yemine mahkum hale geldi” dedi.
‘GÜBRENİN YARISINI SİZ KARŞILAYIN’
Ardından bu konuda yapılması gerekenleri anlatan Babacan, “Çiftçinin kullandığı mazotun ÖTV’sini iade edeceksiniz. Çiftçinin kullandığı gübrenin yarısını siz karşılayacaksınız. Çiftçiye elektriği normal tarifeden değil daha ucuz bir tarifeyle vereceksiniz. Kredilerin geri ödeme zamanını ürün hasat dönemine göre belirleyeceksiniz. Hayvancılıkla uğraşan üreticilerimiz için yemin yarısını devlet olarak siz karşılayacaksınız. Yine tohum desteği vereceksiniz. Tarımsal mikro kredilerde kredi garanti fonu uygulamasını yaygınlaştıracaksınız.
Tarımsal desteği çiftçimize önceden açıklayıp, ödemesini de aynı yıl içinde yapacaksınız. Çiftçiye, ‘Sen yeter ki üret’ diyorsanız; üretim maliyetleri, alım fiyatları ve dünya fiyatları arasında çiftçiye zarar ettirmeyecek şekilde bir denge kurmanız gerekiyor. Buradaki formül, maliyetleri aşağıya çekmek. Siz tarımsal üretimle ilgili maliyetleri aşağıya çektiğiniz anda asıl enflasyonu öyle düşüreceksiniz. Asıl çiftçimizin yüzü öyle gülecek. Tüm bunları yapın; sonra marketlerdeki, pazarlardaki fiyatları bir görün. Üstelik bu desteği kaynağında vermek, üretimde bu desteği vermek daha sonradan artmış enflasyonu düşürmenin maliyetinden çok daha düşük bir maliyetle olacak” ifadelerini kullandı.