P&G ana sponsorluğunda gerçekleşen Uludağ Ekonomi Zirvesi UEZ 2022, Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati’nin açılış konuşması ve ‘Türkiye’nin Yeni Gelecek Vizyonu’ oturumuyla başladı.
Capital, Ekonomist ve Start Up dergileri tarafından 2012 yılından bu yana düzenlenen, ana sponsorluğunu P&G’nin üstlendiği; iş ve ekonomi dünyasının önemli aktörlerini buluşturan Zirve, Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, P&G Avrupa Başkanı Loic Tassel, Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük’ün açılış konuşmalarıyla başladı.
“Yeni Küresel Düzeni Tasarlamak: Birlikte İyileştirme, Değişim ve Dijitalleşme” teması altında yeni ve sürdürülebilir bir sisteme geçiş için aşılması gereken engellerin konuşulacağı Zirve’nin açılış konuşmasında Sedef Seçkin Büyük, “Seçkin iş insanlarının geniş katılımıyla UEZ 2022 atmosferine değer katmasından dolayı teşekkür ederim.
Pandemi sonrası ilk fiziksel zirvenin çok daha samimi ve geniş bir fikir değişim platformu olması için büyük çaba sarf ettik ve planlamamızı buna göre yaptık. Yeniden kurguladığımız zirveyi hazırlarken yönetim kurulu üyeleri ve CEO seviyesinde destek almaktan gurur duyuyoruz. Hazırladığımız kurgu ile konuşmacılarımızın değerli fikir ve vizyonlarını paylaşmalarını arzu ediyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN YENİ GELECEK VİZYONU’ OTURUMU GERÇEKLEŞTİ
P&G’nin oturum sponsorluğunu üstlendiği ve P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği ‘Türkiye’nin Yeni Gelecek Vizyonu’ oturumunda Oturumda yeni dönemde Türkiye’nin büyüme ve gelişimini hızlandırmak, uluslararası finans ve bankacılık piyasasında konumunu güçlendirmek ve yeni yatırımlar için cazibesini artırmak adına kamuda ne tür çalışmalar yapılması planlandığı ele alındı.
Ayrıca bu hedef doğrultusunda kamuda insan kaynaklarından dijitalleşmeye, yatırım stratejilerinden finansal çözümlere dek hayata geçirilen ve geçirilecek planlarla yatırımcı şirketlerin Türkiye’ye ilişkin uzun vadeli yaklaşımları konuşuldu.
TURNAOĞLU: 35 YILDIR TÜRKİYE’YE DEĞER KATIYORUZ
Panelin açılışında konuşan Turnaoğlu, bundan 35 yıl önce P&G’nin Türkiye’nin potansiyeli ve geleceğine inanarak buraya geldiğini belirterek şunları söyledi:
“1987 yılından bu yana sürdürülebilir bir yaklaşımla yatırımlar gerçekleştiriyor, oluşturduğumuz güçlü ekosistemle değer yaratıyor, tüketicilerin ve üreticilerin yaşam kalitelerini yükseltiyor, ülkemizin ihracatına güçlü bir katkı yapıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada ise ülkemizdeki her on hanenin dokuzunda en az bir P&G ürünümüzle bulunuyor, eğitimden spora ve sağlığa kadar hayatın birçok alanında gerçekleştirdiğimiz Topluma Katkı projelerimizle milyonlarca kişinin yaşamına değer katıyoruz.
Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin hayatlarını iyileştirerek ülkemizin ortak geleceğine katkı sunmak için çalışıyoruz. Aynı vizyonla ülkemizdeki 35’inci yılımızda Sevgi Her Kapıyı Açar diyerek birçok çalışmaya imza attık. İş dünyasının önde gelen etkinliklerinden Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne de ana sponsor olarak üst düzey yöneticilerimizi ülkemizde ağırladık. Türkiye’nin potansiyelinin ve öneminin altını çizdik.”
DAĞLIOĞLU: TÜRKİYE’NİN BİRLEŞİK BÜYÜME HIZI YÜZDE 5’İN ÜZERİNDE
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu ise “Merkez bankalarının para politikaları günümüzde tüm pazarları etkiliyor. Dünyada yılın ilk yarısında satın alma ve birleşme işlemlerinde yaklaşık yüzde 25 azalma olduğu görülüyor. Türkiye bu tablonun neresinde diye bakacak olursak, kendimize has bir değer önerimiz olduğunu söylemeliyiz.
Bu bizi zaman zaman pozitif yönde ayrıştırıyor. Türkiye’nin değer önerisi, dayanıklı ve hızlı büyüyen ekonomiye sahip olması. Birleşik büyüme hızımız yüzde 5’in üzerinde. Türkiye’de son yirmi yılda sürekli reform hareketleri var ve yatırımcıya pozitif etki yapıyor. Özellikle pandemi sonrası işgücüne erişim zorlaşsa da Türkiye’nin politikaları bizim hızlı istihdam artışımıza katkı sağladı. Olumlu ayrışmanın devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.
DR. KOÇ: METAVERSE GİRİŞİMCİLERİNE DESTEK OLUYORUZ
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç da “Atsız arabalardan insansız arabalara doğru gidiyoruz ve bugün bir otonom aracın at arabasını tanıyamadığı bir dünyaya evrildik. İnternet kullanımımız çok arttı ve Web 2.0 ile artık veri üreten fabrikalara dönüştük. Dijital dönüşüm sayesinde daha fazla sanal toplantılar yapabilir olduk. Yeni konsept de Web 3.0 ve biz en iyi ve hızlı kullanabilen ülkelerden biriyiz.
Artık merkeziyetsiz sistemdeyiz ve veriyi üreten veriyi kendi kontrol eder hale geldi. Metaverse çalışmaları Türkiye’de de var ve baştaki beklenti algısı kırıldı. Metaverse’in geleceği noktaya değinmek gerekirse, şu anda sadece iki duyumuzu kullanabiliyoruz ve yakın zamanda diğer duyularımızı da devreye sokabilmeliyiz ki gerçek anlamda sanal bir dünya yaratılmış olsun. Bu konuda girişimcilerimize destek oluyoruz” diye konuştu.
PROF. DR. AŞAN: FİNANS SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNİ TEKNOLOJİ BELİRLEYECEK
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan ise “Benim konu zor, zira çok meşhur bir laf vardır: Hayat plan yaparken başınızdan geçenlerdir! Hepimizin bireysel olarak farklı zamanlarda farklı anlamlandırdık bu cümleyi ama ender dönemlerden birinden geçiyoruz. Dünya üzerinde ülkelerin ve kurumların yaptığı hiçbir planın gerçekleşmediği 4- 5 yıl yaşadık. Bu yüzden bugünden gelecekteki trend ne olur konuşmak çok zor.
Bir toplantıda şöyle demiştim: Özellikle bu borçluluğun çok yükseldiği dönemde önümüzdeki dönem için konuşuyorum. Bu borçların ödenebilirliğinin tek yolunun yüksek enflasyon olduğunu söylemiştim. Hala daha şu an var olan enflasyon seviyesinin yeterli olduğu kanaatinde değilim dünya için. Bu borçların ödenmemesi durumu hala var olabilir. Euro enflasyonunda yaklaşık 20 ayrı enflasyon var ve Avrupa’yı çok zorlayacak bir problem.
Avrupa Merkez Bankası Euro’yu dikkate alıp karar verecek ama o karardan enflasyon kaynaklı sorunu olan ülkelerin sorunları farklı olacak. Finans sektörünün ne olacağı veya nereye gideceğini görmek için yapısal tarafa bakmak lazım. Finans tarafını en temel belirleyen etken teknoloji olacak. Başta bir miktar ağır gitti ama teknoloji tarafı daha da hızlanacak” ifadelerini kullandı.
DOÇ. DR. ATAY: TÜRKİYE’NİN İK ENVANTERİNİ DİJİTALE TAŞIDIK
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay da “Türkiye’nin bulunduğu coğrafya önemli olsa da en önemli unsuru insanıdır. 2019 itibarı ile mevcut sistemi anlamak üzere bilimsel yaklaşımlarla ölçümler yapmaya başladık ve durumun fotoğrafını çektik. Ülkedeki herkesi yetenek olarak gördük ve devlet imkanlarının herkese eşit olması gerektiğini düşünerek hareket ettik.
Bu noktada teknolojiyi devreye alarak fırsatları dağıtırken daha objektif olabileceğimizi anladık. Türkiye’de insanların iş hayatına dahil olmasını sağlayacak tüm enstrümanları geliştirdik. Örneğin Türkiye’nin İK envanterini çıkardık ve verileri birbirleriyle konuşturarak büyük bir data havuzu oluşturduk. Artık sektör, kurum vb beceri haritasına sahibiz. Buradan tüm detayları seçip, uygun insanları uygun kurum ve kuruluşlara yönlendirebiliyoruz” dedi.
JEJURİKAR: “KARBON AYAK İZİNİN ÜÇTE İKİSİ SUYUN ISITILMASINDAN KAYNAKLI”
P&G Global COO’su Shailesh Jejurikar ise “Değişimden bahsederken Türkiye’nin başa çıkma kabiliyetinden bahsetmemiz gerekiyor. Bugün de görüyoruz… Türkiye ilerleme kat ediyor ve bu çok ilham verici. Yeni ihtiyaçları karşılamak anlamında dönüşüm aslında bir fırsattır. Kıyafetleri yıkamak iklim değişikliği üzerinden örnek verilebilir. Karbon ayak izinin üçte ikisi suyun ısıtılmasından kaynaklı.
Burada bir temizlik çözümünü bulmak, yani kıyafetleri soğuk suyla yıkayabilmek büyük bir inovasyon. NASA ile çalışmamızdaysa kıyafetlerin bir uzay aracında nasıl yıkanabileceğini çalışıyoruz. Zira örneğin Mars’a yılda bir taşıyıp geri getirmeniz gerekiyor. Ayrıca astronotluk çok yoğun egzersiz gerekiyor ve ter için çözüm üzerinde çalışıyoruz. Bu kıyafetlerin yıkanması bir yana, kullanılan suyun da içme suyu olarak kullanılması üzerine de çalışmalar gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.