Birinci bölümde, iyi bir müzik dinleyebilmenin en ucuz yolunun, iyi bir kulaklıktan geçtiğinden bahsetmiştik. Bu bölümde parasız müzikseverlere tavsiyelerimiz ucuz müzik kaynakları (Bölüm:2)
Bundan önceki bölümde, iyi bir müzik dinlenebilmenin en ucuz yolunun, iyi bir kulaklıktan geçtiğinden bahsettik. Ama iyi bir müzik kaynağınız yok ise en iyi kulaklıklar bile işe yaramayabilir. Bu çerçevede aşağıda belirtilen müzik kaynakları ucuza temin olunabilir.
Eğer, gerçekten paranız yoksa ve mp3 uzantılı müzik dosyalarını dinlemeye niyetli iseniz, elinizdeki cep telefonunun veya evinizdeki cihazınızdan yüksek çözünürlüklü müzik dosyalarını dinlemek için mevcut kulaklıkları kullanacaksınız demektir.
Bu noktada size nacizane tavsiyem, mp3 formatında müzik dinleyecek iseniz, 192 ila 320 kilobit/saniye (kbps) hızında müzik indirmeniz olacaktır. Bu verdiğim rakam temiz bir şekilde ve fazla bir internet hızı gerektirmeksizin beğendiğiniz müziği, en iyi şekilde ucuza edinmenize olanak sağlayacaktır.
Bu tarz dosyaları özellikle ‘Torrent’ sitelerinde bulmanız ve indirmeniz mümkün bulunmaktadır. Yine de unutulmamalıdır ki internetteki müziğin büyük bir bölümü ‘Fikri Haklar Yasası’ kapsamında olup, dikkatli olmanızı öneririm. Eğer, internetteki bazı müzik dosyalarını takip eden ve size fatura çıkarabilecek sitelerden uzak durabilir veya eskiden bu dosyaları indirmiş bir dostunuzdan bu tarz müzik dosyalarını rica ederek gerek telefonunuzun, gerekse de bilgisayarınızın yığın depolama aygıtına indirmeniz yeterli olacaktır.
Bu dosyaları, bir önceki yazımda belirttiğim gibi iyi bir çift kulaklıkla dinlemeniz, veya evinizdeki müzik setinize bağlayarak hoparlörlerden dinlemeniz mümkündür.
Diğer bir temiz müzik kaynağı ise plaklardır. Eğer iyi bir kristale (kafaya) sahip bir plakçalarınız varsa, temiz bir plağın size vereceği müzik hazzını, gerek kulaklıklarınızdan, gerekse de iyi bir müzik setinizden algilama konusunda başka bir anlatıma gerek yoktur! İşin kötüsü, bu açıklamanın ‘iyi bir Kristal veya iyi bir kafa’ cümlesinde yatmasıdır.
Ülkemizde, iyi bir pikap kafasının ortalama maliyeti 500 tl’dir ve bu fiyat 3000’li seviyelere tırmanabilmektedir. Ancak, mevcut ucuz pikap kafalarıyla arzu edinilen sessizlik ve çiziksizliğe erişilebilen plakların fiyatı 75 ila 300 tl arasında değişmektedir. Bu imkan, pikabın kafası (yani kristali) için peşinen ödenin parasının müziği size nasıl ilettiğinde gizlidir. Hatırlayacağınız üzere, bir pikap kafası (veya kristali)’nın 6 gramdan mümkün olan çok daha az ağırlıkla plağa temas etmesi gerektiğini izah etmiştim…
İkinci el plak piyasasının tabii ki hem iyi, hem de kötü tarafları vardır; özellikle evinizde bunları satın aldığınızdan önce dinlemek imkanından mahrum olduğunuzu düşününce…Ancak bu konuda tavsiyem, ikinci el plak satanlardan öncelikle bir plak alın ve elinize gelen plak beklentinizi karşılıyorsa aynı alıcı ile bir şekilde dostluk kurun!
Bazı satıcılar, beklediğinizden iyi veya kötü, size plaklar sunabilir; ancak başka bir yazımda konu edeceğim üzere, tozlu ve az aşınmış plakları detaylı bir şekilde temizlemenin ve dinlenilebilir kılmanın bir yolu illa ki mevcuttur!
İkinci el plak alımı konusunda yaptığım öneriler tabiatıyla ikinci el CD alımında da geçerlidir.
Keza ikinci el dolu kaset almak ise bir tür rus ruleti gibidir. Zira kasetin içindeki bantta oluşmuş olması muhtemel zararların göz yoluyla tesbiti çoğu zaman imkansıza yakındır. Zamanında bir çok müziksever için piyasaya çıkarılmış bulunan kasetlerin çoğu, ‘normal’ yani en ucuz malzemelerle üretilmiş ürünlerdir. Ve inanmayacaksınız, bu kasetlerin bantlarının kalınlığı ise endüstrinin emrettiği standartlarının neredeyse yarısı kadar olduğu için, birçok kasetçalarda özellikle ‘sarılma’ sorunu yaşanmıştır. Ancak arada sırada iyi bir manyetik yapıdaki (formülasyondaki) kasetler de bulunabilmektedir. Bunları, tepelerindeki ilave deliklerden kolaylıkla ayırtetmek mümkündür.
Gelecek sefere, müzik seti bileşenlerini nasıl ucuza temin edebileceğimiz konusuna değineceğim.