Gelişen teknoloji hayatımıza televizyon ile girdi ilk başlarda tek bir kanalın olduğu TV sınırlıydı. Zaman içinde kanallar arttı program içerikleri değişti.
Toplum kültürü ile ters düşen programlar TV dizileri insanları etkiledi aile bağını iyiliği güveni telkin eden filmler yerine entrika yalan dolan yasak ilişkilerin olduğu diziler ve filmler izlenir oldu. Her dönemin belli popüler kültürü vardı. Biz ailenin komşuluğunun değerlerin olduğu bir dönemde büyüdük. Artık yargılarımız değişti çarpık ilişkilerin sergilendiği programlar ekranlarda en çok kadın kuşağını etkilemektedir. Bir dönem evlendirme programlarını izliyorduk. Seviyelerin yerlerde insanların sırtından paraların kazanıldığı saçma sapan ilişki yarışmaların olduğu yılları atlattık. Balon ünlülük kısa dönemler sürmüş bu uğurda kaybedilmiş hayatlar olmuştur.
Ülkemizde toplumda büyük boşluklar vardır. Kayıplar, çarpık ilişkiler, dayak kurbanları, kaçırılan çocuklar, bunların sergilendiği alanlar TV kanalları olmamalıdır. Her gün ekran önünde kavga eden insanları seyretmek bundan reyting kaygısı beklenen medya patronlarını zengin etmek bizim görevimiz değil. Toplum bilinçlendirilmelidir. Adalet mekanizması sosyal devlet anlayışı ile belki ek birimlerle halka hizmet etmelidir. Okullarda; karakollarda, hasta hanede gerekirse camilerde bile insanları yönlendiren ücretsiz danışmanlık hizmetleri verilmelidir. Çocuğu kaybolan bir insan soluğu ekranda alması; ya da eşi tarafından aldatılan bir erkeğin kendi mahrem hayatını anlatması çocuklarına DNA testlerinin az sonra denilerek açıklanması doğru mudur? Bu sorunları eğitimle aşmalıyız. Kadın programları bunlara çözüm olmaz.
Tarihsel olarak, kitle iletişim araçlarının en yenisi ve en güçlüsü 1952’de siyah beyaz olarak başlayıp, daha sonra renkli yayına geçen televizyondur. Televizyon, belki de o güne dek hayal bile edilemeyecek denli bir etkileşim ağı kurarken, “kültür” olgusunu da direkt olarak etkilemiş ve popüler kültür diye adlandırdığımız kültür egemenliğini yavaş yavaş ilan etmeye başlamıştır. 2000’lı yılların televizyonu, en geniş izleyici kitlesine ulaşmak için, televizyon izleyicilerine popüler kültür ürünleri kullanarak talk-show olan ve çoğunlukla aşırılıklar içeren, röntgenciliği ve teşhirciliği tatmine yarayan ürünler sunmaktadır. Bizde bunları ayıla bayıla izledik. Nerede tarih kültür programları Anadolu seyahatleri belgeseller, eğitim programları kaliteli ve tarafsız tartışma programları.
Özellikle televizyonun, önde gelen kitle iletişim aracı olması sebebiyle, kültürün eğlenceye dönüşmesinde etkisi büyük olmaktadır. Televizyonla birlikte birçok olay ve olgu popülerleştirilmekte ve magazinleştirilmektedir. Toplumsal ve siyasi olaylar da dahil olmak üzere birçok şey izleyiciye gerçek değerinin dışında algılattırılmaktadır. Popüler kültür kavramıyla birlikte insanlar, haberleri de popüler unsurlarla algılamakta, sadece verilen haberleri tüketerek “kitle insanı”na dönüşmektedirler. Sunulan olaylar magazinleştirilerek, gündelik hayatın gerçeklerinden sıkılan insanlara bir tür “kaçış” sunulmaktadır. Bu yapılırken de, insanların gelecekleri için yeni bakış açıları sunulmamakta; bizi öz kültürümüzden uzaklaştırarak sanal bir dünyayı izleten TV amacına ulaşmıştır. Gazamız mübarek olsun.