Söylemlerinde iddiası olanlar, zaman içerisinde ilkesiz ve tutarsız söylemlerini dile getiren bu tür davranışın toplum içinde bir karşılığı olmamıştır..
Üst yönetimler ve sosyal sorumluluk taşıyanlar, bazen tutarsız davranışlar sergilerler (bugünkü söylemleri yarın tam tersini söylüyorlar) böylelikle kendi görüşleri doğrultusunda hareket ederler. Kendisinin takip eden kitleyi tutarsız davranışlarla şaşkınlığa uğratırken yandaşların söylemleri siyasete bu tür tutarsızlık olabileceklerini dile getirirler. Bu tutarsızlığı doğru bulmuyorum. Etik değil. Bir dediği başka bir dediğine uymuyorsa veya söylediğin arkasında durmuyorsa yönettiği kitleyi veya aldığı sorumluluk içinde sürekli sorun yaşanır, inanç kaybolur, sıkıntılar yaşanır. Tutarsız davranışlar gençlerimize örnek olamaz. “Temeli bozuk bir düzen düzelir mi?”
Sözünden dönerek, yalanlarla kumpaslarla… devam edildikçe, huzur ve refah söz konusu olmaz.. Bencil davranmaktan kaçınıp, toplumsal sorunları ötekileştirmeden olayları veya sorunları tutarlı ve çözüm odaklı yaklaşımlar sergilenmelidir.
Benlik saygısı olmayanlar, tutarsız davranışlarıyla topluma dayatılan, çıkar ilişkileri yüzünde toplumsa travma yaşatırlar. Bu tür ruhsal travma sonrası toplum kendilerini diken üstünde hisseder.
Gücünü kötüye kullananlar ve kafa karıştırıcı, ikili söylem arasında bırakılan toplum yeri gelince her şeyin farkında olurlar. Bu tür politikalar yürütenler yamalı bohça gibi tutarsız söylemlerle kendini yamalarlar.
Bir gerçek var ki menfaatleri icabı yanlışa yanlış demeyenler yanlışı alkışlayanla topluma verdiği zararı boyutu hepimizin bir kazan içinde haşlaması.
Öngörülü olmayanlar, düşünce ve mantık eksikliği yaşayan kişiler tutarsız davranışlar sergileyerek toplumu kandırdığını sanırlar fakat gün geçtikçe çıkmaza girerler.
Bugünkü siyaset ve hızla değişen gündem tutarsız duruşları; menfaat ve çıkarlar üzerinde hareket etiklerini görüyoruz ve bu yüzden güven vermiyorlar.
Tutarsızlığın temelinde yatan nedenler, yenilgiye uğrandığında, başkasının düşüncesini ve görüşünü kabul eder.
Riyasız, tutarsızlığın tam tersidir. Riyasız: İkiyüzlü davranmayan insanlardır. Riyasız bir toplum olabilmek için menfaati için değil, gerçekten; toplumsal sorunlarını, hak hukuk adalet ve demokrasi yoluyla çözüm odaklı olmaları. Hak hukuk adalet olmayınca ve çıkarlar üzerinde hareket edenler gün gelince tutarsız davranışlar sergilerler. Buda toplumu kandırarak, ahlaksızlık baş gösterir.
Toplum olarak tutarsızlığa maruz kaldıysak, tutarsızlığa alkış tutan menfaatçiler ve bilgisiz kişilerin yüzündedir. Böylelikle yaşın yanında kuruda yanıyor. Celal Şengör’ün dediği gibi “senin cahilliğin benim yaşamımı etkiliyor” doğru bir söylemdir. Tutarsız insanlara karşı doğru tavrımızı sergilemezseniz, benlik saygımızı koruyamayız. Tutarsızlığı sergileyenler benlik saygısı olan kişilere karşı güvenini kaybeder.
Ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasetçiler amaç ve çıkarları doğrultusunda yenilgiye uğramış siyasi figüranları kendilerine çekerek şov yapıp üstünlük sağlarlar.
Daha dün ağza alınmayacak sözlerle kendilerini eleştiren kişi bugün bakıyoruz, söylemler bir tarafta bırakıp ayağına gidip el sıkışırlar. Tutarsız davranışlarla toplumsal tepkiyi hiçe sayarlar. Bu tür sahneleri zaman zaman siyasi arenada görüyoruz. Oysa toplum ve siyaset arasındaki ilkeli bir duruş ve tutarlı davranış ekonomiyi iyileştirir.
Yanardöner düşüncelerle fırsatçı, hitap ettiği topluma zarar verirler. Bazen güvendiğimiz ve değer verdiğimiz insanlar zamanı gelince döneklik yapabiliyorlar.