Kültür ve ekonomi dışardan bakınca birbirinden çok farklı iki ayrı alan gibi gelebilir ama aslında değil. Türkiye’nin kültür ekonomisi…
Dünya’daki yeni düzen ile beraber uzun zamandır birçok ülkenin üzerinde durduğu kültür ekonomisi bulunduğu ülkeye beklenenden daha fazla gelir sağlayabiliyor..
Kültür ekonomisinin tanımını, girdisi yaratıcı ve kültürel emek olan, çıktısı ise fikri mülkiyet hakları ile korunan ürünler, eserler, etkinlikler ve ürünlerin tüketici ile buluşmasını sağlayan endüstriler toplamıdır şeklinde yapabiliriz..
Birçok kişi kültürü maddi boyutta tartışılınca metalaşıyor görüşünü savunuyor saygı duyuyorum fakat içinde bulunduğumuz dönem de, İngiltere ve Almanya gibi birçok ülke kültürü bir ekonomik getiri haline çevirip her geçen sene cirolarını artırırken aynı zamanda kendi tarihlerini ve sanat eserlerini de hem gelecek kuşaklarına hem de ülkelerine turist olarak gelen ziyaretçilere tanıtıyorlar.
Aslında buna bilgi ekonomisi de diyebiliriz…
Özellikle rakamlarım Türkiye’deki boyutuna bakacak olursak Türkiye İstatistik kurumunun Kültür Ekonomisi ve Kültürel İstihdam İstatistikleri, “2020” adlı raporunda Kültür harcamalarının 2020 yılında 2019 yılına göre %5,9 artarak 60 milyar 346 milyon 102 bin TL olduğu ortaya konulmuş..
Genel devlet ve özel kültür harcamaları, 2015-2020 (TÜİK)
Bu rakamlar güzel fakat harcamalarda dikkat çeken kısım ise yapılan harcamaların %20,2’sinin yani büyük bir kısmının televizyon ve ekipmanı alımına yapılması…işte bu nokta kültür ekonomisindeki ilk sorunu gözler önüne seriyor…kültürdeki çeşitliliğin bilinmemesi..
Yani insanların kültürün farklı alanlara yönelmemesi ya da yönelememesi… Bunun biraz tanıtım eksikliğinden kaynaklandığını da söyleyebiliriz. Aslında bir marka tanıtımında 7’den 70’e kitlelere nasıl ulaşacağımızı çok iyi biliyoruz bu yönümüzü kültür sanat içinde kullanabiliriz.
Şimdi çoğu kişi düşünecek ki Kovid-19 vurdu ve harcamanın yönü değişti. Tabi ki bunu göz ardı edemeyiz ama 2019 yılı Hane halkı kültür harcamasının yine %21,9’luk payı televizyon ve ekipmanı alımına yapılmış.
Hanehalkı kültür harcamalarının dağılımı (%), 2019 (TÜİK)
Yani tercihlerde yine ilk sırada televizyon ve ekipmanları var…
Kültürün ekonomik boyutu tartışılınca metalaşıyor görüşüne sahip olanları dile getirmiştik fakat Kültürün ekonomik bir faaliyet alanı olarak görülmesi onun değerini düşürmemekle beraber
Kültür ekonomisi öz değerleri ve yerli kazanımların dünyaya açılmasını sağlamaktadır.
TV sektörünün ağırlığını ciro kısmında da görebiliriz.
İlk olarak kültür ekonomisinin ekonomisine katma değer katkısı ciro katkısına bakacak olursak
2013 yılında Kültür Politikaları ve Yönetimi Araştırma Merkezi’nin yaptığı araştırmada Kültür ekonomisi kapsamında üretilen toplam ciro 2009 yılında 4,2 milyar TL iken 2013 yılında 8,1 milyar TL seviyesine yükselmiştir. En yüksek artış %50 ile , 2012 yılından 2013 yılına gelindiğinde gözlemlenmektedir.
Kaynak: TÜİK Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri
Öte yandan verilere baktığımızda yine aynı tablo ile karşılaşıyoruz TV programları, sinema sektörü ile yine ilk sırada…
Kültür Ekonomisi Alanında Üretilen Cironun Faaliyet Alanlarına Göre Dağılımı
Cironun faaliyet alanlarına baktığımızda Sinema sektörünün başı çekmesinin nedeninin Sinemanın TV formatına benzemesi ve dizi yıldızlarının sinema filmlerinde başrol oynamasının payının olduğunu söyleyebiliriz.
Özetlemek gerekirse Türk halkı kültür sanatı daha çok hane içinde tüketiyor. Bu çerçevede TV programlarının ve bu programlar formatında yapılan sinema sektöründeki filmlerin , kültür ekonomisi içindeki payının büyük olması kültür sanat alanındaki çeşitliliğin toplum tarafından bilinmediğini de gözler önüne seriyor..
Kültür Politikaları ve Yönetimi Araştırma Merkezi’nin yaptığı araştırmada kültür ekonomisinde üretilen toplam ciro, Birleşik Krallık’ta Türkiye’nin 12 misli, bu alanda üretilen cironun ulusal ekonomideki toplam ciro içindeki yüzdesi bakımından Birleşik Krallık Türkiye’nin 3 misli bizim bu rakamları yakalamamız ne yazık ki sadece TV programları ve sinema sektörü ile olamaz…
Kültür sanat içindeki çeşitliliğin halka tanıtılması ve teşvik edilmesi için çalışmalar yürütülmesi gerekiyor. Pandemi döneminde sergiler, müzeler online ortama taşındı fakat bu gibi sanat etkinliklerin yeteri kadar tanıtıma büyük oranda pay ayrılmadığı için istatistiklerde de gördüğü üzere her sene TV açık ara önde..