Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin haklı beklentileri, meşru öncelikleri ve milli hassasiyetleri ABD Başkanı’na ve muhatap ülkelere tüm berraklığıyla aktarılmıştır” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Zirvesi’nde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya geldiğini belirterek, “Türkiye’nin haklı beklentileri, meşru öncelikleri ve milli hassasiyetleri ABD Başkanı’na ve muhatap ülkelere tüm berraklığıyla aktarılmıştır. Türkiye’nin terörle mücadelede tek başına bırakılması hem trajik bir yanlış hem de ittifakın ilke ve esaslarıyla terstir” dedi.
MHP Lideri Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamasında, Türkiye’nin geride kalan 98 yıllık dış siyasetinde ihtiyat ve denge, kuşku ve kaygının sürekli belirleyici olduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 98 yıllık milli siyaset ve stratejisinin kuruluş gerçeklerinden başlayarak, hükümetler üstü bir anlayışla tezahür ettiğini ve devlet politikası haline gelerek bugünlere ulaştığını belirten Bahçeli, “Ancak ve ancak savaş mağlubu ülkelerin içine sürüklendiği zaaf ve zayıflıklar Türkiye için asla söz konusu olmamıştır. Emel sahiplerini uyarıyorum, Türkiye önüne gelenin azarlayacağı, keyfi yetenin ayar vereceği, onun bunun tehditlerine boyun eğeceği savaş mağlubu bir ülke olarak görülemeyecektir.
Türkiye Cumhuriyeti, Milli Mücadele’nin onur tacıdır. Uluslararası ilişkilerde başı eğik, aciz, atıl ve atalete düşmüş bir Türkiye artık yoktur. Ön alan, öncü olan, önden giden, istikamet çizen, sesini yükselten, iradesini gösteren, iddialarının arkasında duran bir Türkiye gerçeği vardır. Türkiye’yi küresel projelerin, bölgesel taşeronluğunu yapacak kadar aciz ve ilkesiz bir ülke olarak görenler, zillete düşmüş bir avuç kimliksizdir. Ülkemizin uluslararası camiada attığı her adım, ince hesaplar ve derin analizler sonucudur; milli beka ve milli itibar, ham hayaller ve basit meşruiyet arayışlarının üstündedir” dedi.
‘GEÇİNİZ BU OYUNLARI’
Bahçeli, Brüksel’de gerçekleşen NATO Zirvesi öncesi, ABD Başkanı Joe Biden’ın Washington Post’a yazdığı bir makalede, ‘Avrupa gezisinde, dünya demokrasilerini yeniden bir araya toplamayı ve harekete geçirmeyi hedeflediğini’ açıkladığını anımsattı. Biden’in Türkiye’yi nasıl ve hangi seviyede bir müttefik gördüğünün de belirsizliğini koruduğunu kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:
“Türkiye’nin NATO müttefiki gibi davranmadığını iddia eden ABD’nin hangi örgütlerle fiili ittifak ve dayanışma içinde olduğunu yalnızca biz değil, günü geldiğinde beşeri vicdan ve tarih anlata anlata bitiremeyecektir. Arkamızdan dolanıyorlar, müttefiklik edebiyatı yapıyorlar. Teröristlerle iş tutuyorlar, stratejik ortaklıktan bahsediyorlar. Türkiye’nin kuyusunu kazıyorlar, sözde Ermeni soykırım yalanına sarılıyorlar, sonra dönüp NATO diyorlar. 15 Temmuz darbecilerini koruyorlar, Pensilvanya’da FETÖ’yü barındırıyorlar, utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan demokrasi ve hukuk alanlarında ahkam kesip bize parmak sallıyorlar.
Geçiniz bu bayağı oyunları, bırakınız sonu gelmez oyalamaları. NATO, bugüne kadar Türkiye’nin hangi güvenlik ihtiyacına cevap vermiştir? Sormayalım mı, sorup da cevap aramayalım mı? 15 Temmuz’da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken, bu NATO neredeydi? Ne yapıyordu? Neyin hazırlığı içindeydi? Bu sorunun da peşine düşmeyelim mi? Failleri deşifre etmeyelim mi? ABD’nin Senato Dışilişkiler Komitesi Başkanı’nın hazırladığı tasarıyla, Türkiye’ye teslim edilmeyen F-35’lerin Yunanistan’a verilme teklifi hangi mantığın, hangi maksadın mahsulüdür? Türkiye’ye karşı uygulanan baskı ve yaptırım politikalarının bu haliyle devamı iki ülke arasındaki ilişkileri çok yönlü zedeleyecektir.”
‘TÜRKİYE KARARLILIĞINDAN TAVİZ VERMEYECEKTİR’
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı NATO Zirvesinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Günlerdir beklenen Sayın Cumhurbaşkanı ile ABD Başkanı Biden arasındaki görüşme 45 dakikalık süre zarfında gerçekleşmiş, ardından da iki ülke heyetleri bir masa etrafında buluşmuştur. Biden ilk açıklamasında çok iyi bir görüşme yaptıklarına temas etmiş, daha sonra da Sayın Cumhurbaşkanı ikili görüşmede meseleleri yapıcı bir şekilde ele aldıklarını, görüşmenin de son derece yararlı ve samimi bir havada geçtiğini vurgulamıştır. Her alanda saygı ve çıkara dayalı etkin iş birliği hedefi kapsamında ABD’yle doğrudan diyalog kanallarını daha da canlandırma konusunda mutabık kalınmıştır. Türkiye’nin haklı beklentileri, meşru öncelikleri ve milli hassasiyetleri ABD Başkanı’na ve muhatap ülkelere tüm berraklığıyla aktarılmıştır.
Görülmüştür ki; terör örgütleri konusundaki ikircikli tavır müttefik ülkelere ne yazık ki katılaşmış ve kalıplaşmış bir şekilde egemenlik kurmuştur. Küresel barış ve istikrar çabalarını sekteye uğratacak, geniş bir yelpazede ihtilafa neden olacak bu çarpıklıkla, NATO’nun yeni güvenlik konseptinin nasıl bağdaşacağı başka bir tartışma konusu olarak önümüzde durmaktadır. Demokrasinin yara aldığı, yapısal sorunların kökleştiği, ülkelerarası güvensizliğin dünya üzerinde kamçılandığı bir dönemde, Türkiye’nin terörle mücadelede tek başına bırakılması hem trajik bir yanlış hem de ittifakın ilke ve esaslarıyla terstir. Sorun çözme mekanizmalarının küresel ve bölgesel düzeyde güçlendirme amacı bugüne kadar sadece lafta kalmıştır. NATO Zirvesi’nin açıklanmış sonuçları ve bu sonuçların ortaya çıkaracağı yeni ilişkiler serüveni ne olursa olsun, Türkiye kararlılığından taviz vermeyecektir.”
‘ERKEN SEÇİM TALEBİ BEYHUDE BİR HEVESTİR’
Bahçeli, erken seçim kararı alınmasının hukuken iki yolu bulunduğunu, bunlardan birinin TBMM’nin karar alması, diğerinin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesi olduğunu hatırlattı. Bahçeli, şöyle konuştu:
“TBMM’de yeterli sayısal çoğunluğu olmayan CHP-İP-HDP ve diğerlerinin erken seçim kararını çıkarması mümkün değildir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da defalarca erken seçim yok dediği belgelidir ve bilinmektedir. O halde, bu erken seçim nasıl olacaktır? CHP, nerelere mesaj vermekte, kimlerin dikkatini çekmeye uğraşmaktadır? Biz ‘erken seçim yok’ dedikçe, ‘olacak’ diyenlerin gizli amacı nedir? Bu zorlamanın, bu dayatmanın, bu ısrarın gerçek manası nasıl yorumlanmalıdır? Duvara konuşsak, duvar anlar, ‘tamam’ derdi. Kılıçdaroğlu’na tavsiyem, kendini aramak için tekraren yollara düşmesi, şansı yaver giderse de bir an önce bulmasıdır.
Bu şahıs ‘hemen seçim’ diyor. PKK da seçim istiyor. FETÖ, yarın seçim olsun diye bekliyor. PYD/YPG de koroya katılmış, Kılıçdaroğlu’nun erken seçim talebini destekliyor. Türkiye düşmanları erken seçim safında birleşmiş, şakşakçılık yapıyor, zillete refakat ediyor. İP, HDP, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi, TKP, TİP erken seçim hayali görüyor. Cumhur İttifakı alayının boyunun ölçüsünü sandıkta alacak, zamanında yapılacak seçimin kaç bucak olduğunu gösterecektir. Erken seçim talebi beyhude bir hevestir. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır.”
‘ANAYASA TEKLİFİMİZ 100 MADDEYLE HAZIRLANDI’
Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geleceği yüksek bir irade ve inanmışlıkla kucaklayacağını belirten Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın her sorunun çözüm ümidi olduğunu söyledi. Bahçeli, “Parlamenter sisteme dönüş ezberleri fostur, fuzuli gündem işgalidir. Çünkü İP’in ve CHP’nin iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem telaffuzlarının içi tamamen boştur. Bilhassa İP’in kağıt parçasından ibaret değerlendirmeleri hazırlıksız bir telaşın ve acemiliğin neticesidir. Türk Tipi Başkanlık Sistemi’ni teyit edip kurumsallaştıracak Anayasa teklifimiz Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü esas alarak 100 maddeyle hazırlanmıştır. İnanıyorum ki Cumhur İttifakı’nın ortak anayasa çalışması Türkiye’nin ve Türk milletinin irade ve iftihar hazinesi olacak, tarihi nitelikli bir beklenti karşılanacaktır” ifadesini kullandı.