Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “2 yıl önce salgın Türkiye’de küçülmeye sebep olacak diyenlere karşı, şimdi ben de size söylüyorum. Rusya-Ukrayna savaşından sonra Türkiye, salgın döneminde olduğu gibi pozitif ayrışan ender ülkelerden birisi olacaktır” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda İş Dünyası ile İstişare Toplantısı’na katıldı. Bakan Nebati’ye Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa milletvekilleri ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay eşlik etti. Bakan Nebati, toplantının açılış konuşmasında salonda bulunan iş insanlarına seslendi. İhracatta tarihi rekora imza attıklarını söyleyen Bakan Nebati, şöyle konuştu:
“İki yıl süren salgın ve savaş ile birlikte emtia fiyatlarının artması, yükselen enflasyon ve oluşan belirsizlik nedeniyle küresel ekonomi bir miktar yavaşlamaktadır. Son haftalarda birçok uluslararası kuruluş büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncellemiştir. Savaşın ne kadar süreceği ekonomik faaliyet üzerinde belirleyici olacaktır. Küresel düzeyde enerji ve diğer emtia fiyatlarındaki artış ABD’de son 40 yılın AB’de son 35 yılın en yüksek enflasyon oranlarının yaşandığını göstermektedir.
Örneğin şubat ayında İspanya’da üretici fiyatları yıllık bazda yüzde 40,7 artmıştır. 2021 yılında dünya küresel salgının etkilerini tam anlamıyla atlatamamışken ülkemiz, toplumumuzun tüm kesimlerine dokunan desteklerimiz ve firmalarımız ile insanlarımızın özverili çalışmaları neticesinde yüzde 11 büyümüştür. Son dönemde ulaşılan kapasite kullanım oranları ile diğer öncü göstergeler yurt içindeki iktisadi faaliyetin, dış talebinde olumlu katkısı ile güçlü seyretmeye devam ettiğini gösteriyor. Yüksek büyüme oranları tabii ki istihdam piyasasına da olumlu yansıdı.
2021 yılında toplam istihdamımızı 2,1 milyon kişi artırmayı başardık. Ocak itibarıyla da mevsimsel düzeltilmiş istihdam 29,9 milyon ile salgın öncesi dönemin oldukça üzerinde seyretmektedir. Salgın döneminde dünyada ortaya çıkan olumsuz ticaret koşullarına rağmen 2021 yılında ihracatta 225,3 milyar dolara ulaşarak tarihi bir rekora imza attık. Mart ayında da ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 20 artarak 22,7 milyar dolar olarak tüm zamanların mart ayı rekoru kırılmıştır. 2021 yılı, salgından en çok etkilenen sektörlerden birisi olan turizm sektörü için de başarılı geçmiştir. Geçtiğimiz yıl ülkemizi 30 milyon kişi ziyaret etmiş, 24,5 milyar dolar turizm geliri elde edilmiştir. Böylelikle Türkiye, 2021 yılında dünyada birçok rakibini geride bırakarak turizmde lider ülkelerden birisi olmuştur”
‘İKİ ÜLKE ARASINDA BARIŞ EN KISA SÜREDE SAĞLANACAKTIR’
Rusya- Ukrayna savaşının dünyaya etkisinden bahseden Bakan Nebati, şöyle konuştu:
“Son iki yıldır salgın nedeniyle olağandışı bir dönem yaşayan Dünya ekonomisi Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bir kez daha sarsıldı. Savaşın trajik bireysel ve toplumsal etkilerinin yanı sıra ekonomik etkileri de tüm dünyayı etkisi altına aldı. Özellikle tarım ve enerji ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntıları ülkeler üzerindeki enflasyonist baskıyı daha da artırdı. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ev sahipliğini yaptığımız müzakere görüşmeleri olumlu sonuçlanacak, iki ülke arasında barış en kısa sürede sağlanacaktır. Bizler küresel düzeyde yaşanan emtia fiyat artışları ve arz sıkıntılarının etkisini en aza indirebilmek için adımlar atmaya devam ediyoruz.
Bu çerçevede, bu yıl tarım desteklerini 29 milyar TL’ye çıkardık. Atıl tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması için yatırımların yüzde 75’ine kadar destek verilmesine yönelik düzenlemeler yaptık. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin güneş enerjisi ile sağlanması için GES projelerine Ziraat Bankası vasıtasıyla 1 yıl ödemesiz 8 yıl vadeli kredi desteği ya da kredi kullanmak istemeyen çiftçimize yüzde 50’ye kadar hibe desteği sağlayacağız. Ülkemizin jeopolitik konumu ve ihracatçılarımızın ürün, pazar çeşitliliği, pazar ve ürün değiştirme kabiliyetleri sayesinde savaşın ihracatımıza etkisinin sınırlı olacağını beklesek de ihracatçılarımıza yönelik tedbirler almayı ihmal etmedik.
Diğer yandan enerji arz güvenliğimize katkı sağlayacak yatırımlara da devam ediyoruz. Özellikle YEKDEM desteklerinin katkısı ile toplam enerji üretimi içerisinde yenilenebilir enerji payımızı yüzde 53,9’a çıkardık, bu alandaki potansiyelimizi giderek artıracak düzenlemeleri hayata geçirdik. Karadeniz’de bulunan, mesken ve konutlarımızın 30 yıllık ihtiyacını karşılayacak doğal gazın bir an evvel çıkarılıp vatandaşlarımızın kullanımına sunulması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
‘ENFLASYONU KALICI OLARAK DÜŞÜRMEK İÇİN KARARLI ADIMLAR ATMAKTAYIZ’
“Son dönemde dünya ekonomilerinin en büyük sorunu artan enflasyon meselesidir” diyen Bakan Nebati, “Dünya karşı karşıya kaldığı en büyük enflasyon sorunuyla mücadele etmek zorunda. Ülkemizde de özellikle ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artış ile tedarik sürecindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri enflasyonun yükselmesinde etkili olmaktadır. Bizler mart ayı itibarıyla yüzde 61,1 seviyesine yükselen enflasyonu kalıcı olarak düşürmek, fiyat istikrarını sürdürülebilir şekilde sağlamak noktasında kararlı adımlar atmaktayız.
Bu amaçla öncelikle Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesabı (KKM) ve sunulan çeşitli finansal enstrümanlar ile döviz kurlarındaki oynaklığı kısa zamanda giderdik. Enflasyon, faiz ve kur. Bu önemli bir kıskaç. Kur Korumalı TL Mevduat ve Katılma Hesaplar ile döviz kurunda stabilizasyonu sağladık. İş ve yatırım ortamında öngörülebilirliği artırdık. Enflasyon üzerindeki kur baskısını azalttık. TL mevduatların vadesini 24 günden 49 güne uzattık. Bankacılık sistemimiz daha güçlü hale getirdik. Kur Korumalı Mevduat hesaplarının en net ve güçlü etkisini ve ne kadar doğru bir karar almış olduğumuzu Rusya-Ukrayna krizi, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve FED faiz artırımı kararına rağmen kurun stabil durumunu koruması ile görmüş olduk.
Kur Korumalı Mevduat sistemine ilk girenlerde vadelerin 23 Mart itibarıyla dolması ile birlikte hesap sahipleri getirileri almaya başlamışlardır. Bu tarihte 596 milyar TL olan KKM bakiyesi 1 Nisan itibarıyla 695 milyar TL’ye ulaşmıştır” dedi.
‘ YIL SONUNDA ENFLASYONUN MAKUL BİR SEVİYE GELDİĞİNİ GÖRECEĞİZ’
Bakan Nebati, “Kur Korumalı Mevduat sistemi etkisi ile birlikte kur-faiz sarmalından çıktık. Böylece, enflasyonun en önemli belirleyicilerinden biri olan döviz kurunda serbest piyasa koşulları içerisinde istikrar sağlandı. Enflasyonun diğer önemli belirleyicisi olan beklentilerdeki düzelmeye yönelik atacağımız adımlar ile birlikte yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz. Ekonomik kararların belli süreye ihtiyacı var.
Türk ekonomi modeli devreye girdiğinde kur riskini aldık. Şimdi bunun sürecini yaşıyoruz. Ticaret canlı, havalar güzel tarım patlaması olacak. En büyük problemimiz enflasyonda bireylerin davranışlar tutumlarını değiştirmek olacaktır. Yıl sonunda beklentilerimize uygun şekilde bir düşüş yaşayacağız. Zor bir süreç. Bizi kastığını, gerdiğini biliyoruz. Bunun üstesinden nasıl geleceğimizi de biliyoruz. 20 Aralık’ta döviz şuralara gidecek, diye karalar bağlayanlar vardı. Faiz arttırılmadan olmaz diyenler vardı. Piyasa artık faiz oranlarının nerede olmasını gerektiğini çok iyi takip ediyor. Enflasyonla ilgili yapılması gerekenleri hep beraber yapacağız. Milletimizi korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘STOKÇULUĞA İZİN VERMEYECEĞİZ’
“Hayat pahalılığı karşısında milletimizi korumayı teminen gıda ürünlerinde KDV oranlarını üretim, toptan ve perakende aşamalarının tamamında yüzde 8’den yüzde 1’e düşürdük” diyen Bakan Nebati, şöyle konuştu:
“Deterjan, sabun, tuvalet kâğıdı, peçete ve bebek bezi gibi temel ihtiyaç ürünlerinde ve yeme içme hizmetlerinde KDV oranını yüzde 18’den yüzde 8’e indirdik. Kurduğumuz enflasyonla mücadele timleri bu indirimlerin etiketlere yansıyıp yansımadığını kontrol etmektedirler. Fahiş fiyat uygulayan işletmeler de denetlemektedirler. Bu kapsamda 40 bini aşkın işletme Bakanlığımızca bizzat saha denetimine tabi tutulmuştur. Fahiş fiyat, fiyat manipülasyonu ve stokçuluğa asla izin vermeyeceğiz. Bu konuda kararlı ve net tavrımız devam edecek ve KDV indirimlerinin etiketlere yansıması mutlak surette sağlanacaktır.
Enerji maliyetlerinin vatandaşlarımız üzerindeki etkisini azaltmayı teminen elektrik tarifeleri üzerindeki KDV oranını düşürdük. Bazı bakliyat ürünlerine, yemlik ürünlere, karkas et ve yağlık bitkilere ihracat kısıtlaması getirdik. Bitkisel yağlarda 30 Haziran’a kadar gümrük vergisini sıfırladık. Tarım ürünlerine yönelik erken uyarı sistemi ve tarımsal ürünlerde girdi maliyetlerini düşürmek için çalışmalarımız devam etmektedir. Bu süreçte Fiyat İstikrarı komitemiz ile her ay düzenli olarak toplandığımızı, fiyat gelişmelerini düzenli olarak izlediğimizi belirtmek isterim.”
‘HER ZORLUKTA BİR KOLAYLIK VARDIR’
Doğal gaz zammı hakkında konuşan Bakan Nebati, “Küresel piyasalarda enerji fiyatlarında görülen yükseliş dolayısıyla BOTAŞ maalesef konutlarda kullanılan doğal gazda yüzde 35, elektrik üretimi için kullanılan doğal gazda yüzde 44,3 ve elektrik üretimi dışında kullanılan doğal gazda yüzde 50 fiyat artışı yapmak zorunda kaldı. Bu fiyat artışları sonrasında bile hane halkımızın kullandığı doğal gazda devletimizin sübvansiyon oranı nisan ayında yüzde 78 seviyesindedir. 2 yıldır pandeminin olumsuz etkilerini vatandaş hissetmesin diye kamu elinden gelen her şeyi yapmıştır.
Türkiye’de salgının en az hissedilmesi yönünde sonuçlar elde edilmiştir. Tüm sorunların tamamının sıfırlanması gibi bir hayal bir dünya yok. Zorlukların üstesinden birlikte başa çıkacağız. Her zorlukta bir kolaylık vardır. Ülkesine, işletmesine, vatanına, toplumuna inanan ve buna ilişkin olarak pozisyonunu belirleyenlerle bunları aşacağız. Allah’ın izniyle umudumuz yüksek. Gözlerimizi kapatıp, zorlukları görmezden gelmiyoruz. Adımlarımızı çözüm üreterek atıyoruz. Aldığımız ve almakta olduğumuz önlemler, döviz kurundaki istikrar ve emtia fiyatlarındaki normalleşmenin katkısıyla enflasyon oranlarının yıl sonunda kalıcı şekilde düşmesini bekliyoruz” dedi.
‘YABANCILARI YATIRIMA DAVET EDİYORUZ’
Yabancı yatırımcılarla sık sık bir araya geldiklerini belirten Bakan Nebati, “Son dönemde ülkemizin sunduğu fırsatlardan yabancı yatırımcıları haberdar etmek, potansiyel yatırımcıların talep ve sorularını alarak tereddütlerini gidermek için sık sık yabancı yatırımcılar ile bir araya geliyor, ülkemizin sunduğu cazip koşulları anlatarak onları yatırıma davet ediyoruz. Bu amaçla son dönemde Fransa, İngiltere ve Bahreyn’de yatırımcılarla bir araya geldik.
Aynı zamanda yabancı ülkelerle ekonomik ve ticari iş birliğimizi güçlendirmeye yönelik görüşmeler yapıyoruz. Bu hafta Bahreyn’de Karma Ekonomik Komisyon Toplantı’sında ticaretten sanayiye iş birliğine dayalı pek çok farklı alanı kapsayan konularda yapıcı görüşmeler yaptık. Yatırım, üretim ve ihracatımızı artırmak, toplumun tüm kesimlerinin artan refahtan faydalanmasını sağlamak üzere geçmiş ekonomi politikalarımızın kapsamlı ve bütüncül değerlendirmesi ile tecrübelerimiz doğrultusunda Türkiye Ekonomi Modelimizi hayata geçirdik” diye konuştu.
‘POZİTİF OLARAK AYRIŞAN ENDER ÜLKELERDEN BİRİSİ OLACAĞIZ’
Bakan Nebati şöyle devam etti:
“Bizler ülkemizde katma değeri yüksek üretimin ve ihracatın artırılması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda işletmelerimize Kredi Garanti Fonu (KGF) kanalıyla 60 milyar TL’lik kredi ve kefalet imkânı sağladık. Yeni açıkladığımız Yatırım Destek Paketi ve İhracat Destek Paketi için 25’er milyar TL ve İşletme Harcamaları Destek Paketi için 10 milyar TL kaynak ayırdık. 2 yıl önce salgın Türkiye’de küçülmeye sebep olacak diyenlere karşı siz inançlıydınız. İş insanlarını temsilen Bursa bu işin üstesinden gelecek, diyordunuz. Şimdi ben de size söylüyorum.
Bu savaştan sonra Türkiye, salgın döneminde olduğu gibi pozitif olarak ayrışan ender ülkelerden birisi olacaktır. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın duruşuyla birlikte Rusya- Ukrayna arasında barışçıl görüşmelerin sağlanmasıyla birlikte Türkiye’nin tavrı, bütün bunlar, Türkiye’yi dünyaya yeni bir güç merkezi olarak sunma ve aynı zamanda barışçıl söylemlerin uygulanabilir hale dönüştürülerek Türkiye’nin aslında tam bir güvenli yatırım merkezi olması noktasında kendini kanıtlayacaktır. Çok uzun beklemeye gerek yok. İhracatçı ve sanayi şirketlerimizin vergi yükünü azaltarak uluslararası rekabetçiliklerini desteklemek üzere kurumlar vergisinde 1 puanlık indirim uyguladık.
Ekonomide kayıt dışılığın azaltılması, kayıtlı mükellef sayısının artırılması, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için katma değer vergisinde sadeleştirme çalışmalarına başladık. Sadece ayrıştığımız, kendi bencil çıkarlarını düşünerek, stokçuluk yapıp hareket edenlerdir. Ama biz onlardan daha çoğunluğuz. Siz üreteceksiniz biz size hizmet edeceğiz. Bu kapsamda gıda ürünleri tesliminde toptan-perakende ayrımı, toptancı hallerinde faaliyet gösterme, KDV mükellefi olma gibi şartları kaldırarak nereden alındığına, kime satıldığına bakılmaksızın tüm teslimlerde KDV oranlarını eşitledik.
Konut ve arsalarda satın alınan konut nerede olursa olsun metrekaresine göre değişen, aynı kademeli KDV oranı uygulanması kararını aldık. Firmalarımızı KDV iadesi yoluyla finansmana hızlı bir şekilde erişmesini sağlayacak düzenlemeler yaptık. Önümüzdeki dönemde de ülke ekonomimiz için önem arz eden sektörleri desteklemek üzere Öncelikli Sektör Kredilendirme Programını hayata geçireceğiz. Proje bankacılığını yaygınlaştıracağız. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın etkinliğini artıracak, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin yerli üretimini destekleyeceğiz.
Mega endüstri bölgelerinin kurulmasını güçlü şekilde teşvik edeceğiz. Mesleki eğitim merkezlerini cazip kılmak amacıyla, kalfalık dönemindeki öğrencilerin aldığı ücretleri artırdık ve bu merkezlerdeki öğrencilerin ücretlerini kamu olarak biz üstlendik. Ayrıca tüm OSB’lerde mesleki eğitim merkezi kurduk. İşgücü piyasasını yönlendirmek için sektörel beceri haritaları oluşturacak ve iş gücü planlaması yapacağız”
‘ŞARJ İSTASYONLARININ KURULMASINA DESTEK VERİYORUZ’
Yerli otomobil hakkında konuşan Bakan Nebati, “Avrupa’nın doğuştan elektrikli ilk SUV’u olacak yerli otomobilimiz TOGG, bildiğiniz gibi, Gemlik’te üretiliyor. Bizler TOGG’un üretiminin en büyük destekçiyiz. Hal böyleyken elektrikli otomobil üretimi ve kullanımındaki gelişmeleri yakından takip ediyor, bu alanda gereken neyse yapıyoruz. TOGG’un ilk seri üretimi inşallah bu yılın son çeyreğinde başlayacak, aracımızı 2023 yılının ilk çeyreğinde yollarda görmeye başlayacağız.
TOGG’un ticari olarak satışa sunulmasından önce 81 ilde bin 500’den fazla yüksek hızlı şarj istasyonunun kurulması için de destek veriyoruz. Ayrıca, elektrik motorlu otomobil üretilmesini desteklemek amacıyla münhasıran ülkemizde Ar- Ge faaliyetleri kapsamındaki mühendislik hizmetlerine de destek verdik. İlk yerli batarya hücresi ve modül üretimi tesisi, sağladığımız proje bazlı desteğin katkısı ile, yine Gemlik’te kurulacak. Bu tesis ülkemizin elektrikli araçlar ve mobilite ekosisteminin teknolojik dönüşüme büyük katkı sağlayacak” dedi.