Türkiye-Libya arasındaki ekonomik bağların son dönemde önemli bir büyüme kaydettiğini belirten Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı ve Karanfil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, “2000’li yıllarda 96 milyon dolar olan ticaret hacmi süreç içerisinde 4,5 milyar doları buldu. 15 milyar dolara ulaşabilecek kapasite için ise enerji ve lojistik sektörleri öncelikli sütunlar olacak” dedi.
Türkiye ve Libya arasındaki ilişkilerin lokomotifi olarak iki sektörün ön plana çıktığını belirten DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, birinci sektörün enerji olurken ikinci planda ise lojistiğin yer aldığını ifade etti. Enerjinin günümüz dünyasında dış politikaları ve ekonomi politiğini belirleyen temel alanlardan biri olduğunu da dile getiren Karanfil, enerji alanındaki iş birliklerinin önemine vurgu yaparak “Türkiye ve Libya ilişkilerinde de özellikle Libya ile iş yapan Türk şirketleri açısından gelişen ekonomik ilişkiler ve ticaret çerçevesinde artan bir öneme sahip olan, aynı zamanda da büyük bir potansiyeli barındıran sektör enerjidir” diye konuştu.
“TÜRKİYE’YE OLAN GÜVENİ DAHA DA ARTIRACAKTIR”
İki ülke arasındaki güven ortamının devletler arasında birçok alanda iş birliğinin gerçekleşmesini de beraberinde getirdiğini ifade eden Karanfil, “Enerji alanında Türk şirketlerinin Libya’da gerçekleştirdikleri iş birliği örneği olarak geçtiğimiz günlerde hem basında yer alan hem de Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin açıklaması ile ortaya çıkan bir Türk enerji şirketinin Libya’daki girişimini göstermek mümkündür. Geçmiş dönemde Trablus’un 100 km doğusunda bir başka elektrik santrali inşa eden şirket, bu defada Alman şirketlerinin ortaklığı ile Güney Trablus Elektrik Santralini hayata geçirecek.
Bu örnekten de anlaşılacağı üzere, Türk şirketlerinin Libya’daki ticaretten enerjiye, inşaattan imara etkinliklerini yaygınlaştırmaları Türkiye’ye olan güveni daha da artıracaktır. İki ülke arasındaki bu artan güven ortamı da devletler arasında birçok alanda iş birliğinin gerçekleşmesine neden olmaktadır. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla geçtiğimiz dönemde Türkiye ile Libya arasında enerji, savunma, ticaret ve iletişim gibi birçok alanda mutabakatların imzalanması da buna örnek olarak gösterilebilir” ifadelerini kullandı.
“LİBYA ÖNEMLİ BİR TİCARET ÜSSÜ HALİNE GETİRİLEBİLİR”
Türk şirketlerinin enerji alanındaki iş birliklerinin Libya’daki diğer etkinliklerin ve ticari ilişkileri de pozitif yönde etkileyeceğini vurgulayan Karanfil, “Bu konu sonuçları itibarıyla da sadece Libya özelinde de sınırlı kalmayacaktır. Libya Afrika’ya açılan kapıdır ve aynı zamanda da Libya hem Türkiye’ye hem de Avrupa’ya coğrafi avantajı nedeniyle önemli bir ticaret üssü haline getirilebilir.
Mevcut ticari ilişkileri daha da güçlendirmek ve ekonomik iş birliğini pekiştirmek amacıyla Akdeniz’den Afrika’ya açılan coğrafyada en önemli ülke olan Libya’yı, tarihi bağlarımız nedeniyle de doğu ve batı olarak da asla ikiye ayırmadığımızı ve Doğu-Batı ayrımı yapmadan Libya’yı bir bütün olarak ele alıp iş yapma kültürüne sahip olduğumuzu unutmamak gerek” dedi.
“LİBYA’DA İŞ BİRLİKLERİNİN ARTIRILMASI GEREKMEKTEDİR”
Başta enerji ve ticaret olmak üzere Libya ile Türkiye arasında artan iş birliklerinin, Libya’nın istikrarı ile birlikte tüm Afrika’nın kalkınmasını da sağlayacağını belirten Karanfil, “Bu minvalde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya’nın istikrarının bölgenin istikrarına katkı sağlayacağını belirtmesi yine son derece önemlidir. Siyasi istikrar ile ekonomi iç içe olduğu için bu Libya’da iş birliklerinin artırılması gerekmektedir. Buna katkı olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Libya’da kalıcı barış ve istikrarın Türkiye’nin temel önceliği olduğunun altını çizmiştir. Libya’nın kalkınması aynı zamanda Afrika’nın kalkınması demektir ve Libya aynı zamanda Avrupa için yeni bir tedarik noktasıdır” diye konuştu.
“LİBYA, AVRUPA İÇİN YENİ BİR TEDARİK NOKTASIDIR”
Türkiye Libya arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirecek ikinci sütunun lojistik faaliyetler olduğunu söyleyen Karanfil, “Libya’nın hem Afrika’ya açılan kapı olması sebebiyle hem de Türkiye ve Avrupa’ya en kısa deniz yolunu sunmasından dolayı Türkiye için önemli bir coğrafyadır. Bu bağlamda Libya’nın deniz yolundan limanları vasıtasıyla rahat bir ulaşıma sahip olması ve ayrıca Afrika kıtasının içerisine doğru kolaylıkla sağlanacak kara ve hava yolu ulaşımı ile 53 Afrika ülkesine ve 1 milyarlık nüfusa ulaşma imkânı sunması küresel düzende ülkeyi bir cazibe merkezi haline getirmektedir.
Belirtmekte fayda var ki; Türkiye’nin 20 yıllık kalkınma serüvenin de bir sürü bedeller ödenmiştir ve gelinen süreçte bir mükemmeliyete doğru en iyisini yapılmıştır. Bu konuda Libya, Afrika’ya açılan kapı vizyonunu geliştirmek istiyorsa en iyi verimi alacak ülke Türkiye’dir. Şu an da gündemde olan liman işletmeciliğinde deneyimli firmalarımız mevcuttur ve Libya’nın vizyonunda ticareti geliştirmek istediğini biliyoruz ve Türk firmalarıyla hızlı bir şekilde karar alıp doğru ve hakiki ortaklıklar kurulmalıdır.
Lojistik sektörünün ülke ticareti, istihdam ve ülke ekonomisinin büyümesine katkısının hayati öneme sahip olması itibariyle Afrika, Avrupa ve Türkiye üçgeninde önemli bir konuma ve geniş bir hinterlanda sahip olan Libya, limanların işletilmesinden kara ve hava yolu taşımacılığına ve aynı zamanda yeni lojistik merkezlerin kurulmasına kadar elverişli imkanlar sunmaktadır. Bu bağlamda Libya’nın kalkınması aynı zamanda Afrika’nın kalkınması demektir ve Libya aynı zamanda Avrupa için yeni bir tedarik noktasıdır. Ayrıca Türk şirketlerinin Libya limanlarını işletmesi Afrika ve Avrupa ticaret hatlarında Türkiye’nin etkinliğini arttıracaktır” ifadelerini kullandı.
“EKONOMİK BÜYÜMEYE OLUMLU KATKILAR SUNACAKTIR”
Türk şirketlerinin Libya’daki enerji projelerinin iş birliğini artırdığını ve iki ülke arasındaki güveni pekiştirdiğini ifade eden Karanfil, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Libya’nın coğrafi konumu ve ulaşım altyapısı, lojistik sektörünün gelişmesine imkan tanımaktadır. Türk firmalarının Libya limanlarının işletilmesi ve lojistik merkezlerin kurulması, Afrika ve Avrupa ticaret hatlarında Türkiye’nin etkinliğini artırabilir. Bu iş birlikleri sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi istikrarı ve bölgesel kalkınmayı desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin Libya ile olan iş birlikleri, bölge istikrarının ve kalkınmasının önemli bir itici gücü olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, lojistik faaliyetlerin artırılması ve Libya limanlarının Türk şirketlerinin deneyimleri ile birleşip işletilmesi, Afrika ve Avrupa ticaret hatlarında ülkenin ekonomik büyümesine olumlu katkılar sunacaktır. Bu gelişmeler, Libya’nın kalkınmasını destekleyerek bölgesel iş birliğini güçlendirecektir.”