Dr. Furkan Kaya’nın kaleme aldığı Türkiye İran ilişkilerine mercek tutan Türkiye İran İlişkileri kitabı yayımlandı
Türkiye-İran ilişkilerini çeşitli disiplinler üzerinden inceleyerek araştıran Tarih Bölümü öğretim üyesi Dr. Furkan Kaya’nın kaleme aldığı ‘Türkiye İran İlişkileri’ adlı kitap Yeditepe Üniversitesi Yayınevi tarafından yayımlandı.
Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Dr. Furkan Kaya, coğrafi, tarihi, jeopolitik, demografik ve kültürel kimlik olarak bölgedeki en kritik iki ülke olarak değerlendirdiği Türkiye ve İran’ı, “Türkiye İran İlişkileri” kitabında inceledi.
Kitap, Türkiye’nin eşsiz jeopolitik değeri ve bölgesel gücü ışığında komşu ülke İran ile olan ilişkilerini, bölgesel ve küresel politikalar eşliğinde ele alıyor.
DIŞ POLİTİKA VE GÜÇ
Furkan Kaya, kitabına tüm devletlerin, dış politikada varlıklarını sürdürmek için güce bağımlı olduğunu anımsatarak ve gücün tanımını yaparak başlıyor.
İki ülke arasında yaklaşık dört yüz yıldır barış içinde devam eden ilişkilerin Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ivme kazanmaya başladığını ifade eden Furkan Kaya, bu tarihten itibaren iki ülke arasında yaşanan gelişmelere odaklanıyor.
Kitabında Türkiye ve İran’ın hem komşu ülkeleri hem de dünya ile ilişkilerine dair tespitlerde de bulunan Kaya, bunların Türkiye üzerindeki etkilerine ilişkin bilgiler de veriyor.
İLİŞKİLERDE ÜÇ ÖNEMLİ NOKTA
Türkiye ile İran arasındaki çıkar çatışmalarına karşın, iki ülkenin bölgede ekonomik menfaatlerinin de olduğuna işaret eden Kaya, 1990’lı yıllarda Türkiye-İran ilişkilerinin üç önemli noktaya odaklandığını savunuyor: “Irak’ın toprak bütünlüğü”, “ABD’nin bölgedeki varlığı” ve “Kuzey Irak denklemi.”
Kitabında, 2002 sonrasında Türkiye’nin dış politikası aktivizmini de değerlendiren Kaya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın yakın tarihinden önemli detaylar da aktarıyor. Kaya ayrıca İran’ın balistik füze ve nükleer kapasitesine dair bilgiler de veriyor.
Türkiye ve İran’ın bölgesel güç olma mücadelesindeki ilişkilerini de inceleyen Kaya, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye ile İran, ilişkilerini yaklaşık dört yüz yıldır barış içinde sürdürmüşlerdir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık beş milyar dolardır fakat siyasi ve ekonomik şartların normalleşmesi durumunda önümüzdeki yıllarda bu rakamı otuz milyar dolara çıkarma potansiyeli bulunmaktadır. Ankara ile Tahran hükümetlerinin inşa edeceği güçlü ortaklık, bölgesel ekonomik entegrasyon adına model olabilir. Türkiye ile İran’ın iş birliği yapabileceği çok geniş bir alan olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.”
“KADİM BİR GEÇMİŞİ VAR”
Türkiye-İran ilişkilerinin kadim bir geçmişi olduğunu ifade eden Dr. Furkan Kaya, Türkiye-İran ilişkilerini incelemesinin nedenini şöyle ifade etti:
“Üzerinde yaşadığımız son derece stratejik ve jeopolitik değeri olan coğrafyanın devlet geleneği olan iki ülkesi Türkiye ve İran’dır. Dolayısıyla bu ortak özellik iki ülke ilişkilerini rekabet ve iş birliği kapsamında şekillendiriyor. Bu modele ‘rakip-iş birliği’ de diyebiliriz. İki ülkeyi derin bir rekabete sokan bir başka mesele ‘bölgesel güç’ olabilme üzerinedir. Ben bu çalışmayı yaparken daha çok iki ülke arasındaki fırsat alanlarını ortaya koymaya çalıştım. Çünkü tarih bize gösteriyor ki, bölgesel sorunlara kalıcı olarak ancak bölge ülkeleri çare bulabilir.”