Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, AFAD koordinasyonunda hazırlanarak, 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren ‘Türkiye Deprem Tehlike Haritası’nın güncellenmesi gerektiğini söyledi.
‘Türkiye Deprem Tehlike Haritası’ deprem mühendisliği, mühendislik sismolojisi, aktif tektonik ve sismotektonik bulgular ile tarihsel ve aletsel dönemde hasara neden olan depremlere ilişkin kayıt ve bilgilere göre bugüne kadar 6 kez değiştirildi. 6’ncı harita, 18 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak, 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girdi.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, 2017’de harita henüz taslak aşamasındayken Çukurova bölgesi, Ankara, Keskin civarı gibi Anadolu bölgesinde rengin açık sarıya döndüğünü, ivme değerleri düşük görülen yerler için o dönem uyarı yaptıklarını söyledi. Prof. Dr. Pampal, “Deprem şehrin altından geçerse sadece bu şehri yıkmaz, 300 kilometre uzaktaki deprem de şehirleri yıkar. Doğu Anadolu fayının iki tarafındaki yani Hatay’dan başlayıp Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır; doğu tarafta Malatya, Osmaniye, Adana, Adıyaman çevredeki iller de yıkıldı.
Adana, 150 kilometreden daha uzak faya. Zemin çok kötü, ivme 4 katına çıktı ve kötü yapılar yıkıldı. O bakımdan ‘Şurası güvenli, burası açık sarı’ yok; bu eleştirilerimizi yapmıştık, yer ismi vererek uyarmıştık. Şimdi tekrar gündemde, ‘Acaba harita ve yönetmelik değişir mi?’ çünkü yönetmelik hükümleri de aşıldı. Tehlikeyi küçük gösterirseniz ivme değerleri anormal artınca beklenen ivme, bina için hesap kriteri aldığınız katsayılar geçersiz oldu. Siz inşaatı doğru yapmış olsanız bile o değerler aşıldığı için o yapılar yıkıldı. Yönetmeliğin de haritanın da tekrar gözden geçirilmesi gerektiği tartışılır oldu. Muhtemelen harita güncellenecektir. O ‘sarı’ yerler koyulaşabilir, ivme değerleri daha yükseltilebilir, doğrusu da bu olur. Yönetmelik de değişebilir” dedi.
2017 BİLDİRİSİNDE KIRŞEHİR VE ANKARA DETAYI
2017 yılında yapılan ’70’inci Türkiye Jeoloji Kurultayı’nın sonuç bildirgesinde de o dönem henüz taslak aşamasında olan haritaya ilişkin eleştiriler yer aldı. Bildiride, haritada Çukurova bölgesinin tehlike derecesinin düşük gösterildiği; Ecemiş Fayı, Kozan Fay Zonu, Misis-Yumurtalık fayı hatta Ölü Deniz ve Doğu Anadolu fay zonlarının ikincil fayları dikkate alındığında tehlikenin mertebesinin tam tersi yönde yüksek olarak görüldüğü belirtildi.
Bildirideki “Mevcut Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nda (1996) 1’inci derece deprem bölgesinde yer alan Kırşehir’in taslak haritada 5’inci dereceye alındığı görüldü. Yeni taslak haritada İç Anadolu Bölgesi için önerilen bu önemli değişiklik son yıllarda bölgede yapılan çalışmalarla tespit edilen ve hasar yapıcı deprem üretme potansiyeli olan aktif fayların varlığı ile çelişmekte. Ankara, şu an önerilen haritada 4’üncü derecede görülürken, uzmanlar kesinlikle tehlikenin daha büyük olduğunu vurguluyor. Kırşehir için tehlikenin düşürülmesi de bölgenin aktif tektoniği dikkate alındığında yanlıştır” ifadeleri dikkat çekti.