Dün gece yaşanan Kayseri’deki olayda Suriye uyruklu bir kişinin, 5 yaşındaki kız çocuğuna taciz ettiği iddiasıyla ortalık karıştı.
Sabah saatlerinde olay üzerine 10 polisimiz yaralandı. Olan yine polis ekiplerine oldu. Kabus gibi bir gece ayaklanmalar ile geçti. Peki o kız çocuğunun psikolojisi ne denli etkilendi. Hep susup bir köşede acaba bizim de başımıza bu tür olaylar gelir diye mi bekleyeceğiz? Ya da evlatlarımızın başına gelir mi acaba? Diye kafada bin bir türlü derin sorular geçecek… Sesimizi duyurmak zorundayız.
Bu yaşanan Kayseri’deki olay bizim aslında iç sesimiz oldu. Böylesi güzel Türkiye Cumhuriyeti’nin gereksiz, ahlaksız sığınmacı ve mültecilerle dolu olmasını istemeyen kesimlerle dolu. Mesele ırk meselesi değil. Ülkemizde halk kendi kendini savunmaya çabalıyor. Eğer biz bu meseleleri susmaya devam ettikçe Allah göstermesin daha fazla olaylar meydana gelecek.
Siz hiç Türkiye topraklarında kendinizi yalnız hissettiniz mi? Ben hissettim. Vergi vermeyen mülteciler hastanelerde dolup taşıyor sözde sığınmacı olarak geldikleri bu ülkede sürekli çocuk sahibi oluyorlar. Artık hastanelerde kendi ülkemdeki vatandaşları arıyor gözlerim. Vergi vermiyorlar ama bizim vergilerle bu topraklarda rahatça yaşıyorlar. Buna yetkililerin bir dur demesi, sığınmacıların sınır dışı edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Herkes ülkesine geri dönmeli… Çocuklarımızın ve gelecek neslimizin güvenli geleceği için #ülkemdemülteciistemiyorum #ülkemdemülteciistemiyoruz Ve Atatürk’ün gençliğe hitabesinin ki sözü ile yazımı sonlandırıyorum ; “Ey Türk Gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”