Bir kadın olarak spor yazabileceğim en son konu olabilir. Çünkü çok fazla ilgim yok. Futbolu çok iyi bilmem takip etmem takip ettiğim takımın fanatiği değilim.
Son zamanlarda haber ekranlarını sürekli kaplayan bir konuya sessiz kalamadım. Futbolda bir öfke nöbeti geçiriyoruz. Benim bildiğim, maç biter dostluk kazanır, sahanızda ağırladığınız bir takımın futbolcularına saldırılmaz, sahaya yabancı madde atılmaz. Fenerbahçe-Trabzonspor maçında hakemler dâhil sahadaki tüm futbolcuların can güvenliği yoktu. Taş sopa hatta bıçak olduğunu söyleyen haberleri izledim.
Fenerbahçe futbolcuları dayak yediler kendilerini savundukları için ceza alacaklar. O sırada güvenlik neredeydi seyircinin sahaya inmesine neden izin verildi. Futbolcular madem tehlike altındaydı. Maçın bitiminde güvenlik koridoruyla neden odalarına alınmadı. Bir sürü garip soru bunları anlayabilmek için bir spor uzmanı olmaya ihtiyaç yoktur.
Yıllarca yurt dışında ülkemizi temsil eden dört büyük takım hangi ara sınırlarımız içinde düşman olmuş anlayamadım. Trabzonspor maçı kazansaydı o zaman Fenerbahçe seyircisi mi sahaya inmeliydi.
Futbolda holiganlık olmaz holigan fanatiği olduğu konuda şiddet kullanabilen ve kendini eğitememiş kişilere verilen bir isimdir. Futbolda holiganlık denilince benim aklıma İngiliz seyircisi geliyordu.
Ülkemizde bir sürü sorun varken Ramazan ayının değerli ve kutsal günlerini geçirirken şiddet ve öfke nöbeti yaşayan insanların futbol düşkünlüğünün haberlerini izlemek toplum olarak bizleri üzmüş ve bir o kadar da kırmıştır. Umarım gereken cezalar alınır bu cezalar kendilerine ders olur.
Türk Futbolunun başarılarını izlemeyi tercih ederiz. Her maçta bir kazanan olacaktır. Kaybetmeyi kabul etmekte erdemli insanların işidir.
Bakanlıktan yapılan açıklamanın bir kısmını paylaşmak istedim;
‘Müsabaka sonunda sahaya atlayıp korner bayrağını alarak futbolculara doğru koşan şahsın, stadyuma giriş yapmış olduğu passolig sahibinin C.Ç. olduğu tespit edilmiş, sahaya giren şahsın passolig sahibi olmadığı anlaşılmış, yapılan incelemelerde sahaya giren E.T. isimli şahıs Araklı ilçesinde yakalanmış ve gerekli soruşturma başlatılmıştır.
Müsabaka sonunda sahaya girerek Fenerbahçe kalecisi Dominic Livakovic’i darp eden şahsın O.B. olduğu tespit edilmiş, şahıs Kalkınma Mahallesi’nde yakalanmış ve hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır.’’
Takdir sizin gündemin konusu bu haberler olmamalıydı. Büyük kulüplere düşen en önemli görev seyircisini yönetebilmesidir. Taraftar bir takımın kalitesini belirler.