Duyguları tükettiğimiz gibi ürünleri de artık öylesine tüketiyoruz… İnsanoğlu ne ara bu kadar tüketim çılgını oldu? Ne ara hiçbir şeyden mutlu olmadan sadece tüketir olduk.
Artık Alışveriş merkezleri ihtiyaçların satıldığı veya yerler değil olmadık masrafların üretildiği yerler haline geldi. Alışverişe sadece gezmek amacıyla giden pek çok insanın elinde poşetler dolu çıkarken her bir ürüne de gerçekten ihtiyacı olduğu için aldığına inanmış bir şekilde çıkmaktadır. Yalnızca bir ürünü değil aynı ürünün çok farklı renkleri de tüketim çılgınlığı içerisinde satın alınmaktadır. Tüm bu tüketim çılgınlığının temeli reklamcıların kullandığı psikolojik ikna teknikleridir.
Bu teknikler uygulanıldığında markalar ürünleri satmak amacıyla fazladan bir enerji veya teknik uygulamak zorunda kalmazlar çünkü hedef kitle zaten almaya odaklı hale gelmiştir. Etrafınıza bir bakın artık aldıklarımızla mutluyuz, hatta aldıklarımızda sınırlı seviye de bizi mutlu etmeye yetiyor. Artık sadece satın alıyoruz sonunu düşünmeden hatta aldıklarımızın birçok kısmını istemiyoruz da yalnızca sahip olalım yeter derdindeyiz.
Yalnızca anlık bir hazmetme isteği sahip olma duygusu bizim aldıklarımızı tüketirken hissettiklerimiz o arada olması beklenen olduğu için hissedilen geçici bir tatmin olma duygusu oysa genelinde izlediğimizde hayatımızda bir anlam ifade etmeyen yalnızca kolaylıklar sağlayan pek çok ürünün dünyamıza girmesiyle eskilere özlem, duyguların hasreti artarken içimizde aynı zamanda teknoloji vs alanlarda üretilen son model “Trend” ürünlerde aynı oranda devam etmekte ve arttırmaktadır.
Her ürüne sahip olma isteği yanısıra bu ürünleri takip ederek en son alma hemen sahip olmada büyük önem taşımaktadır.
Satın aldığımız her bir ürün geçici bir tatminlik sağlamaktadır, tatminlik sağlamaktadır. Tatminlik geçtiği anda bir başka ürün için tatmin arayı devam etmektedir.
Her bir duygunun ve aranan her bir özlemin yerini satın alma güdüsü ve tatmin hissetme isteği kaplamaktadır. Kaplanan duyguların özlemi artarken aynı zamanda tüketim çılgınlığı da en üst boyutlara ulaşmaktadır.
Tüketim çılgınlığı tek bir düşünce veya tek bir ürüne sahiplenmemiştir, pek çok ürün hizmet ve faydadan oluşur.
Tüketim çılgınlığının diğer tüm duygular üzerinde bu denli etkilerinin olmasının sebebiyse bir sonunun olmamasıdır. Alınan her bir ürün bir üst bir fazlası bulunmaktadır, böylelikle sonu gelmeyen bir bataklıkta devamlı süren alışverişler mutsuz insanların sahip olduğu onlarca ürün yer alır. Alınan ürünlerin fayda sağlayıp sağlamadığı göreceli bir durumdur. Ancak sağlanan faydanın reklamcılar tarafından abartıldığı ve bir ikna havuzu oluşturduğu kesindir.
Reklamcılar işleri olduğundan reklamlarda alma duygusunu size aşılarlar mesela bir ürünü neden almanız gerektiğini, alınca oluşacak farkı, belki uygunluğunu vs. sizler için gözler önüne alırlar.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz tekniğiyle reklamda ürünü satabilmek için bir takım satış arttırıcı teknikler kullanırlar. Bunların sonrasında çoğu zaman ürünü araştırmaya dahi gerek duymadan kendimizi ürünü satın alırken buluruz. Ürünün faydalarından çok bize sağlayacağı imaj ön planda olur bizim için. Örnek olarak ucuz bir markadan aldığımız ürünün etiketini keserken pahalıya aldığımız ürünün etiketini kesmek yerine daha fazla etiketi ön plana çıkarırız.,