MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen hafta sonu bazı futbol müsabakalarında hükümet karşıtı sloganların atılmasıyla ilgili, “Tribünler siyasi sloganların atılacağı mekanlar olamaz” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen hafta sonu bazı futbol müsabakalarında hükümet karşıtı sloganların atılmasıyla ilgili, “Hükümeti istifaya davet etmek, tribünlerde siyasi kaos üretimine heves etmek bir avuç fanatik ve holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış bağlantılı zillet komplosudur. Herkes yerini yurdunu, haddini hududunu bilmelidir. Sahalardan sokak aralarına gerilim ve çatışma tahviline yeltenenlere müsamaha gösterilmeyecektir. Tribünler çürük siyasi sloganların atılacağı mekanlar olamaz” dedi.
MHP Lideri Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depreme ilişkin, “Depremden zarar görmüş her yeri eskisinden de güzel ve yaşanabilir hale getirerek sahip çıkmak durumundayız. Bu konuda devleti ve hükümeti suçlayan güruh arızalıdır, arsızdır, art niyetlidir. Aynı anda hem zamanla hem de zorlu şartlarla mücadele edilmektedir. Depremlerden zarar gören insan sayımız çok fazla, coğrafi sahamız çok geniştir.
Bu çerçevede ister istemez bazı eksikliklerin, amaçlanan ve arzulanan hizmetlerin temininde bazı yetersizliklerin vuku bulması normaldir, olağandır, beklenmelidir. Mühim olan gösterilen çok boyutlu çabalardaki samimiyet, yapılan geceli gündüzlü çalışmalardaki yoğun gayret ve sürekliliktir. Türkiye Cumhuriyeti devleti tüm unsurlarıyla görevinin başındadır, mağdur vatandaşlarımızın sonuna kadar da yanındadır. Hiç kimse yalnız, kimsesiz ve sahipsiz değildir” dedi.
‘TÜRK SPORU DÜŞTÜĞÜ KARANLIK DEHLİZDEN ÇIKARILMALI’
Geçen hafta sonu yapılan bazı futbol müsabakaları esnasında stadyumlardan ‘hükümet istifa’ sloganları atıldığını hatırlatan Bahçeli, şunları söyledi:
“Hükümet istifa’ bağırtısının koro halinde seslendirilmesi deprem felaketinde hayatlarını kaybetmiş vatandaşlarımıza ve depremzede kardeşlerimize vahim bir saygısızlıktır. Türkiye’nin, depremin ağır sonuçlarıyla kıyasıya mücadele ettiği bir süreçte, Türk futbolunu lekelemeye, Türk sporunu siyasileştirmeye, kutuplaşma dalgasını sahalara yansıtmaya çalışanlar alçakça bir kurgunun içindedir. Spor demek dostluk, kardeşlik ve centilmenlik demektir.
Spor demek ahlaklı olmak demektir. Hükümeti istifaya davet etmek, tribünlerde siyasi kaos üretimine heves etmek bir avuç fanatik ve holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış bağlantılı zillet komplosudur. Herkes yerini yurdunu, haddini hududunu bilmelidir. Sahalardan sokak aralarına gerilim ve çatışma tahviline yeltenenlere müsamaha gösterilmeyecektir. Müşterek acılarımızın üzerine basarak, depremin hasar ve enkazından yararlanarak zillete yardım ve yataklık yapanlar, Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyanlar kim olursa olsun ülkesine ve milletine sırt dönmüş odaklardır.
Türkiye Futbol Federasyonu ve bütün futbol kulüpleri tarih ve millet önünde milli, ahlaki ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmek, müsabakalarda istikrarı, insicamı ve huzuru sağlamakla mükelleftir. Tribünler çürük siyasi sloganların atılacağı mekanlar olamaz. Kalabalıkların arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin önce tespiti, ardından da tecziyesi mutlaka yapılmalı, Türk sporu düştüğü karanlık dehlizden el birliğiyle çıkarılmalıdır.”
‘ARTIK KARAGÜMRÜKLÜYÜM’
Bahçeli, bu hedef gerçekleşene kadar gönül verdiği Beşiktaş Jimnastik Kulübü üyeliğinden ayrıldığını hatırlatarak, “Bundan böyle ben artık Karagümrüklüyüm. Karagümrük’e gönül veren bir kişi olarak hayatımı devam ettireceğim” ifadelerini kullandı.
‘BİNALARIN İLK TESLİMATI 7 AY SONRA’
Deprem bölgesinde yapılan çalışmalara da değinen Bahçeli, “Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın ızdırabı tarifsiz olsa da, gözlerinde elemin derin izleri yer alsa da, buna karşı harekete geçen yardımlaşma ve seferberlik ruhu tüm sorunlara rağmen hayranlık uyandırmaktadır. Kuşkusuz yıkılan her binanın yenisi yapılacaktır. Bu yeniden inşa ve ihya hamlesinin ilk adımı geçen hafta atılmış, toprak ilk kazma vuruşuyla buluşmuştur. 11 ilimizi kapsamına alan yeni yerleşim alanları haritası kamuoyuyla paylaşılmış, bölge insanımız ve milletimiz derin bir nefes almıştır.
Sağlam zemine ve az katlı olmak suretiyle ilk etapta 199 bin 739 kalıcı konut ile 73 bin 972 köy evi yapılması kararlaştırılmıştır. Gaziantep’in Nurdağı ile İslahiye ilçelerinde temel kazı çalışmaları 24 Şubat 2023 Cuma günü başlamıştır. Yapılan binaların ilk teslimatının 7 ay sonra gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Bilinmelidir ki, yaparsa Cumhur İttifakı yapar ve kesinlikle yapacaktır. Türk milleti zelzelenin üstesinden cesaret ve sabırla gelecek, yedi düvelin kurşun askeri olan zillete de asla müsaade etmeyecektir” açıklamasında bulundu.
‘KENTSEL DÖNÜŞÜME İTİRAZ EDEN KILIÇDAROĞLU DEĞİL MİYDİ?’
Daha sonra muhalefeti eleştiren Bahçeli, “Muhalefet olmak, her şeye karşı olmak, felakete yandaşlık yapmak, acılardan istifade etmek değildir. Muhalefet olmak, devleti ayağa düşürmek, milleti kötülemek ve değerlerimizi örselemek için çırpınmak hiç değildir.
Kentsel dönüşüme itiraz eden bu Kılıçdaroğlu değil miydi? Felaketin daha ilk günlerinde birlik ve beraberlik çemberi kurulması gerekirken buna tepki gösteren, ancak HDP’yle yanak yanağa vermekten de kaçınmayan bu Kılıçdaroğlu değil miydi? İmar affıyla ilgili kanun teklifi veren bu CHP değil miydi? Depremi bile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bağlayan bu ucube ve köksüz CHP yönetimi değil miydi? CHP yönetiminin asıl gündemi deprem veya yeniden inşa amacı değildir. Bunların duygudaşlık bağları körelmiş, millete ve insanlık değerlerine yabancılaştıkları artık netleşmiştir. Görülüyor ki, Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, nasıl olacağı, uzlaşmanın ne zaman sağlanacağı bir numaralı gündem konularıdır.
İP’in Başkanı 6’lı masanın noter işlevi görmediğini üst perdeden ifade ederek seçilecek aday vurgusunu ısrarla tekrarlamış, Kılıçdaroğlu’na ve bazı CHP’li yöneticilere çatık kaşlarla aba altından sopa göstermiştir. Bu arada 6’lı masa müdavimi bazı parti başkanları da şimdiden bakanlık dağıtımını bile yapmışlardır. Kaygıları ikbaldir, sancıları koltuk ve makam bölüşümüdür. Sevdaları şahsi ve siyasi çıkarlarını tahkim etmektir. Korkuları ise büyük Türk milletinin muhteşem iradesidir. Milletimiz neyle meşguldür, bunlar neyle oyalanmaktadır” dedi.