Dermatoloji Uzman Dr. Meltem Özer, “Vitamin ve mineral eksiklikleri, kansızlık, hormonal bozukluklar, stres ve ruhsal travmalar saç dökülmesine neden olabilir” dedi.
Saç dökülmesinin zamanında tedavi edilmesi gereken ve bazen başka sistemik hastalıkların ilk belirtisi olabilen dermatolojik bir rahatsızlık olduğunu belirten Dermatoloji Uzman Dr. Meltem Özer, “Vitamin ve mineral eksiklikleri, kansızlık, hormonal bozukluklar, stres ve ruhsal travmalar saç dökülmesine neden olabilir” dedi.
Güven Hastanesi Dermatoloji Bölümü Uzman Dr. Meltem Özer, kaliteli gıda tüketimi, iyi uyku, saçların kuruyken taranması ve açılması, saçın yapısına uygun şampuan ve kremlerin seçilmesi, saçların çok fazla kimyasal işleme maruz bırakılmamasının saç dökülmesini önlemeye yardımcı olabileceğini söyledi.
Günlük 50-100 tel saç dökülmesinin normal olduğunu ifade eden Özer, “Bunun üzerinde bir saç dökülmesi varsa mutlaka araştırılması gerekir. Son dört ay içinde gebelik sonlanması, doğum kontrol hapı bırakılması ya da değiştirilmesi, ağır diyet, kilo kaybı, ateşli hastalık, geçirilen bir operasyon ya da yaşanan ruhsal bir travma nedeniyle de saç dökülmesinde artış olabilir. Vitamin ve mineral eksiklikleri, kansızlık, hormonal bozukluklar, stres ve ruhsal travmalar saç dökülmesine neden olabilir” diye konuştu.
‘SORUNU SADECE KOZMETİK BİR PROBLEM OLARAK GÖRÜYOR’
Dr. Meltem Özer, saç dökülmesinin vücutta ters giden birçok durumun belirtisi olabileceğini söyleyerek, “Saç dökülmesi yaşayan bireyin vitamin ve mineral eksiklikleri, kansızlık, hormon bozuklukları, romatizmal ve enfeksiyöz hastalıklar açısından sorgulanması ve muayene edilerek gerekli tetkiklerinin yapılması gerekir.
Saç dökülmesi sorunu yaşayanların dermatoloji uzmanına başvurması gerekmektedir. Ne yazık ki saç dökülmesi yaşayan birçok kişi, sorunu sadece kozmetik bir problem olarak görmekte ve çözümü hekim dışı kişilerde aramaktadır. Bu durum saç dökülmelerinde tanı ve tedavi gecikmelerine, yanlış uygulamalar sonucu kalıcı saç kayıplarına yol açabilmektedir” dedi.
‘ÖNCELİKLE DOĞRU TANININ KONULMASI GEREKİR’
Saç dökülmesi tedavisine başlanabilmesi için öncelikle doğru tanının konulması gerektiğini kaydeden Dr. Özer, şunları söyledi:
“Saç dökülmesinde doğru tanı, ayrıntılı bir öykü alınması ve muayene ile başlar. Gerekli tetkikler de yapıldıktan sonra tanıya göre tedavi alternatifleri hastayla konuşulup bir plan yapılır. Bu tedaviler, varsa altta yatan sistemik hastalıklara yönelik konsültasyon ve diğer ilgili hekimlerin tedavileriyle kombine olabilir.
Uygulanacak oral ve yerel tedaviler yanında tedavi planına göre saç mezoterapisi, PRP gibi yöntemlerle kombine edilebilir. Saç dökülmesi ve saçlı deri hastalıklarının tedavisi genellikle 6-12 ay, bazen de ömür boyu sürecek bir zaman dilimine yayılabilir. Bu tamamen konulan tanıyla ilişkilidir. Çünkü saç dökülmesi bir semptomdur, tanı değildir.
Saç dökülmesi hakkında kişi kendine ‘Gerçekten anlamlı bir saç dökülmesi mi?’, ‘Günde kaybedilen saç teli sayısı 100 teli geçiyor mu?’, ‘Saç hacminde azalma var mı?’, ‘Vücudunda eşlik eden herhangi bir değişiklik var mı?’, ‘Saçlı deriye ait başka bir belirti var mı?’ sorularını sormalı. Bunları gözlemleyen bireyler vakit kaybetmeden bir dermatoloji hekimine başvurmalıdır.
En önemlisi anlamlı saç dökülmesinin bir hastalık belirtisi olduğunun unutulmamasıdır. Kişi, saç dökülmesini kendi yöntemleriyle kontrol altına almaya çalışmadan hekime başvurmalıdır. Saç ve saçlı deri hastalıkları zamanında tedavi edilmesi gereken, bazen başka sistemik hastalıkların ilk belirtisi olabilen bir hastalık grubudur.”