Trakya Üniversitesi (TÜ) Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, son 70 yılın en kurak kışının yaşandığı Edirne’de ayçiçeğinin son yağışlarla sıcaklık stresini yendiğini belirterek, çekirge tehlikesine dikkat çekti.
Trakya’da üreticinin ‘sarı gelin’ olarak adlandırdığı ayçiçeği, tarlaları sarıya boyarken, sıcaklık stresini şimdilik yenen ürün, bazı tarlalarda görülen çekirge tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. TÜ Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, özellikle son yıllarda artan kış sıcaklıkları nedeniyle, bitki zararlısı olarak adlandırılan çayır tırtılı ve çekirge gibi hayvanların larvalarının ölmediğini söyledi. Kaya, “Aslında çekirgeler, çayır tırtıllarında olduğu gibi bir epidemi zararı yapıyor. Bu ne demek? Bir atak yapıyor, geliyor bir yere çöküyor ve oralarda zarar yapıyor. Bir diğer önemli nokta da çekirgeler nerede yaşıyor?
Çekirgeler doğal olarak daha çok orman arazilerinin veya makilik dediğimiz çalılık arazilerinin kenarlarında, yaprak altlarında kışı geçiriyorlar ve yaz döneminde yeşil olan bitkilere de hücum ediyorlar. Biliyorsunuz bir çayır tırtılı yaşadık, daha önceki yıllarda. Özellikle kış sıcaklıklarının gittikçe artması nedeniyle, o eski soğuk donlar nedeniyle doğal olarak bu tür larvalar ölmüyor. Küresel ısınma çerçevesinde bu yıl son 70 yılın en sıcak kışlarından birini yaşadık. Bu tür sıcaklıklar o dediğimiz zararlıların yok olmasını önlüyor. Bu çerçevede böyle yer yer de olsa bazen gerek tırtıl zararı olsun, gerekse çekirge zararı fazla fazla görülmeye başladı” dedi.
‘SIKLIKLA ÜRÜNLERİNİ KONTROL ETMELİLER’
Çiftçilerin, üründeki zarar oranına mutlaka dikkat etmesi gerektiğini belirten Kaya, “Önemli olan zarar miktarının oranı. Yani yüzde kaç zarar yapmışlar? Çünkü dolu da biliyorsunuz yapraklara geldi. Şu an çiçeklenme döneminde. Yüzde kaçı yenmiş veya tarlada olan popülasyon ne kadar? Bu durum ilaçlamaya veya herhangi bir uygulamaya değecek mi? Çünkü ekonomik anlamda da bir zarar eşiği söz konusu burada. Tarlaya girecek, dron kiralayacak.
Şu anda zaten başka şeyde bir ilaç atma imkanı yok. Bunları dikkate alsınlar. Burada önemli olan ekonomik zarar eşiği. Birim alanında ne kadar çekirge var ve ne kadar bunlar zarar yapıyor? Tarladaki popülasyon ne kadar? Çünkü çekirge çok fazla miktarda çok hızlı şekilde yeşil yaprakları yok eden bir zararlı. O yüzden sıklıkla bunu kontrol etmelerini özellikle tavsiye ediyorum” diye konuştu.
‘AYÇİÇEĞİNDE STRESE KARŞI SERİN HAVA ŞART’
Prof. Dr. Yalçın Kaya, bölgenin önemli tarımsal ürünlerinden ayçiçeğinin, süt olum devresine yağış ve serin havaya ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Kaya, “Tam çiçeklenme öncesi gerçekten çok büyük bir stres söz konusuydu ayçiçeğinde ama bayram öncesi olan yağışlar en azından şu çiçeklenme dönemindeki stresi kurtardı. Daha büyük önemli olan, verimi etkileyen stres konularından bir tanesi de ayçiçeğinde süt olum devresi. Bu devre son derece kritik.
Bu dönemde en azından temmuz ortasına kadar yağışlı ve serin havanın sürmesi ayçiçeğinde yüksek verim için son derece önemli. Yüksek verim için bu temmuz başından ortasına kadar böyle güzel serin esen rüzgarların olması şart. Aksi takdirde mutlaka strese girer. Çünkü o dönemde olan aşırı sıcaklar geçen sene olduğu gibi yağ oranının düşmesine, verimin yüzde 30’a varan bir kayıplara neden olmasına sebep oluyor. İnşallah bu dediğimiz dönem de bu şekilde strese girmez diye düşünüyorum” dedi.
‘İLAÇLAMA YAPACAK KADAR ZARAR YOK’
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı da bu yıl bölgede çekirgenin önceki yıllara oranla daha fazla görüldüğünü kaydetti. Arabacı, “Şu ana kadar ürüne zarar verecek bir sıkıntı henüz rastlanmadı. Bunlar hem il müdürlüğümüz, hem odamız tarafından takip ediliyor. Eğer ki, bu çekirgeler ayçiçeği ürünlerimize zarar verecek pozisyona gelirse gerekli müdahaleyi yapıp önceki yıllardaki gibi ilaçlama yapılabilir. Ama biz tabii mecbur kalmadıkça ilaçlamayı çok doğru bulmuyoruz. Çünkü faydalıları da öldürüyoruz. Doğa dengeyi kendi kendine sağlıyor aslında. O yüzden ihtiyaç duyulduğunda gerekli müdahale yapılacaktır. Ama şu ana kadar verilere göre ilaçlama yapacak seviyede ciddi bir artış yok” ifadelerini kullandı.
‘YAPRAKLARI YİYORLAR’
Edirne merkeze bağlı Büyükdöllük köyünde ayçiçeği üreticiliği yapan Hüseyin Özgen, yüksek derecede olmasa da çekirge kaynaklı zararlarının olduğunu söyledi. Özgen, “Şu andaki görünen şartlarda sıcaklardan dolayı yapraklarda gölge yer arıyorlar. Ayrıca çekirgeler yaprakların gölgesinde durdukları yerde yaprakları yiyorlar. Çok aşırı olmasa da zarar var. Yapılması gereken tek şey ilaçlamak ama o da ne kadar doğru olur bilemiyoruz. Ayçiçekleri olgunlaşma seviyesine geldiği için traktör ile tarlaya girip ilaçlama şansımız yok. Havadan ilaçlama daha mantıklı çünkü traktörün tarlaya ürünlerin içerisine girme şansı yok. Türkiye’nin ayçiçeği ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan illerden bir tanesiyiz. Bu yüzden devamlı takip ederek gerekirse ilaçlaması yapılmalı” diye konuştu.
‘BİR AN ÖNCE ÇÖZÜM BULUNMASI LAZIM’
Üretici Mücahit Candar da “Buğdayların biçilmesiyle birlikte gölge arayan çekirgeler ayçiçekleri yeşil olduğu için onun gölgesinde saklanıyor. Doğal olarak yeşil ayçiçeklerinin yapraklarını yiyerek beslenmelerini devam ettiriyorlar. Muhakkak verim kaybı yaşayacağız. Bir sene tırtıl, bir sene çekirge belirli bölgelerde bir şeyler ortaya çıkıyor. Biz çiftçi olarak ekiyoruz, biçiyoruz ama mühendislik olarak teknik açıdan bilgimiz yok. Tarlada varsa biz onunla mücadele etmeye devam ediyoruz. İnşallah daha da artmaz, temennimiz o yönde. Her taraf olmasa da şu an da kısmen çekirge istilası söz konusu. Bunun için bir an önce çözüm bulunması lazım” dedi.