Kandaki şeker düzeyini düşürmek için pankreasın ürettiği beta hücrelerine bağışıklık sisteminin saldırmasıyla meydana gelen Tip 1 diyabeti 2-3 yıl daha geciktirebilen yeni ilaç yolda.
Geçtiğimiz hafta 20-23 Ekim tarihleri arasında Antalya’da 10’uncusu düzenlenen ve “hormon dünyasının köprüsü” olarak 36 ülkeden dünyanın en önemli endokrinoloji ve metabolizma uzmanını bir araya getiren EndoBridge 2022 Kongresi’ne, diyabetin dünyadaki en önemli isimlerinden Amerikan Diyabet Cemiyeti ADA (American Diabetes Association) CEO’su Prof. Dr. Robert A. Gabbay de katıldı.
EndoBridge 2022 toplantısı için ilk kez Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Gabbay, diyabet tanı ve tedavisiyle ilgili en son gelişmeleri Demirören Haber Ajansı’na anlattı. Prof. Dr. Gabbay, çocukluk çağı diyabeti olarak bilinen Tip 1 diyabette insülin kullanımı mecburiyetini 2-3 yıl daha geciktirebilecek yeni bir ilacın FDA onayı almak üzere olduğunu kaydetti.
“Teplizumab” etken maddeli ilaç, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Kovid tedavisiyle öne çıkan “monoklonal antikor” mekanizmasına dayanıyor. “İmmünoterapi” ilacı olarak tasarlanan bu yeni nesil ilaç sayesinde, bağışıklık sisteminin, şeker yükseldiğinde bunu baskılayan insülin hormonunu salgılatacak kendi beta hücrelerini yok etmesi engelleniyor.
Böylece Tip 1 diyabet için yüksek risk altındaki çocuk ve erişkinlerde, hastalığın ortaya çıkışı ortalama 2-3 yıl geciktirilebiliyor.
“KAN ŞEKERİNİ SÜREKLİ ÖLÇEBİLEN MİNİ CİHAZLAR VAR”
Diyabet tanı ve tedavisindeki en son yeniliklerin de konuşulduğu EndoBridge 2022 Kongresi’nde önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gabbay, ayrıca özellikle insülin kullanmak zorunda olan tip 2 diyabet hastalarında, kol ya da karna takılarak kan şekerinin gerçek zamanlı ve “sürekli” olarak ölçümünü sağlayan yeni cihazların da kullanımının yaygınlaşacağını kaydetti.
Prof. Dr Gabbay, “Diyabet alanında aslında birçok değişik farklılıklar olacak. Bunlardan bir tanesi teknoloji ile gelen değişiklikler. Mesela kandaki şeker seviyesini sürekli (kesintisiz) olarak ölçebileceğimiz bir takım yeni cihazlar var. Bu hem doktorlara, hem de diyabet hastalarına sürekli olarak değişikliklerden nasıl etkilendiklerine dair bilgi vermiş olacak.
Çünkü yaptıkları farklı şeylerde kan şekeri sürekli ölçülebildiği için, kandaki şeker seviyesinin ne tür etkileri olduğunu bu şekilde anında görebileceğiz. Bu cihazla ilgili Amerikan Diyabet Derneği olarak çeşitli kılavuzlar ve bakım standartları çerçevesinde çalışıyoruz ve şunu görüyoruz ki aslında insülin alan kişiler, bu cihazdan çok faydalanacak. Bu anlamda güzel sonuçlar elde edildiğini de söyleyebilirim.
İnsülin ihtiyacı olmayan diğer diyabet hastaları da bu cihazdan faydalanabilecek. Ama özellikle insülin alan hastalarda bu cihazın çok büyük faydalarını görebileceğiz. Çok küçük bir cihaz olacak, kişiler bunu omuzları ya da mideleri üzerinde kullanabilecekler ve sürekli olarak kan şekerinin ölçülmesi mümkün olacak” dedi.
“YENİ İLAÇ ÇOCUK DİYABET HASTALARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Diyabet alanındaki en heyecan verici gelişmelerden birinin halk arasında çocukluk çağı diyabeti olarak bilinen Tip 1 diyabeti önleyebilecek ya da geciktirebilecek bir ilaç adayı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gabbay, “Teplizumab adında yeni bir ajan var elimizde. FDA onayı aşamasında.
Bu ilaç ile Tip 1 diyabet açısından yüksek riskli hastalarda hastalığın etkileri, çok erken aşamada 2-3 yıllık bir gecikme sağlayabiliyor. Böylece kişi, 2-3 yıl daha insülin kullanmak zorunda kalmıyor. Özellikle çocuklarda, 2-3 yıl daha insülin iğnesi kullanmak zorunda kalmamak, çok çok önemli” diye konuştu.
“OBEZİTEDE KİLONUN YÜZDE 15’İNİ VERDİREN YENİ NESİL İLAÇLAR”
Bir diğer önemli gelişmenin de obezite alanında yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Gabbay, “Obeziteyi tedavi etmek için artık elimizde daha iyi araçlar var, bunda da yeni ilaçlar söz konusu. Tip 2 diyabetin en temel nedenlerinden, hatta aslında en büyük nedenlerinden birisi obezite. İnsanlar kilo kaybettiklerinde, obeziteyi de ve dolayısıyla diyabeti de bir şekilde çözmüş oluyor.
Güçlü ilaçlar var bu amaçla kullanılabilecek. Bu yeni ilaçlar sayesinde insanlar toplam kilolarının yüzde 15’ini verebiliyorlar. Ama bence öncelikle ilerletilmesi gereken en önemli alan, halihazırda elimizde mevcut olan tedavilerin, nüfusun tamamı tarafından kullanılabilecek şekilde kullanım alanının genişletilmesi.
Çünkü geçen 10 yıldaki verilere baktığımızda, bütün bu yeni gelişmelere rağmen genel nüfus içerisinde kan şekeri seviyelerinin çok da kontrol altına alınabildiğini maalesef söyleyemiyoruz maalesef. O yüzden mevcut yöntemlere daha fazla odaklanmamız gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.