TFF Stratejik Plan Tanıtım Toplantısı ‘The Game Plan’, Gençlik ve Spor Bakanlığı Riva Kamp ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Toplantıya; Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye Futbol Federasyonu Onursal Başkanı Şenes Erzik, yönetim kurulu üyeleri, TFF eski başkanları, kulüp başkanları, eski futbolcular, spor camiasından önemli isimler katıldı. Stratejik Plan Tanıtım Toplantısı’nda, TFF 1’inci Başkan Vekili İbrahim Burkay; Türk Futbolu Stratejik Çalışma Kapsamı, Portekiz Federasyon Başkanı Fernando Gomes; Stratejinin Önemi, UEFA İş Geliştirme Müdürü Oleksandr Kucheriavyi; En İyi Strateji Çalışma Örnekleri ve UEFA Futboldan Sorumlu Başkanı Zvonimir Boban; Futbol Ekosistemi ve Gelişimi isimli sunumlar yaptı.
MEHMET BÜYÜKEKŞİ: TFF, TÜRK FUTBOLUNA REHBERLİK EDEN VE GÜCÜNÜ TÜM PAYDAŞLARINDAN ALAN YÜZ YILLIK KÖKLÜ BİR ÇINARDIR.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Federasyonumuz; Türk futboluna rehberlik eden ve gücünü tüm paydaşlarından alan yüz yıllık köklü bir çınardır. Ana varlık nedeni; her türlü futbol faaliyetlerini ulusal ve uluslararası alanda teşkilatlandırmak, geliştirmek, ülkemizi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmektir. Temel görevlerimizin başında; futbol faaliyetleri için plan, program ve benzeri her türlü düzenlemeyi yaparak başarılı sonuçlar alınmasını sağlamak yer alıyor. Bu görevleri başarıyla sürdürmemizde sizlerin kıymetli destekleri, çalışmaları ve fikirleri her şeyden önemli” diye konuştu.
“TÜRK FUTBOLUNU DAHA İYİ NOKTALARA TAŞIYACAĞIZ”
Mehmet Büyükekşi, göreve geldikleri günden bu yana futbolun sorunlarını çözmeye ve marka değerini yükseltmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Hepimiz adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim, bu salonda bulunan herkes durmadan, yorulmadan ülke futboluna katkı koymaya çalışıyor. Hepimizin amacı ortak. Türk futbolunu her anlamda daha ileriye taşımak. Peki hepimizin bu amaç için kullandığı yol ve stratejiler ortak mı? İşte tam da bu çalışmayla; bu soruya hep birlikte cevap ararken yolumuzu da hedefimizi de ortak akılla belirleyeceğiz. Bu sayede nerede olduğumuzu ölçebilir, eksiklerimizi değerlendirebilir, kolektif bir ilerleme adına güçlü adımlar atabiliriz.
Camiamızda herkesin fikri bizim için çok önemli. Bu nedenle toplantımıza tüm paydaşlarımızı davet ettik. Hz. Mevlana’nın dediği gibi; ‘Her şey gelip geçici ey gönül. Bak, az önce aldığın nefes bile geldi geçti. Sen baki olana razı ol’. Bu salonda bulunan herkes bir kulübü, bir kurumu, bir derneği, bir camiayı temsil ediyor. Hepimiz gelip geçiyiz. Ancak bıraktığımız eserlerle, yaptığımız güzel şeylerle kalıcı olabiliriz. Türk futbolunun geleceğini birlikte yazma düşüncesiyle Bu salonda bulunan herkese şimdiden tek tek teşekkür ediyor ve sizleri alkışlıyorum.
Hep birlikte Türk futbolunun stratejisini belirleyerek kısa, orta ve uzun vadeli bir uygulama planı ortaya koyacağız. Bu salonda alt yapımızdan gelen U-15’den U-19’a kadar millilerimiz bulunuyor. Kulüplerimizin alt yapılarından gelen genç futbolcularımız var. İşte onlar 5 yıl sonra, 10 yıl sonra, dünya arenasında ülkemizi başarıyla temsil edecek futbol elçilerimiz. Hep birlikte ortaya koyacağımız yol haritası ışığında bu değerlerimizle birlikte, Türk futbolunu bugünkünden de daha iyi noktalara taşıyacağız” şeklinde konuştu.
“BUGÜN BURADA TOPRAĞA BİR TOHUM ATIYORUZ”
TFF’nin 2009 yılında strateji planı hazırladığını hatırlatan Büyükekşi, “Ancak paydaşların katkısı olmamış. Bu yüzden de uygulamaya geçirilememiş. Bu anlamda hazırlayacağımız strateji belgesi; akademik bir çalışma değil, sizlerle birlikte belirleyeceğimiz, uygulanabilir hedefleri olan ve tüm paydaşların amaçlarına ulaşması için hayata geçireceği uygulama planlarının da olduğu bir yol haritasıdır. Stratejiyi hazırlamak kadar bunu uygulamaya geçirmek ve sonuçlandırmak da önemlidir.
Biz bugün burada toprağa bir tohum atıyoruz. Bunu büyütecek, besleyecek ve yaşatacak olan sizlersiniz. Bugün ilkini başlatacağımız ve tüm paydaşlarımızın aktif olarak içerisinde yer alacağı çalıştaylarımızda Türk futbolunun sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren yol haritalarını birlikte oluşturacağız. Bu görüşmelerin ardından mayıs ayının başında çalışmamızı tamamlamayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“OLUŞTURACAĞIMIZ STRATEJİ PLANI TFF’NİN DEĞİL TÜRKİYE FUTBOLUNUN STRATEJİ PLANI OLACAK”
Mehmet Büyükekşi, yeni yüzyıla yeni bir başlangıç yapmak istediklerini dile getirerek, “Hep birlikte oluşturacağımız strateji planı TFF’nin değil Türkiye futbolunun strateji planı olacak. Kişilerden bağımsız uygulanabilir bir yol haritası oluşturacağız. Bugün startını verdiğimiz bu strateji çalışması, Türk futbolunun gelecek hedefleri doğrultusunda, ihtiyaç duyduğu her alanda geleceğini kurgulayacak önemli bir adımdır.
Futbol camiası olarak ilk defa böylesine kapsamlı ve bütüncül bir strateji belgesi ortaya koyacağız. Sahip olduğumuz üstün potansiyeli ve özelliklerimizi ortak çalışma kültürüyle ortaya koyacağımız bir stratejiyle beslediğimizde arzu ettiğimiz kalıcı başarılar da beraberinde gelecektir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını futbolda yeni başarı hikayeleri ile taçlandırma kararlılığımızla; strateji çalıştayımızın ülke futbolumuza hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
BAKAN KASAPOĞLU: STRATEJİK PLAN TOPLANTISI, ORTAK AKLIN IŞIĞINDA, ÖZGÜN VE YENİ BAKIŞ AÇILARINA KAPI ARALAYACAK
Stratejik plan toplantısının, ortak aklın ışığında, özgün ve yeni bakış açılarına kapı aralayacağını dile getiren Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Simon Kuper’in bir kitabı var; ‘Futbol asla sadece futbol değildir’. Ben bunu biraz daha açarak spor asla sadece spor değildir demek istiyorum. Günümüz dünyasında spor, fiziksel aktivitenin çok ama çok ötesinde bir olgu haline gelmiş durumdadır. Spor artık bir ekonomidir. Spor artık bir endüstridir. Spor artık bir diplomasi dilidir, bir turizm kalemidir. Spor evreninin içerisinde markalar var, organizasyonlar var, spor örnekleri var, sosyal sorumluluk projeleri var. Bu evren her geçen gün büyümeye devam ediyor.
Bu nedenle ülke olarak spora yönelik politikalar geliştirirken, kısa, orta ve uzun vade stratejilerini meydana getirirken başarılı olmak istiyorsak tüm parametreleri hesaba katmak, bütünleşik bir bakış açısıyla hareket etmek durumundayız. Spora endüstri diyorsak, diğer endüstrilerde olduğu gibi insan yaşamındaki hızlı değişim ve dönüşümlere de onu adapte etmek mecburiyetindeyiz. Özellikle yeni jenerasyonun, tüketim alışkanlıklarını belirlemedeki etkisi her geçen arttırıyor. 2000 sonrası doğan jenerasyonun diğerlerinden ayıran özellikler, teknolojiyi kullanma biçimlerinin üst düzey olması, tek bir konuya uzun vakitler ayırmamaları ve mümkün mertebe mobil olma eğilimleridir. Tüm kitle sporlarının yavaş yavaş, hem saha içinde hem de saha dışında bu talepleri gündeme almaya başladıklarını görüyoruz” dedi.
“FUTBOL ARTIK BİR SPOR FAALİYETİNDEN ÇOK DAHA FAZLASIDIR”
Bakan Kasapoğlu, futbolun artık sadece sahada 90 dakikadan ibaret olmadığını dile getirerek, “Stadyumdaki tecrübe alanlarıyla, maç sırasındaki interaktif içerikleriyle, maç öncesi ve sonrası için üretilen dijital ürünleriyle futbol artık bir spor faaliyetinden çok daha fazlasıdır. İşte son Dünya Kupası için FIFA’nın çıkardığı FIFA Plus uygulaması önümüzdeki en yeni örneklerden biri. Uygulama, Dünya Kupası tecrübesini seyir teknolojisi anlamında, adeta başka bir boyuta taşıdı. Maç öncesi ve maç sonu için uygulama, futbolseverlere geniş bir içerik yelpazesi sundu.
Maçları tribünde izlerken kamerayı açtığınızda oyuncuların adını, hangi mevkide oynadıklarını, futbolcuların saha üzerindeki anlık performanslarını ve ısı haritalarını gerçek zamanlı olarak görebiliyoruz. Teknolojinin geldiği bu seviye, hakikaten hayranlık uyandırıcı. VAR uygulamasını biz Türkiye’ye neden getirdik? Maçlarda hata payı mümkün olabilecek en düşük seviyelere gerilesin diye getirdik. Futbol daha şeffaf olsun, izleyici tarafından güvenilirliği yükselsin, hakemlerimize zorlu görevlerinde güç versin diye bu çalışmayı başlattık. 1966 Dünya Kupası finalini hatırlayın. Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Futbol dünyası finali, kazananı değil, yıllarca bu konuyu tartıştı. Elbette bu tip teknolojiler henüz çok yeni. Uygulama noktasında her geçen gün gelişiyor. Biz, bu tip teknolojik gelişmeleri izlemeye devam etmeyi ve stratejilerimizde teknolojiye gerekli özeni göstermeyi kritik görüyoruz” diye konuştu.
“FUTBOL DEMEK EKONOMİ DEMEKTİR”
Dünya nüfusunun yarısının futbolun tüketicisi olduğunu ifade eden Bakan Kasapoğlu, “Deloitte’ın son yaptığı araştırmada Avrupa’da futbolun pazar değeri 30 milyar Euro’ya yakın durumda. Bu değerin yüzde 50’sini ise 5 büyük lig oluşturuyor. İletişim, tanıtım, markalama faaliyetleri tam bu noktada çok öne çıkıyor. Spor bir endüstriyse futbol, bu endüstrinin en hızlı dönen dinamosudur. Futbol demek ekonomi demektir. Biz sahadaki başarıyı, marka değerine ne kadar dönüştürebiliyoruz bunu düşünmemiz lazım. Sporda finansal sürdürülebilirliği nasıl sağlarız, bu ekonomiyi ülkemizde nasıl büyütürüz, bunlara odaklanmamız gerekiyor.
Altyapı ve tesis yatırımları, çıkarılan kanunlar, finansal düzenlemeler, futbolda sürdürülebilirlik noktasında çok olumlu katkılar yaptı. Artık önümüze bakma ve yeni projeler, fikirler üretme aşamasındayız. Artık herkes daha global düşünüyor, daha global tüketiyor. Bu yüzden sadece bulundukları coğrafyanın takımlarını destekleme, o pazarın içerisinde olma durumu artık geride kaldı. Dünyanın önde gelen futbol kulüplerinin taraftarlarının büyük bir bölümü kendi coğrafyaları dışındadır. Büyük liglere baktığımızda, yeni pazarları hedefleyen transferlerin de yapıldığını görüyoruz.
Zamanında Real Madrid Beckham ile Uzak Doğu, Zidane ile Kuzey Afrika, Roberto Carlos ile Güney Amerika, Raul ile İspanya pazarına hakim oldu. Video oyunlarıyla ilgili yapılan bir araştırmada, kullanıcıların en çok seçtiği kulüplerin, 5 büyük ligin şampiyon takımları olduğu ortaya çıkarıyor. Yani Avustralya’nın küçük bir şehrindeki çocuk bile Avrupa’daki takımı seviyor, takip ediyor. Biz bu global akımın neresindeyiz? Bizim bunu düşünmemiz lazım” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE, BİR ÇOK SPOR BRANŞINDA DÜNYANIN YÜKSELEN YILDIZI OLMUŞ DURUMDADIR”
2022 yılı içerisinde tüm branşlardaki uluslararası organizasyonlarda 6 bin 127 madalya kazanıldığını kaydeden Bakan Kasapoğlu, “Türkiye, birçok spor branşında dünyanın yükselen yıldızı olmuş durumdadır. Futbolun da bu ivmenin içerisinde yer almasını arzuluyoruz. Sporcu yetiştirmede, altyapıda, teknik anlamda günümüzün futbol tarzına cevap vermeliyiz. Türk futbol ekolünü, Türk futbolu oyun tarzını inşa etmeliyiz. Avrupa’nın en modern, en yeni stadyumları, antrenman sahaları, altyapı tesislerine sahibiz. 20 yılda, 40’tan fazla stat yaptı. Yeni açılacak statlar var.
Ortada ciddi bir gayret, ciddi bir inanç, ciddi bir özveri var. Bu özveriye daha fazla sporcu yetiştirerek, yetenekleri keşfederek, geleceğe yatırım en güçlü yatırım yaparak cevap vermemiz lazım. Önceleri bizde yanlış bir anlayış vardı belki. Bazı futbol kulüplerimiz ‘Burası yarışmacı seviye, yetiştirici değil!’ diyerek yıllarca öz kaynak sistemine, altyapıdan sporcu yetiştirmeye sırtlarını dönmüşlerdi. Bugün bu anlayışın geride bırakıldığını görüyoruz ancak çalışmalar maalesef hala yeterli düzeyde değil. Keşfetmeli, yetiştirmeli ve sahada olmaları, vitrinde yer almaları için bu gençlere bol bol fırsat vermeliyiz.
Süper Ligimiz şu anda kendi altyapısından gelen oyunculara en az forma veren liglerden biri. Bu konuda Danimarka Ligi yüzde 26.6 ile en önde. Bizim oranımız ise yüzde 4.4’tür. Bu oranı artırmalıyız. Müsabakalarda gençlerimize daha fazla imkan sağlamalıyız. Futbol, Türkiye olarak gençlerimize her alanda duyduğumuz güveni güçlendirmemiz gereken alanlardan biri” dedi.
“BAKANLIK OLARAK ‘KADIN ODAKLI SPOR’ POLİTİKAMIZ VAR”
Bakan Kasapoğlu, Bakanlık olarak ‘Kadın Odaklı Spor’ politikalarını olduklarını belirterek, “Kadınlarımızı spora daha fazla teşvik edecek projeler hayata geçirdik. Kadınların profesyonel sporda karşı karşıya kalabilecekleri engelleri ortadan kaldırdık. Herkes için, en fazla da kadınlar için sporda erişilebilirliği temin ettik. Profesyonel sporcular arasında erkek-kadın oranı neredeyse kafa kafaya geldi. Alınan madalyaların çoğunda kadınlarımızın imzası var. Önceleri sporcu bile bulamadığımız bazı branşlarda artık kadın sporcularımız dünyada zirveye oynuyor.
Kadın sporcularımızın futbolda da büyük potansiyelleri var. Futbolun tüm parametrelerinde en güçlü şekilde yer almak istiyoruz. Bugün burada bulunan herkesle aynı hedefleri, aynı hayalleri, aynı hassasiyetleri paylaşıyoruz. Hepimiz Türk sporunun, Türk futbolunun hak ettiği yerlere gelmesi için aklımızı ve gönlümüzü koyarak emek sarf ediyoruz. Türkiye Futbol Federasyonumuzun hayata geçirdiği bu çalışma, inşallah Türk futbolunun yeni açılımlar kazanmasına vesile olmasını diliyorum. Sunumlarıyla, konuşmalarıyla ve düşünceleriyle stratejik plan toplantısına katkı verecek herkese şimdiden teşekkür ediyorum” diye konuştu.