İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Girilmeyen her yere girmeye çalışıyor, her yerde üs bölgesi yapmaya çalışıyor ve her yerde teröristlere nefes aldırmamaya çalışıyoruz. Kafalarını çıkaramıyorlar” dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Ankara’da düzenlenen ’13’üncü Büyükelçiler Konferansı’ kapsamında ‘2023 ve Ötesinde Akıl ve Müşfik Türk Diplomasisi’ oturumunda konuştu. Soylu, küresel aktörlerin yetişemediği ve iflas ettiği; ‘pandemi süreci ve etkileri’, ‘göç‘, ‘enerji krizi’ ve ‘ekonomi’ olmak üzere 4 problemin olduğunu belirtti.
Soylu, “Pandemi sürecini gördük; elindeki aşıyı paylaşamayanları. Çaresiz Dünya Sağlık Örgütü ile karşı karşıya kaldık. Başka ülkelerin maskelerine el koymak zorunda kalan ülkelerle karşı karşıya kaldık. Göç meselesinde; ülkemizde 400 bin sığınmacı mülteci var. Her gün Afganistan ve Pakistan sınırını konuşuyoruz. Batı, meseleyi göç meselesi olarak görmüyor. Batı bunu sınır güvenliği olarak görüyor ve ‘mış’ gibi politika üretiyor. Meseleyi Yunanistan-Türkiye arasındaki sınırlara sıkıştıran bir dünya tablosuyla karşı karşıyayız” dedi.
‘KAFALARINI ÇIKARAMIYORLAR’
Soylu, terörle mücadeleye değinerek, “Özellikle Suriye kesiminde hem Amerika’nın hem Avrupa’nın destekleriyle beraber oradaki PKK/PYD kendi varlıklarını devam ettirmeye çalışacaklar. Biz, Türkiye sınırına dahil olan bölgenin tamamını kapatacağız. 25-30-40 kilometre aşağıya inerek, Kandil gibi terörün merkezi olan ana üsleri ortadan kaldırarak Türkiye’ye yönelik güvenlik konusundaki açığı bir vesileyle mümkün olduğunca azaltmaya çalışacağız.
İçeride ne yapacağız? Şu ana kadar girilmeyen her yere girmeye çalışıyor, her yerde üs bölgesi yapmaya çalışıyor ve her yerde teröristlere nefes aldırmamaya çalışıyoruz. Kafalarını çıkaramıyorlar. Çıkardılar mesela; bu gece saat 01.30 civarında Batman’da çıkardılar. Yürüyüşe başladılar. İHA’larımız, SİHA’larımız kontrol altına aldı. Saat 04.40’da 2 tane terörist etkisiz hale getirildi. 1 tanesi turuncu kategoride. Yani en yükseğin bir altı kategori.
Geçen hafta vatandaşlarımızla birlikte Cudi’deydik. Terör örgütünün 1500- 2 bin teröristinin istediğini yapabildiği, oradan Şırnak’ı, her yeri baskı altına aldığı Cudi’de Diyanet İşleri Başkanımızla ve Şırnaklı hemşehrilerimizle birlikte hakikaten bir şenlik içerisindeydik. Bu işler kolay değil. Terörle mücadele ve teröristle mücadelede bu konuyu hemen bir noktaya taşıyabilmenin de kolay olmadığını söylemek isterim” diye konuştu.
‘SINIRLARIMIZIN ÖTESİNDE GÖÇÜ KARŞILADIK’
Soylu, göç meselesinin devam ettiğine dikkat çekerek, “3 milyon 650 bin Türkiye’de geçici koruma statüsünde Suriyeli var. 1 milyon 406 bin ikamet izniyle kalan var. 322 bin 417 uluslararası koruma statüsünde, bizim mülteci dediklerimiz var. Diyorlar ki ‘Türkiye’nin göç politikası yok.’ 2011 yılında sizler vasıtasıyla ve yine 2011 yılında sayın cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle birlikte şu iç savaş başladığında biz ne yaptık? Sınırlarımızın ötesinde göçü karşıladık.
Sınırlarımızdan onların her birinin verilerini alarak Türkiye içerisine geçmesi lazım gelenlerin geçmesini sağladık. Kamplar yaptık. Her birisinin Sağlık Bakanlığı tarafından korumasını yaptık. Onun ötesinde geçici koruma kampları oluşturduk ve bu kampların her birinde sağlıktan eğitime, halk eğitiminden Türkçe öğrenmesine kadar onların bütün ama bütün süreçlerini hep birlikte ortaya koymaya çalıştık. Geçici koruma kanunu çıkarttık” dedi.
‘BATI HİÇBİRİNİ KABUL ETMEDİ’
Soylu, Türkiye’nin dış operasyonlarını bugüne kadar yapmamış olması durumunda bölgede yaşayan 6 milyon insanın geleceği yerin Türkiye olduğuna vurgu yaparak, “Çekim etkisiyle birlikte bu 6 milyon sayısı çok daha fazla artacaktı. Aynı zamanda İran sınırında da 2 milyon Afganlı var ve Türkiye bir göç deposu haline gelecekti. Benim şahsi kanaatim Batı tam da bunu istemektedir. Eğer batı bunu istemeseydi, bu da benim kanaatim; 18 Mart mutabakatındaki maddeyi işletirdi ve bizim Zeytin Dalı Harekatı bölgesi, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesi ve Barış Pınarı Harekatı bölgesinde onlara defalarca söylediğimiz ‘gelin bu bölgede geçici konutları veya bu bölgede yaşayan insanların kalıcı konutlarını beraber yaparak onları insani bir hayatla buluşturalım’ teklifini kabul ederdi. Hiçbirini bugüne kadar etmedi” değerlendirmesinde bulundu.